Genel Sağlık-İş Genel Lideri Zekiye Bacaksız, koronovirüsüyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunurken, Sıhhat Bakanı'na açık davette bulundu.
Sağlık Bakanlığı tarafından Cuma günü yayınlanan yazıda; tüm sıhhat işçisinin müsaadelerinin durdurulduğu, kanser hastaları ve organ nakli olanların durumlarının kurum amirleri tarafından kıymetlendirilmesi, yurt dışından gelenlerin 14 gün konutta tecrit olmaları gerektiği belirtilmişti. Zekiye Bacaksız, “Kanser hastaları ve organ nakli olanların müsaadeleri dahi kurum amirinin keyfiyetine bırakılmış, buna karşılık bu güç süreçte 24 saat hizmet veren sıhhat işçilerinin de bir insan, anne, baba, kardeş olduklarının unutulmuş durumdadır. Sıhhat Bakanlığı’nın bu yazısı derhal geri çekilmeli ve esasen özveri ile çalışan sıhhat işçilerinin de özel durumlarının olabileceği göz önünde bulundurularak müsaade gereksinimi olan işçinin bu taleplerinin karşılanması için gereken önlemler alınmalıdır” diye belirtti.
Zekiye Bacaksız, sıhhat çalışanlarının dinlenmesinin sağlanmasını belirtirken, “Sağlık işçilerinin bilhassa şahsi müdafaa önlemi olarak gözetici maske, kıyafet, eldiven üzere tüm tıbbi gereç eksikliklerin bir an evvel tamamlanarak öncelikle ferdî esirgeyici önlemlerin alınması, tüm sıhhat kurumlarının dezenfeksiyonlarının kesintisiz olarak sağlanması, sıhhat çalışanlarının bağışıklık sisteminin korunabilmesi için beslenmelerinin bu harika duruma nazaran yine düzenlenmesi, gece vardiyasında çalışan çalışanın dinlenmelerinin kesinlikle sağlanması gerekmektedir” diye tabir etti.
“SALGINA MARUZ KALAN…”
Zekiye Bacaksız'ın, Sıhhat Bakanlığı'na yaptığı davet şu halde:
“Çin’in Vuhan kentinde çıkarak tüm dünyaya yayılan COVID-19 salgını Dünya Sıhhat Örgütü tarafından pandemi olarak tanımlanmış ve tüm ülkeler tarafından çok önemli tedbirler alınarak durdurulmaya çalışılmaktadır. Ülkemizde de hadiseler görülmeye başlanmıştır. Umarız bu salgın bir an evvel durdurulur ve salgına maruz kalan tüm vatandaşlarımız da sıhhatlerine kavuşur.
Corona pandemisi nedeniyle, Sıhhat Bakanlığı tarafından yayınlanan 13.03.2020 tarihli yazıda Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ne atıf yapılarak; merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm sıhhat işçisinin müsaadelerinin durdurulduğu, kanser hastaları ve organ nakli olanların durumlarının kurum amirleri tarafından kıymetlendirilmesi, yurtdışından gelenlerin 14 gün meskende tecrit olmaları gerektiği belirtilmiştir.
Bu salgın da göstermiştir ki insan hayatında vazgeçilmez olan sıhhattir. Salgınla birlikte birçok tedbir alınmış, okullar tatil edilmiş, tüm resmi ve özel konser, toplantı ve etkinlikler iptal edilmiş, yurtdışından gelen vatandaşlarımız 14 gün boyunca karantinaya alınmaya başlanmış, kamu görevlilerinden çocuğu okul çağında olanlara yıllık müsaadeleri kullandırılmaya başlanmıştır. Tüm bu tedbirlere karşılık tek bir meslek kümesinde tüm müsaadeler iptal edilmiştir. O da sıhhat işçisidir. Her duyurumuzda belirttiğimiz ve bilhassa vurguladığımız üzere sıhhat işçileri mesleklerini büyük bir özveri ve fedakârlık ile yapmaktadırlar. Bu olayda da tekrar en ön safta vatandaşa sıhhat hizmeti sunan sıhhat işçileri bulunmaktadır. Sıhhat işçilerini yeniden gecesini gündüzüne katarak en riskli meslek kümesi olarak salgınla top yekûn çaba etmektedirler. Kanser hastaları ve organ nakli olanların müsaadeleri dahi kurum amirinin keyfiyetine bırakılmış buna karşılık bu güç süreçte 24 saat hizmet veren sıhhat işçilerinin de bir insan, anne, baba, kardeş olduklarının unutulmuş durumdadır. Sıhhat Bakanlığı’nın bu yazısı derhal geri çekilmeli ve esasen özveri ile çalışan sıhhat işçilerinin de özel durumlarının olabileceği göz önünde bulundurularak müsaade gereksinimi olan işçinin bu taleplerinin karşılanması için gereken önlemler alınmalıdır. Bu kapsamda sıhhat işçilerinden müsaade gereksinimi olanların yanında yaş, kronik hastalık ve gibisi durumların objektif kriterlere bağlanması gerekmektedir.
Bugüne kadar her açıklamamızda vurguladığımız üzere bir defa daha belirtmek isteriz ki vatandaşlarımıza olağan ya da fevkalâde her durumda kesintisiz olarak sıhhat hizmeti sunan sıhhat işçilerinin çalışma şartları güzelleştirilmesi için tüm önlemler bu vesileyle çabucak alınmalıdır. Genel Sağlık-İş olarak vurguladığımız insanca onurlu garantili hizmet üretmek istiyoruz. Bu kapsamda bilhassa şahsi müdafaa önlemi olarak kollayıcı maske, kıyafet, eldiven üzere tüm tıbbi gereç eksikliklerin bir an evvel tamamlanarak öncelikle şahsî hami önlemlerin alınması, tüm sıhhat kurumlarının dezenfeksiyonlarının kesintisiz olarak sağlanması, sıhhat çalışanlarının bağışıklık sisteminin korunabilmesi için beslenmelerinin bu harikulâde duruma nazaran tekrar düzenlenmesi, gece vardiyasında çalışan işçinin dinlenmelerinin kesinlikle sağlanması gerekmektedir. Olağan durumlarda işçilerin seslerine kulak tıkayanlar bugün sıhhat işçilerinden sınırsız hizmet ve fedakârlık beklemektedirler. Husus sıhhat olunca elbette ki tüm sıhhat işçileri Ebedi Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği üzere göreve atılmak için, içinde bulundukların vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeden her türlü aksiliğe karşın koşa koşa vazifelerine gitmektedirler. Fakat buna karşı siyasi iktidardan da sıhhat işçilerinin fedakarlıklarına karşı duyarsız kalmamalarını, özel ve öznel durumlarını göz önünde bulundurmalarını bekliyor, bir an evvel işçilerin davetine bu defa yanıt vermelerini bekliyor ve istiyoruz.”