Odatv Genel Yayın Direktörü Barış Pehlivan’ın 6 Mart’ta tutuklanarak gönderildiği Silivri Cezaevi’nde darp edildiği anlara dair görüntüler ortaya çıktı.
Barış Pehlivan’ın darp edilme manzaraları tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Konseyi Üyesi ve eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek, “kabul edilemez” dedi. Adalet Bakanlığı’nın kulislerinde de gazeteci Pehlivan’a yapılan darp imgeleri konuşuldu, eleştirildi.
Gerçek, imajlarla bir defa daha ortaya çıkarken, Barış Pehlivan ile birlikte tutuklu yargılanan beş gazeteci için hazırlanan iddianame de çöktü.
İşte Barış Pehlivan’ın darp edilme imajları:
Şöyle anlatalım:
Pehlivan darp edildikten sonra avukatları aracılığıyla cürüm duyurusunda bulundu ve savcılık “darp olmadığını” ileri sürerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Sonrasında hükümete yakın medya, sızdırma bilgilerle Barış Pehlivan ve avukatları “yalancılıkla” suçladı.
Ve Barış Pehlivan ile birlikte altı gazetecinin tutuklu yargılandığı 50 sayfalık iddianamede de savcılar darp olmadığını öne sürerek, avukatların cürüm duyurusunu “dezenformasyon faaliyeti” diye nitelendirdiler.
Odatv’nin dün gündeme getirdiği ve tüm Türkiye’nin izlediği imgeler, savcıların 50 sayfalık iddianamesini çürüttü, yandaş medyanın palavrasını da yüzüne vurdu.
Daha evvel tutuklu gazeteci Murat Ağırel’in Sputnik Radyo’da konuk olduğu programda kitabıyla ilgili konuşmasını “sır görüşme” diye manşetine taşıyan, Pehlivan’ın darp edilmesine ait “darp yalan” diyen Sabah, yeni bir sızdırma yayın yaptı. Yaptıkları yayında, imgelere karşın “darp yok” demeye devam ettiler, fakat gerçeğin önüne geçemediler.
İddianameleri çöken savcılar sıkıntı durumda… Zira iddianamelerinde motamot şöyle yazdılar:
“Şüpheli Barış PEHLİVAN’ın tutuklu olarak bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 06.03.2020 tarihinde darp edildiğine ait 07.03.2020 tarihinde gerçek dışı haberler yapılmıştır. Haberler üzerine Silivri ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından gerekli araştırma ve idari soruşturmalar yapılmış, tüm kamera kayıtları incelenmiş ve haberlerin gerçek dışı olduğu anlaşılarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07.03.2020 tarihinde bahisle ilgili basın açıklaması yapılmıştır.”
Darp imajları, dava başlamadan iddianamenin çökmesine neden oldu.
Keza daha evvel savcıların “sır görüşme” dedikleri telefon konuşmasının da, Sputnik Radyo’nun canlı yayını olduğu ortaya çıkmıştı.
ERSÖZ: BU BERBATLIĞIN KARŞISINDA DEĞİL YANINDA DURMAK O CÜRMÜ ONAYLAMAK MANASINA GELİR
Konuyla ilgili Odatv’ye konuşan Barış Pehlivan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, “İşkence ve berbat muamele çağdaş dünyada yeri olmayan hastalıklı zihinlerin eseridir. Bunu legal göstermeye çalışmak ya da örtpas etmek eforu da lakin histeri haliyle açıklanabilecek bir durumdur. Barış Pehlivan’ın Cezevinde darp edilme anına dair imgeler hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği, insanlık onurunu ayaklar altına alan bir olayın en somut delilidir. İmgeler, yaşananları tüm çıplaklığıyla ortaya koyarken, bu berbatlığın karşısında değil yanında durmak o cürmü onaylamak manasına gelir” ifadelerini kullandı.
Ersöz, cezaevindeki Barış Pehlivan’ın darp edilmesini savunan “hukukçular” için ise, “Görüntülerin olduğu yerde diğer kanıt aranmaz. Tersine imajların ortaya koyduğu somut gerçeklikle çelişen öbür şeyler çürür, sorgulanır hale gelir. Bizler insan haklarına, bu ülkenin hukuk devleti anlayışına inan hukukçular bunu yapıyoruz. Bu berbatlığı besleyenleri ise kabahatin failleriyle birlikte yargılanmaları için tarihe ve yargıya havale ediyoruz” diye konuştu.