İzmir'de, 3 yıl evvel adliye binasına düzenlenen terör atağında yaralanan ve 11 ay boyunca tedavi gören polis memuru Mehmet Ali Gökçe, gazilik unvanı için gerekli şartları taşıdığını gösteren sıhhat raporunu Toplumsal Güvenlik Kurumu'na (SGK) iletti. Lakin SGK, Gökçe'nin gazilik talebini, kuralları yerine getirmediği gerekçesiyle reddetti. Gökçe, gazilik talebini reddeden SGK'ya karşı Ankara 13'üncü İş Mahkemesi'nde dava açtı. Bir çocuk babası Gökçe'nin eşi Esra Gökçe (29), o madalyayı hak ettiklerini, bu gururu yaşamak istediklerini söyleyerek, “Olaydan sonra eşim hiçbir vakit eskisi üzere olamadı. Gülüşlerini kaybetti, biz hayatımızdan çok şey kaybettik. Bunun telafisini istiyoruz” dedi.
İzmir Adliyesi'ne yönelik 5 Ocak 2017'de terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen atağın akabinde trafik polisi Fethi Sekin ile adliye çalışanı Musa Can şehit oldu. Birebir hücumda, İzmir Vilayet Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şubesi'nde polis memuru olarak vazife yapan Mehmet Ali Gökçe (29) de teröristlerin bulunduğu aracın çevik kuvvet polisinin aracına çarpması üzerine, olaya müdahale etmek isterken bomba yüklü aracın patlamasıyla ağır yaralandı. Bedenine şarapnel kesimleri isabet eden, elleri yanan ve 60 gün boyunca hastanede tedavi gören 10 yıllık polis memuru Mehmet Ali Gökçe, 11 ay mesleğinden uzak kaldı. Misyona tekrar başladığında ise elleri titrediği için silahı geri verilmedi. Gökçe, gazilik unvanı alabilmek için SGK'ya müracaatta bulundu. Gazilik kaidelerini taşıdığına dair Ege Üniversitesi Hastanesi'nden alınan sıhhat raporunu SGK'ya gönderen Gökçe'ye, kurumdan ret karşılığı geldi. Patlamada elleri yanan, bu nedenle de derisinde kalan izlerden ötürü kasları tam hareket edemeyen Gökçe'nin, eşi Esra Gökçe, Emniyet Teşkilatı Sıhhat Koşulları Yönetmeliği Hastalık Branşlarının Sınıflandırılması ve İskelet Sistemi Hastalıkları C dilimi 24'üncü ve 34'üncü hususları kapsamında, eşinin gazilik kaidelerini taşıdığını, raporlarının bulunduğunu, buna karşın SGK'nın gazilik unvanı vermediğini söyledi.
SGK'YA KARŞI GAZİLİK DAVASI AÇTILAR
4 yaşında Kerem isminde bir oğullarının olduğunu belirten Esra Gökçe, akın sonrası hayatlarının çok değiştiğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Eşim o gün işe giderken güya bu türlü bir olayın yaşanacağını hissetmiş üzereydi. Oğlumuz 10 aylıktı. Misyona çıkarken, 'Oğlumuz ne vakit emekleyecek. Beni kapıda karşılayacak' dedi. O gün saat 16.00 sıralarında oğlumuz emeklemeye başladı. Ben de heyecanlandım, görüntü çektim ve eşime attım. 15 dakika sonra kardeşim aradı, adliyede patlama olduğunu söyledi. Eşimi aradım, telefonu açtı, 'Ben düzgünüm merak etme' dedi. Sonra ambulanstan aradılar, çabucak hastaneye gittim. O olaydan sonra hayatımız çok değişti. Eşimin ruhsal meseleleri başladı.11 ay boyunca tedavi gördü. Hala devam ediyor tedavileri. Eşim silahsız olarak misyon yapıyor fakat gazilik verilmedi. Biz idari polislik vazifesi istiyoruz. Zira elleri titriyor. Bu nedenle tam olarak silah kullanamıyor. Bize bu duruma karşın hala doğu misyonu geliyor.”
Mehmet Ali Gökçe'nin gazilik madalyasını hak ettiğini, bu gururu yaşamak için o madalyayı takmak istediğini vurgulayan Esra Gökçe, “Eşim o madalyayı takmak istiyor. Orada teröristlerle çatıştı. Bu bizim için çok kıymetli. Raporlar bulunmasına karşın SGK gazilik talebini reddetti. Biz de Ankara 13'üncü İş Mahkemesi'nde dava açtık. 31 Ocak'ta duruşma var. Adalete güveniyoruz. Öteki yapabileceğimiz bir şey yok” dedi.
“EŞİM GÜLÜŞLERİNİ KAYBETTİ”
Oğlu Kerem'in babasının ellerine ne olduğunu sorduğunu anlatan Gökçe, acılarının telafisini istedi. Gökçe, “Eşimin ellerindeki yanıklar tam olarak güzelleşmedi. Ayağındaki sorun devam ediyor. Biraz fazla yürüdüğümüz vakit çabucak ayağı ağrıyor. En büyük sorun ruhsal. Yaşadıkları onu hala huzursuz ediyor. 4 yaşında oğlum, 'Babamın ellerine ne oldu anne?' diye soruyor. Ben 4 yaşındaki çocuğa nasıl bir açıklama yapabilirim, ne diyebilirim? Eşim oğlumuza yemek verdiğinde yemiyor. Bu durum eşimi de beni de çok üzüyor. Yetkililerin bize gazilik unvanını almamız için yardımcı olmalarını istiyoruz. Burada eşim gerekeni yaptı. Bu olaydan sonra eşim eskisi üzere olmadı. Biz yeni evlenmiştik. Eşim gülüşlerini kaybetti. Elleri yandığı için çok üzgün. Eşim bir mühlet kabuslar gördü, biz de huzursuz olduk. Biz hayatımızdan çok şey kaybettik. Bunun telafisini istiyoruz” dedi.