Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi Lideri Halil İbrahim Hüner, Basın İş Kanunu ile ilgili dikkat çeken bir çıkış yaptı.
İbrahim Hüner, bugün yaptığı açıklamada ülkenin ve basının içinde bulunduğu duruma dikkat çekerek yeni bir “Basın İş Kanunu” önerdi.
Yüksel, gazeteci cemiyetleri, gazeteci sendikaları, gazeteci dernekleri, federasyon, konfederasyon ve bileşenlerinin yan yana gelerek Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi temelinde yeni bir basın kanunu taslağını hazırlayıp hayata geçirmesi gerektiğni belirtti.
TGS İzmir Şube Lideri Hüner’in açıklaması şöyle:
“Boğulurken, bunalırken, yıkıntılar ortasından can havliyle yaşama tutunmanın refleksi.
Sallanıyoruz… Tıpkı yaşadığımız binalar üzere…
Oysa sağlam temeller üzerine inşa edilmişti Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti… Evvel temelimize, bizi ayakta tutan kolonlarımıza, birliğimize… Vurdular…
Parçalanmaz sanıyorduk, dağıttılar, birbirimize düşman ettiler… Yasama, Yürütme, Yargı ve dördüncü güç olarak görülen basın… Aklınıza gelecek her türlü kurum ve kuruluş, nasibini aldı bu aşınmadan…
Gazete yazdı mı ‘doğru’ görülürdü… Gazeteci; ulaştığı, öğrendiği bilgiyi eğip bükmeden toplum faydasına halkına ulaştıran aracıydı… Güvenilir insandı… Yurttaşın; basın ve söz özgürlüğünün simgesiydi gazeteci…
Gazetecilerin basın işverenlerine başkaldırışıyla başlayan, özgürce yazması, kalemini satmaması için peşin maaş, vazife tarifi ve başka toplumsal hakları kazandığı gündü 10 Ocak 1961…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 212 sayılı yasa ile kabul edilen Basın İş Kanunu… 59 yılda gazeteciyi bir sur duvarı üzere çevreleyen tuğlaların tek tek sökülmesi… Birtakım vakit işverenler vurdu söktü tuğlaları, gücü yetmeyince politikler takviye verdi…
Gazeteci artık ortada ve çırılçıplak… Ne muhafaza zırhı, ne mesleğini özgürce yapacağı ortam…Gelir mi? Ölmeyecek kadar… Bazılarımız ‘bize şimdilik dokunulmadı su yüzündeyiz’ diyebilir… Ama deniz bitti… Tabana vurduk… Batağın içindeyiz… Birbirimizi ötekileştirmeden, el ele vererek ayağa kalkmalıyız…
Gazeteci cemiyetleri, gazeteci sendikaları, gazeteci dernekleri, federasyon, konfederasyon ve bileşenlerinin ‘ayrımsız’, ‘amasız’, ‘fakatsız’ yan yana gelerek Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi temelinde yeni bir basın kanunu taslağını hazırlayıp hayata geçirmesi elzemdir.
Halkın haber alması, basın ve tabir özgürlüğünün ülkemizde hissedilmesi, demokrasi, adalet ve inanç ortamının sağlanması, ülkemizde tekrar iş alanlarının açılması, yabancı yatırımcının gelmesi, krizi aşmanın ve geleceğe itimatla bakmanın yolu, sallantıyı, sarsıntıyı, daha fazla yıkımı önlemek ivedilikle yürürlüğe girecek Basın İş Kanunu ile mümkündür.
Çığlığı duyuyor musunuz? Var mısınız?”