1997-2006 yılları ortasında üç kere Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı yapan, yazdığı İN isimli kitapta da “FETÖ”nün içyüzünü anlatan Sabri Uzun geçen yıl Nisan ayında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret, FETÖ propagandası yapmak, örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” teziyle tutuklandı. 3 ay sonraki birinci celsede de yurtdışına çıkış yasağı ile tahliye edildi.
Sabri Uzun, “FETÖ’yle çaba etmemek” ve twitter paylaşımlarında yalnızca FETÖ/PDY değil, PKK propagandası yapmakla suçlanıyor.
Uzun’un, gerek kitabında, gerekse şahit olarak dinlendiği davalarda Seyahat olaylarını “Ayaklanma” değil, “Cemaatin bir kumpası” diye nitelendirdiğini de belirtelim.
Bunları neden mi vurguladık?
Bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Uzun’un yargılanmasına devam edildi.
Mahkeme Lideri Bahtiyar Çolak, Sabri Uzun’un İstihbarat Daire Lideri olduğu periyotta FETÖ örgütü ile ilgili çalışma yapıp yapmadığının, kendisine bu türlü bir vazife verilip verilmediğinin bildirilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerenin karşılığının geldiğini kaydettikten sonra Savcı Cemalettin Şimşek’ten mütalaasını sordu.
Savcı Şimşek, bu davayla ilişkili olabileceği ihtimaline binaen Sabri Uzun hakkında başka kimi mahkemelerde bulunan evrakların bir örneğinin getirtilmesini, inceleme yapıldıktan sonra bu evrakların birleştirilip birleştirilmemesinin değerlendirilmesini ve Uzun’un yurtdışına çıkış yasağının devamını istedi.
Uzun ve avukatlarının bu mütalaaya karşı beyanlarının alınmasının akabinde Mahkeme Lideri Bahtiyar Çolak, başka mahkemelerdeki evrakların getirtilmesi ve yurtdışı çıkış yasağının devamıyla birlikte, “Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, hendek ve Seyahat olaylarında yapılan tahribatla ilgili fotoğraf vs. kanıtların istenmesinin” kararlaştırıldığını, bir sonraki duruşmanın da 11 Haziran’a bırakılmasının kararlaştırıldığını söyledi.
Gezi davasında yargılanan Osman Kavala ile ilgili gelişmeler, yeniden Erdoğan’ın dünkü AKP Meclis Küme Toplantısında Seyahat ve Kavala hakkında yaptığı sert açıklamalardan sonra Sabri Uzun evrakı için hem Seyahat hem de hendek olaylarındaki tahribatın kanıtlarının istenmesi epeyce değişik değil mi?