26’ncı Genelkurmay Lideri İlker Başbuğ, geçen ay Haber Küresel TV’nin yayınında FETÖ’nün siyasi ayağına dair açıklamalar yapmıştı.
26 Haziran 2009'da Meclis'ten geçirilen torba maddedeki “asker bireylerin özel yetkili mahkemelerde yargılanması”na ait maddeyi hatırlatan İlker Başbuğ, “26 Haziran 2009'da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği cürümlerde dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Büsbütün FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın” demişti. İlgili değişiklik, FETÖ’nün TSK’daki karşılarını tasfiyesine ve 15 Temmuz darbesine uzanan kapıyı aralamıştı. İlker Başbuğ bir yıl evvel çıkan “Ergenekon’dan Çıkış” kitabında da birebir yasal husustan kelam etmişti.
Ancak geçen ay İlker Başbuğ’un Haber Küresel TV’deki kelamları üzerine, devlet içindeki Pelikan yapılanması İlker Başbuğ’u gaye aldı.
Dün Pelikan yapılanmasına yakınlığı ile bilinen A Haber, İlker Başbuğ’un kelamları üzerinden “Vesayet odakları 1960 tipi darbe mi planlıyor” başlığı ile yayın yaptı.
Bugün de A Haber’in internet sitesinde husus taşındı.
Pelikan yapılanmasının FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmalarının üstünü “darbe” diyerek örtme atağı, bugün birtakım müelliflerin köşelerinde de yer buldu.
Sabah müellifi Melih Altınok bugünkü, “Darbe söylentileri üzerine” başlıklı yazısında, “Son günlerde çeşitli mecralarda bir darbe söylentisi üzerine yorumlar yapılıyor… Tezler fısıltı gazetelerinde manşetler ortasında. Bu argümanlar içeride İlker Başbuğ'un ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘siyasi ayak’ çıkışlarıyla ilişkilendiriliyor…” sözlerini kullandı ve yazısının son kısmında “Darbeye karşı uyanığız” dedi.
Yeni Şafak gazetesi muharriri Yusuf Kaplan da, “Geliyorum diyen tehlike: Darbe!” başlıklı bir yazı kaleme aldı. “Darbeci Rand Şirketi’nin Türkiye Raporu’nda açık açık darbe çığırtkanlığı yapılıyor!” diye yazan Kaplan, “Yeni bir darbenin ayak sesleri her yerden işitiliyor!” diyerek yazısına son verdi.
Işıkçılar Cemaati’nin yayın organı Türkiye gazetecinin muharriri, kripto FETÖ’cü Cem Küçük de, bugünkü köşesinde “Darbe imaları, hesap soracağız söylemeleri, AK Parti FETÖ’nün siyasi ayağıdır, ithamlarını sürdüren herkes kaybetmeye mahkûmdur” sözlerini kullandı ve “Eğer cunta heveslileri varsa, 27 Mayıs’taki gibi hücre yapılanmasına gidenler varsa yargı aslında bunların yakasına yapışır” diyerek yazısını sonlandırdı.
Dün Hürriyet gazetesi müellifi Abdülkadir Selvi de hususa ait, “1- Kılıçdaroğlu ile İlker Başbuğ’un birebir merkez tarafından harekete geçirildiği düşünülüyor. 2- Ergenekon sürecinde FETÖ mağduru olan emekli askerlerin hazırlayacağı taban üzerinden askeri vesayetin yine güçlenmek istediği istikametinde değerlendirmeler yapılıyor. 3- En kıymetlisi ise FETÖ’nün siyasi ayağı tartışması üzerinden askeri vesayetin yeniden güç kazanmak için atılım yaptığı düşünülüyor” diye yazmıştı.