Rize’de, 32 yıl evvel tırmanış yaptığı Kaçkar Dağları’nda kaybolan Fransız dağcı Philippe Tardieu’ya ilişkin olduğu düşünülen kemikleri, 2000 yılında meskeninin bahçesine yaptığı mezara defneden Feridun Altaş, dağcının ailesine ulaşmaya çalışıyor. Fransız büyükelçiliği ve konsolosluğa başvurduğunu, lakin bir sonuç alamadığını belirten Altaş, “Bu dağcının ailesinin, çocuklarının burada bir mezarı olduğunu bilmesini istiyorum. Rahat uyusun, bizim burada konuğumuzdur, lakin ailesini bulursak çok seviniriz. Ailesi bulunursa ailesinden çok ben sevineceğim” dedi.
Çamlıhemşin ilçesinde 1988 yılında, arkadaşları ile 3 bin 937 metre yüksekteki Kaçkar Dağları’na tırmanan Fransız dağcı Philippe Tardieu, kayboldu. Tardieu, aramalarda bulunamadı. 1995 yılında Fransız dağcının kaybolduğu bölgede tırmanış yapan bir öbür dağcı kümesi ise insan kemiklerine rastladı. Yapılan araştırmada, o tarihte bölgede diğer kayıp ihbarı ve bilgisi olmadığı için Fransız Dağcı Philippe Tardieu’ya ilişkin olduğu sanılan kemikler, konulduğu kutunun içerisinde Çamlıhemşin Adliyesi arşivine konuldu.
KEMİKLERİ ALIP MEZARLIĞINA DEFNETTİ
İlçe sakini Feridun Altaş da 2000 yılında adliyeye yaptığı bir ziyaret sırasında yapılan konuşmalardan arşivde insan kemikleri olduğunu ve ailesine ulaşılamaması üzerine bu kemiklerin defnedilmek üzere belediyeye teslim edileceğini öğrendi. Bunun üzerine Altaş, teze nazaran müracaat sonucu teslim aldığı kemikleri, ilçenin Konaklar Mahallesi’ndeki meskeninin önünde bulunan aile mezarlığına defnetti. Kemiklerini defnettiği Fransız dağcı için mezar taşı da yaptıran Altaş, dağcının ailesine ulaşmak için de çaba başlattı. Fransız konsolosluğuna ve büyükelçiliğine müracaatlar da yapan Altaş, rastgele bir sonuç alamadı. 20 yıldır gayret veren Altaş, mezar yaptırdığı dağcının ailesine ulaşmak istiyor.
“ONUN DA BİR AİLESİ VAR”
Yaşadığı değişik öyküyü anlatan Altaş, kemikleri periyodun belediyesinden alıp, kendisine ilişkin mezarlıkta toprağa defnettiğini söyledi. Altaş, “Önceden ilçemizde adliye vardı. 2000 yılında adliyeye yaptığım bir ziyaret sırasında arşivin temizlendiğini ve bir kutu içerisinde insan kemiklerinin olduğunu öğrendim. Kemiklerin belediyeye verileceği ve belediye mezarlığında gömüleceği söylendi. Lakin 2000 yılında belediyeye ilişkin bir mezarlık yoktu zira bu bölgede herkesin mezarlıkları kendi meskeninin bahçesinde oluyor. O zamanki belediye başkanına ‘ben bunu götürür kendi aile mezarlığımda defnederim. Bu da bir insan evladı’ dedim. Kemiklerle dolu o kutuyu aldım. Meskenimi bahçesindeki aile mezarlığına defnettim. Onun da bir ailesi var. Anne babası canlısına kavuşamazsa bile bir mezarı olsun istedim ve ona mezar yaptım. İsimli tıptan gelen dokümana nazaran varsayımı yaşı 30 gözüküyordu, öldüğü yıldan yola çıkarak doğum tarihini 1958 yazarak bir mezar taşı yaptırdım” dedi.
“AİLEYE ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUM”
Yaptığı araştırmalarda, kemiklerin, 32 yıl evvel Kaçkar Dağları’nda kaybolan Fransız Dağcı Philippe Tardieu’ya ilişkin olma ihtimalinin bulunduğunu belirten Altaş, Fransız aileye ulaşmaya çalıştığını tabir etti. Altaş, “Yaptığım araştırmalarda; bu dağcı 1988 yılında arkadaşları ile bir arada buraya geliyor. Kaçkarlarda buzula mı kapılıyor ne oluyorsa bulunamıyor. Biraz araştırılıyor, bulamayınca arkadaşları geri dönüyor ve ailesine de haber veriyor. Araştırmalar yapılıyor ancak bulunamayınca umut kesiliyor. 1995 yılında da o bölgede diğer dağcılar tarafından insan kemiklerine rastlanıyor. Savcılıktan aldığım takipsizlik dokümanında ‘o devirlerde o bölgede ölen ya da kaybolan olmadığı için bulunan kemikler dağcıya ilişkin olması muhtemeldir’ diyor kesin demiyor. Ancak bende kemiklerin Fransız dağcıya ilişkin olduğunu düşünerek ailesine ulaşmaya çalışıyorum” diye konuştu.
“BİR MEZARI OLDUĞUNU BİLSİNLER”
Evinin bahçesine defnettiği 20 yıldır, müracaatlar yaptığını lakin bugüne kadar rastgele bir sonuca ulaşamadığını da kaydeden Altaş, “Fransız vatandaşlarına sesleniyorum; bize yardımcı olsunlar, bir formda bizlere ulaşsınlar ki bu kardeşimizin anne, babası, kardeşi, çocukları kimler varsa birisine ulaşalım. Bir mezarı olduğunu bilsinler. 2000 yılından sonra çeşitli aralıklarla başkonsolosluğa büyükelçiliğe çeşitli müracaatlarım oldu fakat rastgele bir sonuca ulaşamadım. Burada benim yaptığım bir insanlık misyonudur bunu Çamlıhemşin’deki herkes yapar. Bu kardeşimiz 32 sene evvel Çamlıhemşin’e gelmiş ve 2000 yılından itibaren de benim aile mezarlığımda yatmaktadır. Rahat uyusun, bizim burada konuğumuzdur ancak ailesini bulursak çok seviniriz. Ailesi bulunursa ailesinden çok ben sevineceğim” ifadelerini kullandı.