Sabah Gazetesi müellifi Haşmet Babaoğlu, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca'nın da davet yaptığı koronavirüs salgınında hayatlarını ortaya koyan sıhhat çalışanlarına alkışlarla dayanak verilmesi aksiyonuna hakaretler savurdu.
“BİR EKİP PİSLİKLERİN BU ALKIŞ KAMPANYASINI…”
Haşmet Babaoğlu, “Şimdi ‘alkışlıyoruz’ diyenler bir hafta sonra tıpkı saatte tencere tava çalarak diğer şeyler istendiğinde pişman olurlar ancak haydi neyse… Ben bu saat bilmem kaçta alkış vs. işlerini yutmam, katılmam da… bu kampanyaların nasıl berbata kullanıldığını tekraren gördüm… gerekmedikçe dışarı çıkmayın, sıhhat sistemini meşgul etmeyin, sağlıkçılara asıl dayanak budur… Bir kadro pisliklerin bu alkış kampanyasını nasıl sevinçle karşıladığını da buradan görüyor, izliyorum..” diye yazdı.
Fatih Altaylı, “Sözde entel’ romantik Haşmet efendi” dediği Haşmet Babaoğlu'na reaksiyon gösterdi.
Altaylı'nın yazısı şöyle:
Türk halkı şahane bir fikir geliştirdi kendi kendine.
Bin bir zorluk ve bin bir risk altında çalışan sıhhat çalışanlarına bir nebze olsun şükran gösterebilmek için, her akşam saat dokuzda pencereye, balkona çıkıp sıhhat çalışanlarını alkışlıyor.
Ama dilimin gazeteci demekte başarılı olamadığı, zati gazeteci olmaktan çoktan vazgeçmiş ve isminin tam aykırısı bir kişiliğe sahip olduğunu her geçen gün biraz daha kanıtlama peşindeki bir “sözde entel” romantik Haşmet efendi “Ben bu türlü şeylere karşıyım” diye çemkiriyor.
Ulan karşı olsan kaç müellif, taraf olsan kaç yazar!
Seni takan mı var!
Şu alçakça çıkışın olmasa ismini unutmuşum çoktan, bir gazetede hâlâ yazdığına şaşırdım zati en çok.
Alkışlayacağız.
Üstelik yalnızca onları da değil.
Çöpümüzü toplamak için çalışan, suyumuzu akıtmak için uğraşan, ışığımız sönmesin diye çaba gösteren, aç kalmayalım diye dükkanını açan, oralara mal üreten, mal getiren kardeşlerimizi de alkışlayacağız.
Sen alkışlama Haşmet efendi.
Zaten senden alkış bekleyen yok.
Sen lisanını aşağı üst oynatmaya devam et.