Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Kasım’da Atatürk’ü eleştirdiği konuşmasının kitapçık haline getirilerek okullara dağıtılmasına Eğitim İş’ten çok sert reaksiyon geldi.
Erdoğan’ın “Cumhuriyet’e en büyük katkıyı şahsım ve arkadaşlarım yapmıştır” sözlerinin yer aldığı kitapçıklara karşı çıkan Eğitim İş açıklamasında, “AKP iktidarının okulları parti şubesi üzere kullanması, Atatürk’e alerji oluşturma teşebbüsünü, bir virüs üzere yaymaya çalışması, her geçen gün yeni bir rezalete yol açmaktadır” sözleri kullanıldı.
Açıklamanın devamında şu tabirler kullanıldı:
“Okullara kamyon kamyon taşınmasıyla, dağıtılması buyruğunun en doruktan verildiği muhakkak olan bu kitapçık, Cumhuriyet kıymetlerinden şaşmayanların asla unutmayacağı bir rezalet olmuştur.
İktidarın Atatürk konusundaki samimiyetsizliğini gözler önüne seren bu kitapçıkta skandalların başlıcaları şöyledir:
– Hazırlanmasına, basılmasına neden muhtaçlık duyulduğu ve okullarda ne hakla dağıtıldığı meçhul olan kitapçıktaki skandallar daha kapağından başlamaktadır. Kapakta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi büyük ve kalın puntolarla, bu ülkenin kurucusu olan Atatürk’ün ismi ise onun çabucak altında küçük puntolarla yazılmıştır.
– 28 sayfalık kitapçığın var olma sebebi Atatürk’ün vefatının yıl dönümü iken, yalnızca bir tane Atatürk fotoğrafı (dua ederken) koyulmuştur. Buna rağmen Erdoğan’ın kimi tam sayfa olmak üzere 6 fotoğrafının bulunması manidardır.
– Kitapçıkta 5 sayfayı aşkın olarak Osmanlı övgüsü yer alırken, yitik ve düşmana teslime hazır bir Osmanlı’dan Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde bir güneş üzere doğan Cumhuriyet, örtülü biçimde yerilmiştir. Cumhuriyet ile bir arada bu toprağın yazgısını değiştiren harf ihtilali üzere çağ atlatan ıslahatlar, “sıfırlamak” olarak tanımlanmıştır.
– Başkomutan Atatürk’ün o devrin şartları ve vatan uğraşını kastederek söylediği “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır” kelamını, yanlış dış siyasetler sonucunda Ortadoğu bataklığına yolladığımız Mehmetçiklerimiz şehit olduğunda reaksiyon gelmemesi için kullanan Cumhurbaşkanı’nın manidar birkaç cümlesi punto büyütülerek kitapçıkta adeta afiş haline getirilmiştir.
– Tam da iktisadın makus gittiği, demokrasinin daha da kırpıldığı, rantın ve usulsüzlüklerin yeterlice ayyuka çıktığı bu günlerde kitapçıkta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke idaresinde aksayan noktalara bakmanın sırası olmadığını vurguladığı kısımlar da koca koca puntolarla verilmiştir. O denli ki Erdoğan’ın “Atatürk’e yapılacak en büyük katkının kendi partisinin vizyon sloganı olan 2023 maksatlarına sahip çıkmak” olduğuna dair şanssız kelamları de kitapçıkta geniş yer bulmuştur.
– Kitapçıkta Erdoğan’ın “Atatürk de bir fani olduğu için yaptığı işlerde eksiklikler olduğu, bunları konuşmamanın yanlış olduğu” üzere toplum yüreğinde yara açan kelamları de yer almıştır. Kelam konusu konuşmadaki “Ülkemizde yıllardır en büyük ticaret Atatürk ve Cumhuriyet ticaretidir” üzere hakaretvari kelamları de, maalesef kitapçık sayesinde 1 yıl sonra okul sıralarını süslemiştir.
– 10 Kasım münasebetiyle yapıldığı argüman edilen kitapçıkta, Erdoğan’ın konuşmasındaki parti propagandası yaptığı kısımların da yer alması, skandalları taçlandırmıştır.
SENDİKAMIZDAN YENİ KİTAPÇIK ÖNERİSİ
Hakkında gerekli tüzel süreçlere başvuracağımız bu skandal kitapçıkla birlikte bize, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim neferlerinin kurduğu Eğitim-İş’e kelam düşmektedir. Bu kitapçığın basılmasını ve dağıtılmasını emredenler ve bu emre hiç vicdanları sızlamadan uyanlar bilmelidir ki; ne yapsalar da bu ülkenin insanlarından Mustafa Kemal Atatürk sevgisini koparamayacaklar!
Okul sıralarını her gün benzeri kitaplarla da donatsanız, Atatürk’ün “umudum” dediği genç jenerasyonlar, bu gerçeklerden uzak, vicdanla bağdaşmayan, minnetle buluşmayan cümlelere kanmayacaklardır! Kanmak ve “kandırılmak”, sorgulayan Atatürk gençliğinin değil, sorgulamadan biat eden tebaaların mukadderatıdır. Bu toplum, daha yakın vakte kadar kimlerin Cumhuriyet bayramlarını kutlatmamak için ayak oyunları yaptığını, kimlerin Atatürk’ün ismini anmaktan dahi imtina ettiği için yalnızca “Gazi Mustafa Kemal” dediğini, kimlerin Anıtkabir ziyaretlerinden çabucak evvel periyodik olarak hasta olduğunu, Cumhuriyet’in saygın kurucularından kimlerin “iki ayyaş” diye bahsetme cüretinde bulunduğunu unutmayacak kadar Ata’sına vefalıdır. Ülke idaresindeki kusurlara dair ne vakit reaksiyon uyansa “Hepimiz birebir gemideyiz” diye geveleyenler, evvel bu geminin hangi şartlarda nasıl viran bir limandan kalktığını, ona karşın bugüne dek nasıl hayranlık uyandıran bir seyahat yaptığını, ebedi kaptanının Atatürk, daimi rotasının da Cumhuriyet olduğunu aklına yazmalıdır. Kitapçıklara yazılıp gençlerin önüne koyulacak bir şey varsa o da budur!”