Türkiye’nin resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı (AA), 25 Nisan’da ABD’de yaşadığını belirttiği Tabip Vedat Obuz’la bir röportaj yayımladı.
AA’nın yayımladığı röportajda dikkat çeken ana mevzu Obuz’un söylediklerinden çok, Obuz’un FETÖ’nün bölge hekimi olduğu savlarının hala sıcak olmasıydı.
Keza, CNNTürk de Obuz’u canlı yayına çıkarmış, reaksiyon görmüştü.
BİLDİRİCİ’NİN GÜNDEMİNDE
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, bugünkü yazısında, AA’nın röportajını ele aldı.
Bildirici, bahisle ilgili şu satırları kaleme aldı:
“ABD-Çin ortasındaki tartışmalar sürüp giderken ABD ve Çin’in yöneticilerinden gelecek açıklamalar ile yeni bilimsel araştırmaların sonuçlarının haber yapılması doğal. Ancak dikkatimi çeken haber ne bir yetkili açıklaması, ne bir bilimsel çalışma, hatta ne de bir uzmanın kelamları. 26 Nisan’da Sabah, Akşam, Yeni Akit, Yeni Şafak gazeteleri ile Sabah, Akşam, Yeni Şafak, İnternethaber ve CNNTürk’ün internet sitelerinde yayımlanan haber, “ABD'de yaşayan Türk tabip Obuz'a nazaran Covid-19'un DNA'sıyla oynandı” başlığını taşıyor.
Yayımlanan medya kuruluşlarında kaynak gösterilmediği için internetten taradım ve haberin kaynağının Anadolu Ajansı olduğunu buldum. AA’nın 25 Nisan’da servise koyduğu haber özetle şöyle:
“ABD’de New Jersey’nin Delran ve Trenton kentlerinde klinikleri bulunan ve 40 yıldan fazla bir müddettir ABD’de yaşayan Türk tabip Vedat Obuz, AA muhabirine online platform üzerinden yeni tip koronavirüs (Kovid-19)ile ilgili görüşlerini anlattı.
“Ben bir araştırmacı ve bu işin kimyasını, immünobiyolojisini bilen biri olarak bu virüsün hayvanlardan bize atlamış bir virüs olduğunu düşünmüyorum, ‘hayvanlardan atlatıldı’ diyorum. Hatta bunun DNA’sıyla oynandı diye kuşku ediyorum.”
Bakar mısınız? Garip lakin sadece “ABD’de yaşayan bir Türk doktor” olması nedeniyle, virüsün laboratuvarda üretildiği kelamlarında haber kıymeti görülmesine yol açmış. Bu ülkenin en büyük ajansı ABD’de yaşaması dışında kerametinin ne olduğu anlaşılamayan bir Türk tabibin “şüphesi”ne dayanarak haber yapmış. Araştırma, delil, data değil yalnızca şüphe!
FETÖ’NÜN BÖLGEDEKİ, TABİBİ MU
AA’nın, bu alanda dünyanın en uzman otoritelerinden biri muamelesi yaptığı Tabip Vedat Obuz’un kim olduğunu anlamak için internette taradım. Hürriyet’in internet sayfasında 31 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanmış bir haber çıktı karşıma. Razi Canikligil imzasını taşıyan haber “FETÖ’nün ABD’deki tabibine gözaltı” başlığını taşıyordu.
Haberde “ABD’de New Jersey eyaletinin Pensilvanya sonundaki Delran ve Trenton kentlerindeki muayenehanelerinde doktorluk yapan ve FETÖ’nün bölgedeki hekimi olarak bilinen, faaliyetlerine de katılan Dr. Obuz’un seyahatte olduğu periyotlarda görmediği hastaları muayene etmiş üzere geçersiz fatura kestiği” teziyle gözaltına alındığı belirtiliyordu. 100 bin dolar kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakılan Obuz’un, sigorta dolandırıcılığı suçlamasıyla 10 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanacağı duyuruluyordu.
Bu yargılamanın sonucunun ne olduğu hakkında bir bilgi bulamadım. Ancak Yeniçağ gazetesi ile birtakım internet sitelerinde 14 Nisan’da yayımlanan bir habere rastladım. “Hürriyet'in ‘FETÖ'nün doktoru’ dediği Vedat Obuz'u CNN Türk yayınına aldılar” başlıklı haberde, Dr. Vedat Obuz’un CNN Türk’te canlı yayına çıkarılması eleştiriliyordu. Medyaradar’ın da “skandal” olarak nitelediği yayında Obuz, “dahiliye ve işlevsel tıp uzmanı” olarak tanıtılıyordu. Obuz ise programda Türklerin ağır olduğu bir kasabada kliniği olduğunu, tıpkı vakitte teşebbüsçü olarak iki eyalet valisine Çin’den pratik test aygıtı getirmeyi önerdiğini söylüyor, ABD’de Koronavirüs ile ABD’de yaşananları aktarıyordu.
DOKTORUN YANLIŞI: KORONAVİRÜSTE DNA YOK
CNNTürk’ün bu formda suçlanmasının üzerinden şimdi 11 gün geçmişken bu sefer AA’nın söyleşi yapması, hem de bu haberin birçok gazete ve internet sitesinde yayımlanması açıklanmaya muhtaç bir durum. Okurların, görüşlerine böylesine bedel verilen bu tabibin “FETÖ’nün bölgedeki doktoru” olup olmadığı ve “sahte fatura dolandırıcılığı” suçlamasıyla yargılanıp yargılanmadığını bilmeye hakkı var.
Tabii bir dâhiliye tabibinin, “Koronavirüsün laboratuvarda üretildiği şüphesi”nde nasıl bir haber pahası görüldüğü de açıklanmalı. Uzman olmayan bir tabibin komplo teorilerinin bir gazeteci için hiçbir değeri harbiyesinin olmaması gerekirdi.”
İşte Hürriyet'teki o haber: