2018’in Aralık ayının sonlarıydı…
Türkiye’nin gündemine Siirt Müftüsü Ahmet Altıok oturdu.
Zira, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın müftüsü Altıok, Odatv’ye katliam daveti yaptı. Hem de bir devir domuz bağlarıyla, mezar konutlarla vahşet sergileyen Hizbullah’ın yayın organından. Hem de şahsen El Kaide’nin yaptığı katliamın ismini vererek.
ODATV’YE KATLİAM ÇAĞRISI
Müftü Ahmet Altıok, Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen İLKHA’ya verdiği röportajda, Odatv’ye “tövbe” davetinde bulunarak şunları söyledi:
“Charlie Hebdo davasında olsun, Efendimiz devrinde Ka’b Bin Eşrefler olsun daima Müslümanları lisanlarıyla istihza ederek, alay ederek, kampanyalarla, bir kadro algı operasyonlarıyla hakaret eden insanların hiçbirinin yanına kar kalmamış bu yaptıkları biliyorsunuz. Ben inanıyorum ki toplum vicdanında, nezdinde bunlar yeniden mahkum olacaklardır. Ve özür dilemeye davet ediyorum bu beyefendileri. Zira tevbe kabul edilir biliyorsunuz (gülümsüyor) ölmeden evvel.”
Müftünün örnek verdiği Ka’b Bin Eşref, Hazreti Muhammed periyodunda öldürülen bir şair.
Müftünün “yanına kar kalmamış” dediği “Charlie Hebdo davası” ise Paris’te dinci terör örgütü El Kaide’nin 9’u gazeteci, ikisi polis ve biri teknisyen 12 kişiyi öldürdüğü terör saldırısı.
Evet…
Devletten maaş alan müftü, Diyanet’in vazifelisi Ahmet Altıok “ölmeden evvel tevbe etsinler” diyerek Odatv’yi terör ile tehdit etti. Bunu da Hizbullah’ın yayın organından yaptı.
DAVA AÇILDI
Ahmet Altınok hakkında yürütülen soruşturma sonucundan dava açıldı. Siirt Cumhuriyet Savcısı, hazırladığı iddianamede Odatv’ye katliam davetinde bulunan Ahmet Altıok’un “Basın ve yayın yoluyla halkın kin ve düşmanlığa tahrik/aşağılama” ile “tehdit” hatalarından cezalandırılmasını istedi. Katliam daveti yapan müftünün 2 yıldan 6,5 yıla kadar mahpusu istendi.
DURUŞMALAR GÖRÜLDÜ
Davanın birinci duruşması 30 Ekim’de Siirt 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada savunma yapan Ahmet Altınok, hatası Hizbullah’ın yayın organı İLKHA muhabiri Murat Orhan’ın üzerine attı:
“Oda TV’nin müelliflerini ve şikayetçilerini tanımıyorum, verdiğim röportajda hiçbir formda müştekilerden ve yayın sahibi kurumdan bahsetmedim, benimle yapılan röportaj yazıya dönüştürüldüğünde konuşmamda yer almayan kimi başlıklar atılmıştır, bu başlıkların hangi hedefle atıldığını bilmiyorum, bu konunun evrak şahidin İlkha muhabiri Murat ORHAN’dan sorulmasını talep ediyorum, öldürme ve katliam kelamını ağzıma almadığım ve söylem etmediğim halde bu türlü bir şey bana mal edilmeye çalışılmıştır.
İlkha muhabiri ile röportaj sırasında bana soru olan kişi tarafından bana Odatv ile ilgili rastgele bir soruda sorulmadı, ayrıyeten Nazif Ay’ın yazısından da bana hiç bahsedilmedi ben üzerime atılı suçlamayı muhakkak kabul etmiyorum, hatasızım.”
“BAŞLIĞI BEN KENDİM KURGULADIM”
Murat Orhan ise mahkemede verdiği şahit tabirinde şunları sav etti:
“İLKHA haberin ana sayfasında ben her ne kadar Odatv’ye reaksiyon gösteren Siirt Vilayet Müftüsü Ahmet ALTIOK biçiminde başlık atmış isem de sanığın röportajı Odatv’ye reaksiyon olarak değildi, kendisi İslama ve Peygambere hakaret ile ilgili bir konuşma yapmıştı, bu konuşmayı da yapmasını ben istedim, lakin katiyetle sanık röportajda Odatv’den bahsetmedi ben kendisine Odatv’den bahsetmedim.
İLKHA haberin ana sayfasındaki röportajın Odatv’ye reaksiyon olarak yazılan başlığı ben kendim kurguladım, ayrıyeten haberin içeriğinde hiç kimseye katliam davetinde da bulunulmamıştır, röportajın içeriği büsbütün Peygamberimize yaşadığı devirdeki hakaret ve iftiraların günümüzde de yapıldığına dikkat çekmek gayesiyle yapıldı.”
29 NİSAN’DA ÜÇÜNCÜ DURUŞMA GÖRÜLECEK
İkinci duruşma ise 5 Şubat’ta görüldü. Duruşmada kimi evrakların beklenilmesine hükmedilerek dava 29 Nisan’a ertelendi.