MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Âlâ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in, “MHP ile tabanlarımızın tıpkı olduğunu söylemek zor“ kelamlarına karşılık verdi. Büyükataman, “Vites büyütmüş gözüken İP’in ucundaki hanımefendi” tabirlerini kullandığı Akşener’e, ”Milliyetçi Hareket Partisi’nde taban yoktur, dava arkadaşlarımız vardır, tavan yoktur, ülkücü şuur hakimdir” kelamlarıyla seslendi.
MHP’li Büyükataman, Uygun başkanı Akşener’in Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda söylediği kelamlara ait yazılı açıklamada bulundu.
“YENİ BİR PARTİ KURDURTULAN İP’İN UCUNDAKİ HANIMEFENDİ…”
Büyükataman, yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Milliyetçi Hareket Partisi’ni hadsizce işgale teşebbüsten ağzının hissesini alınca yeni bir parti kurdurtulan İP’in ucundaki hanımefendi, başbakan olacağı telaffuzlarıyla başladığı ihanet sürecinde soluğu CHP’nin kucağında, HDP’nin kanatları altında almıştır. Seçim akşamı partisinin aldığı oyun da altında kalarak ortalıkta gözükmediği halde yancısı olduğu CHP medyasında yazılan muvaffakiyet senaryolarıyla insan içine çıkacak hamaseti lakin bulmuştur. Mahalli Yönetimler Seçimleri’nde seçmenlerini HDP ile bir ortaya getirme teşebbüsüyle gerçek niyetini açığa vuran ve seçmenlerinin gösterdiği yansılar sonucunda seçimlerin akabinde HDP ile ortasında uzaklık varmış üzere davranan hanımefendi, kendini inkarla komik duruma düşmektedir.
Son günlerde yandaş anket şirketlerinden aldığı gazla vites büyütmüş gözüken İP’in ucundaki hanımefendi, vites büyüttükçe su kaynatmaktadır. Geçmişte Demirtaş’a özgürlük çığlıkları atan, dün HDP’yi PKK’nın yanında gördüklerini söyleyen hanımefendi, bugün de CHP-HDP bağlantısında sırf Kılıçdaroğlu’nun bakış açısını önemsediklerini, başka durumlarla ilgilenmediklerini tabir etmiş. Bu açıklama ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye bakış açısını da paka çıkarmaya uğraş eden hanımefendi yeniden çuvallamıştır. Zira Kılıçdaroğlu’nun HDP aşkı, Demirtaş’ınkinden az değildir. Neredeyse tek bir parti haline gelen CHP-HDP fotoğrafının fotoğrafçısı bizatihi Kılıçdaroğlu’dur. Bu açıklamanın akabinde Kılıçdaroğlu’na düşen şey; teröre bulaşan HDP’li belediye liderlerini savunmayı bir an evvel bırakıp ‘HDP, PKK’nın siyasi koludur’ demektir.
Hanımefendi, günahları Kılıçdaroğlu’na yükleyerek bu işin içinden çıkacağını düşünüyorsa diğer bir garabetle karşı karşıyayız demektir. Siyasette ‘ilkesizliği unsur, değersizliği değer’ olarak kabul eden hanımefendinin bedeller üzerinden yapmış olduğunu tez ettiği siyaset de tam olarak bu prensipsizlik ve değersizlikten beslenmektedir. Laf cambazlığı ile kapalı kapılar arkasında yapılan zımnî ittifakları örtmek mümkün değildir. CHP’ye daha fazla belediye kazandırabilmek ve kendisine bir küçük belediye daha katabilme ihtimali için terör örgütü uzantılarıyla seçim ittifakı yapan bu berbat zihniyetin, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ülkenin âli menfaatleri için göstermiş olduğu çabayı anlamasının imkanı bulunmamaktadır. Kendi koltuğu için memleketi ateşin içine atmaya bu kadar istekli bir insanın ülkesi ve milleti için sorumluluk alan Sayın Genel Liderimizi anlamasını birebir biçimde beklemiyoruz. Birinci günden beri ‘bu sakat zihniyetle ve bunların temsilcileriyle ortak bir paydamız olmadığını’ tabir ediyor, ‘yakamızdan düşün’ diyoruz.”