Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş’a İstanbul’da 2013 yılında düzenlenen Nevruz etkinliğinde yaptığı konuşma nedeniyle “terör örgütü propagandası” cürmünden verilen 4 yıl 8 aylık mahpus cezasının bozulmasını istedi.
Tebliğnamede, konuşmanın tahlilinin kolluk güçleri yerine TRT, TÜBİTAK yahut İsimli Tıp’tan tarafsız eksperlerce yaptırılmaması ve son savunma için mühlet verilmemesinin “savunma hakkının kısıtlanmasına” neden olduğu belirtildi.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine nazaran, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Mart 2013 tarihinde Zeytinburnu’nda düzenlenen Nevruz etkinliğinde konuşan eski HDP başkanı Selahattin Demirtaş’ı Abdullah Öcalan’ı ve terör örgütü PKK’yi övdüğü savıyla “terör örgütü propagandası yapmak” cürmünden 4 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırmıştı.
Aynı dava kapsamında eski HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e ise 3 yıl 6 ay mahpus cezası verilmişti. Anayasa Mahkemesi, Önder’in müracaatında hak ihlali kararı vermişti. Demirtaş’ın cezası evvel istinafta mutlaklaşmış, lakin çıkarılan yargı paketiyle temyiz yolu açılmıştı.
Temyiz talebini inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, tebliğnamesini tamamlayarak Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderdi. Demirtaş’ı verilen cezanın bozulması istenilen tebliğnamede, bir siyasi partinin genel lideri olan sanığın, olay günü yaptığı konuşmada atılı suça husus cümlelerden birinin yanlış çözümlendiğini, konuşmanın bir bütün olarak kıymetlendirilmesi halinde suça husus kelamların niyet ve tabir özgürülğü kapsamında kaldığını ve propaganda cürmünün ögelerinin oluşmadığını beyan ettiği anımsatıldı.
TARAFSIZ EKSPERLER İNCELEMELİ
Dosya içerisinde bulunan tahlilin kolluk görevlilerince yapılmış olduğu ve yer yer “anlaşılamadı” yazılmak suretiyle tamamının çözülemediği tabir edilen tebliğnamede, TRT, TÜBİTAK yahut İsimli Tıp’tan seçilebilecek tarafsız uzmanlar tarafından konuşmanın tamamının tahlili yaptırıldıktan ve buna nazaran savunması alındıktan sonra sanığın türel durumunun tayin ve takdirinin gerektiği belirtildi. Tebliğnamede, buna karşılık kolluk görevlilerince yapılmış eksik tahlil tutanağı kâfi görülüp bu taraftaki taleplerin reddedilmesinin yasaya karşıt olduğu söz edildi.
SAVUNMA HAKKI KISITLANDI
Tebliğnamede, Demirtaş’a son savunma için müddet verilmemesi de bozma nedeni olarak gösterilirken, şu kıymetlendirme yapıldı:
“Esas hakkındaki mütaalanın verildiği celse tutanak tahlillerinin 21 Haziran 2018 tarihinde sanığa bildirim edildiğine dair infaz kurmunca tutulmuş tutanak evrakta mevcut ise de; 7 Eylül 2018 tarihli son celse temele ait savunmasını yapan, kendisine 2 gün evvel bildiri edildiğini belirttiği temel hakkındaki mütaalaya karşı son savunmasını yapmak üzere mühlet isteyen ve yazılı mütalaanın 4 Eylül 2018 tarihinde bildirim edildiği anlaşılan sanığın talebi reddedilmek suretiyle yargılamaya devamla karar kurularak CMK’nin 289/1h unsuru uyarınca savunma hakkının kısıtlanması yasaya karşıt bulunduğundan kararın CMK’nin 302’inci hususu uyarınca bozulması talep ve ve belge bildirim olunur.”