Emekli Koramiral Atilla Kıyat, Kanal İstanbul ve Montrö Kontratı tartışmalarına, çarpıcı bir değerlendirmeyle katıldı. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in, 10 yıl evvel Türkiye Büyükelçisi olduğunu hatırlatan Atilla Kıyat, Sözcü’den Hürmet Öztürk’e şunları anlattı:
TRAKYA'YI SAVUNMAK: Kanal İstanbul, Dimyat'a pirince giderken konuttaki bulgurdan, hatta meskenden olma projesidir. Montrö Sözleşmesi'ni bilenler, ne demek istediğimi anlar. Ekolojik sonuçlarını değerlendirmeyi bilim beşerlerine bırakıyorum. Bir gün Trakya'yı savunma durumunda kalırsak ne olur, bu değerlendirmeyi de karacı arkadaşlarıma bırakıyorum.
2009'DAKİ ZİYARET: ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, daha evvel ülkemizde ABD Büyükelçisi idi. Kayseri'de benim genel müdürü olduğum şirketin dokumacılık fabrikasını ziyaret etmek istedi. ‘Buyurun' dedik, geldi. ‘Siz Kuzey Deniz Saha Kumandanı idiniz, Karadeniz ve Boğazlar'dan sorumluydunuz, Türk ve ABD Donanmaları, Karadeniz'de çok uygun şeyler yapabilir' dedi. ‘Tabii ki ancak, Montrö Kontratı prensipleri dahilinde' dedim. ‘Türkiye ve ABD istedikten sonra kimse bir şey yapamaz' dedi. ‘Hayır büyükelçi, bu mukavele Türkiye için hayati ehemmiyete haizdir ve hiçbir nedenle dışına çıkmayız' dedim. Sustu, niyeti Karadeniz'e çıkaracakları gemilerden atılacak füzelerle, Ortadoğu'daki amaçları, hiçbir tehdide maruz kalmadan vurmaktı. Ankara'ya giderek, görüşmeyi Deniz Kuvvetleri Komutanı'na aktardım. ‘İlgililere aktarabilir miyim' dedi. ‘Tabii ‘dedim ve MGK'da paylaştığını öğrendim.
GÜNDEME GELMEMELİ: Montrö ile Boğazlar'dan geçiş özgürlük hakkına sahip olmasına karşın geçiş kuralları Türkiye'nin koyduğu kurallara bağlıdır. Kuvvetler istikrarını koruyan muahededir. Kanal yapıp geçişlerin oradan yapılmasını zorlarsanız Montrö masaya yatırılacaktır. Montrö'yü gündeme getirecek her şeyden uzak olmalıyız. Bu Türkiye'nin izlediği siyaset.