ODATV ÖZEL
TKP, 6 siyasi partinin içerisinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer almadı. Buna rağmen sol cenahta TKP’nin bu tavrına karşı bir ön yargı oluştu. Gerek sanat topluluğu gerek medyada da TKP’ye, Emek ve Özgürlük İttifakı’na katılması için bir baskı kelam konusu.
KEMAL OKUYAN’A İTTİFAK BASKISI
Gelen bilgilere nazaran solun tanınmış isimleri Kemal Okuyan’ı arayarak, “Bu bir program birliği değil, seçim ittifakı” diyerek, Okuyan’ın Emek ve Özgürlük İttifakı’nda olması gerektiğini söylüyorlar.
“TARİHİ SORUMLULUK”
Ancak Okuyan, “Bu tarihi bir sorumluluktur” diyerek, ittifaka dâhil olmak istemiyor. TKP, 42 vilayetten kendi ismiyle seçimlere girecek.
TKP, TÜM VİLAYETLERDE SEÇİME KENDİ İSMİYLE GİRECEK
TKP’nin bu baskı karşısında nasıl bir tavır alacağı merak edilirken bugün parti tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Sosyalist Güç Birliği’nin, bütün siyasi oluşumları birlikte hareket etmeye çağırdığı hatırlatılarak, “Bağımsız, hâkim, laik bir ülke ve devletçi-planlı bir iktisada dayalı eşitlikçi bir toplumsal nizam maksadı seçim devirlerinde unutulacak, bir kenara konacak detaylar değildir” denildi.
“SOL-SOSYALİST GÜÇLERİN MİLLETVEKİLİ HESAPLARIYLA GÜNDEME GELMESİ YAKIŞIKSIZ BİR DURUM”
Sosyalist-solun eleştirildiği açıklamada, “Sol-sosyalist güçlerin ağır bir biçimde seçim aritmetiği ve milletvekili hesaplarıyla gündeme gelmesi yakışıksız bir durumdur” tabirlerine yer verilerek, “TKP Türkiye’nin bütün kentlerinde ve seçim bölgelerinde milletvekili seçimlerine katılacaktır” denildi.
“İSTENEN SONUCUN ELDE EDİLEMEMESİ KIYMETLENDİRME FARKLILIKLARINDAN”
Öte yandan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi ve Genel Sekreteri Kemal Okuyan da bir açıklama yaptı. Okuyan, açıklamasında, “Bu davetin istenen sonucu vermemesinin temel nedeni HDP’ye ait kıymetlendirme farklılıklarıdır. Çok bileşenli bir yapıya sahip olan bu partinin NATO, Avrupa Birliği, emperyalizmin bölgesel planları, tarikat ve cemaatler, TÜSİAD sermayesi ve gibisi mevzulara dair ve ülkemizin en hassas ve kritik tarihi periyodu olan 1919-1924 yıllarına dönük yaklaşımı TKP açısından bir siyasal işbirliğini olanaksızlaştıran içeriktedir” diye konuştu.
ODATV ÖZEL
TKP, 6 siyasi partinin içerisinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer almadı. Buna rağmen sol cenahta TKP’nin bu tavrına karşı bir ön yargı oluştu. Gerek sanat topluluğu gerek medyada da TKP’ye, Emek ve Özgürlük İttifakı’na katılması için bir baskı kelam konusu.
KEMAL OKUYAN’A İTTİFAK BASKISI
Gelen bilgilere nazaran solun tanınmış isimleri Kemal Okuyan’ı arayarak, “Bu bir program birliği değil, seçim ittifakı” diyerek, Okuyan’ın Emek ve Özgürlük İttifakı’nda olması gerektiğini söylüyorlar.
“TARİHİ SORUMLULUK”
Ancak Okuyan, “Bu tarihi bir sorumluluktur” diyerek, ittifaka dâhil olmak istemiyor. TKP, 42 vilayetten kendi ismiyle seçimlere girecek.
TKP, TÜM VİLAYETLERDE SEÇİME KENDİ İSMİYLE GİRECEK
TKP’nin bu baskı karşısında nasıl bir tavır alacağı merak edilirken bugün parti tarafından bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, “Sosyalist Güç Birliği’nin, bütün siyasi oluşumları birlikte hareket etmeye çağırdığı hatırlatılarak, “Bağımsız, hâkim, laik bir ülke ve devletçi-planlı bir iktisada dayalı eşitlikçi bir toplumsal nizam maksadı seçim devirlerinde unutulacak, bir kenara konacak detaylar değildir” denildi.
“SOL-SOSYALİST GÜÇLERİN MİLLETVEKİLİ HESAPLARIYLA GÜNDEME GELMESİ YAKIŞIKSIZ BİR DURUM”
Sosyalist-solun eleştirildiği açıklamada, “Sol-sosyalist güçlerin ağır bir biçimde seçim aritmetiği ve milletvekili hesaplarıyla gündeme gelmesi yakışıksız bir durumdur” tabirlerine yer verilerek, “TKP Türkiye’nin bütün kentlerinde ve seçim bölgelerinde milletvekili seçimlerine katılacaktır” denildi.
“İSTENEN SONUCUN ELDE EDİLEMEMESİ KIYMETLENDİRME FARKLILIKLARINDAN”
Öte yandan Türkiye Komünist Partisi Merkez Komite üyesi ve Genel Sekreteri Kemal Okuyan da bir açıklama yaptı. Okuyan, açıklamasında, “Bu davetin istenen sonucu vermemesinin temel nedeni HDP’ye ait kıymetlendirme farklılıklarıdır. Çok bileşenli bir yapıya sahip olan bu partinin NATO, Avrupa Birliği, emperyalizmin bölgesel planları, tarikat ve cemaatler, TÜSİAD sermayesi ve gibisi mevzulara dair ve ülkemizin en hassas ve kritik tarihi periyodu olan 1919-1924 yıllarına dönük yaklaşımı TKP açısından bir siyasal işbirliğini olanaksızlaştıran içeriktedir” diye konuştu.