Hürrem Elmasçı
Çocuklar dikkatinizi çekti mi, pazartesi günü farklı bir gelişme oldu ve ama pek de konuşulmadı. Hatırlatayım; CHP’ye yakın internet siteleri “Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi ziyaret edecek” diye haber girdi. Yarım saat geçmeden CHP genel merkezinden “Böyle bir görüşme takvimi yoktur” bilgisi yayıldı…
Tıpkı, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Liderlerinin UYGUN Parti önderi Sayın Meral Akşener’i ziyareti öncesi WhatsApp kümesine atılan o uğursuz bildiri gibi! Buluşmayı engelleyen bildiri yani çocuklar…
Belli ki CHP genel merkezinde bir küme yapan olmaya çalışıyor lakin karşılarına daima öteki bir yıkıcı odak çıkıyor.
Bu kırıcı odak kimlerden oluşuyor daha evvel yazdım: ETO ve reklamcı uzantıları.
Çocuklar aşikâr seyretmişinizdir; Habertürk TV’de dün gece de Muharrem İnce açık açık anlattı aslında. İsimlerin baş harflerini verdi: ETO!
Peki, bu takım bunu neden yapıyor?
Memleket Partisi üzere iki yıllık bir partiye, yüzyıllık CHP neden ayrımcılık uyguluyor?
Yıllarını CHP’ye harcamış Sayın Muharrem İnce neden “hain”, “bölücü” ilan edilmeye çalışılıyor?
BASKI-TEHDİT-LİNÇ KÜLTÜRÜ GELİŞTİ
Gelelim asıl sıkıntıyı anlamaya…
Bakın çocuklar etrafımda kıymetli arkadaşlarım var, Sayın Kılıçdaroğlu için daima birebir kişiyi hatırlatıyorlar; Abraham Lincoln! Aday olduğu çeşitli seçimleri 11 defa kaybedip 12’ncisi Amerikan Lideri olmuştu! İşte bunu onu anımsatıyorlar. Tarihte ne arıyorsan karşılığını bulursunuz çocuklar. Lakin seçimlerin sonucu hiç muhakkak olmaz; o denli olmasa, 2. Dünya Savaşı’nın kahramanı Başbakan Churchill savaş sonrası seçim kaybetmezdi!
Bugünün dünyasında tüm gerçek bilgilerle yüzleşmek mümkün. Yani illa seçim gecesi bir sonucun ortaya çıkmasını beklemeye gerek yok çocuklar…
Mesela tablo bugün çok net:
Sayın İnce’ye yapılan ağır atağın nedeni; iki yıllık Memleket Partisi’nin ve 2018’in kaybedeni Muharrem İnce’nin bu 2023 seçiminde görece muvaffakiyet gösterme tasası…
Bu kaygının realitesi var çocuklar..
Nasıl Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı adaylığı malum odak tarafından “ayak oyunları” kullanılarak bertaraf edilmişse, artık bu tıpkı odak Sayın İnce’yi maksat yaptı. Çok sevdikleri linç kültürü ile Sayın İnce hakkında onlarca karalama kampanyası oluşturdular. Niçin mi? Zira, CHP’nin kelamda kurnazları çok huzursuz.
Bakın çocuklar şöyle izah edeyim:
KORKUNUN ASIL SEBEBİ
Normalde 24 Haziran 2018 gecesinden sonra, bir daha dönmemek üzere siyaset sahnesinden silinmesi gereken bir siyasetçi, bugün tehdit olarak görünüyorsa ortada kocaman bir CHP beceriksizliği, başarısızlığı yok mudur?
Öyle ya çocuklar CHP neyi yapamamıştır da, Sayın İnce kendi küllerinden doğmuştur? Tüm aklı başında anketlerde CHP’nin oy oranı maalesef yüzde 23-24 çıkıyor. Yani beş yıl evvelki genel seçimden beri partide yaprak kımıldamamış çocuklar!
Oysa görüyorsunuz, yaşıyorsunuz ülke yangın yeri. 2018’in en büyük kaybedeni, yeni oy kullanacak 7 milyon seçmenden Memleket Partisi CHP kadar oy topluyor. Keza, AK Parti ve Uygun Parti’den seçmen kazanıyor. Memnuniyetsizlerin, kararsızların, sandıkla ilgisi olmayanların oylarına mesken sahipliği yapıyor Sayın İnce…
Cumhur ve Millet İttifakları’nın lider adaylarına oy vermeyecekleri kendine çekiyor.
Yorumlar okuyorum; “İnce, CHP’ye gel!” Gelse bile bu seçmen kitlesini getirebileceğini sanmıyorum çocuklar… Çok acıklı, Memleket Partisi alacağı oylar bile tahlil edilemiyor.
Çocuklar, Sayın Muharrem İnce başardığı için mi “hain” “bölücü” oldu?
Ama İnce’nin becerdiğini beceremeyen CHP birleştirici o denli mi?…
Aklımızla dalga geçiyorlar farkında mısınız?
“HDP TAKVİYESİ İLE BİRİNCİ TIPTA ZAFER GARANTİ”
Bugün HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararını duyduk. Takviye adresi muhakkak. Buna nazaran seçmen kümelerine yalnızca sayısal data olarak yaklaşan CHP idaresi haklıysa birinci çeşitte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50’yi rahat geçmesi gerekir.
Çünkü 24 Haziran 2018’de, Sayın İnce’nin, Sayın Akşener’in, Sayın Demirtaş’ın ve Sayın Karamollaoğlu’nun oyları toplamı yüzde 48’di. Bu takıma artık Deva ve Gelecek Partisi de katıldı.
Deva-Gelecek ve Sayın Fatih Erbakan’ın Tekrar Refah Partisi herhalde CHP seçmeninden değil, Ak Parti’den oy alacaktır. Tüm bunların üzerine beş yıllık Sayın Erdoğan ve Cumhur İttifakı yıpranmasını da eklersek birinci tıpta Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçimi alamaması büyük skandal olur.
Oysa gerçekler bu türlü değil çocuklar. Seçim, matematikle kazanılmıyor.
CHP’nin “siyasal mühendis” kümesini kara kara düşündüren şu:
-Yukarıda Sayın İnce’nin oy kitlesini saydım lakin dahası var. Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu’na yapılanları görenler ve kalbi kırık gençler, masadan kalkınca kırıcı odak ETO kaynaklı lince maruz kalan Sayın Akşener’i sevenler de seçimde tercihlerini Kılıçdaroğlu’ndan değil, Muharrem İnce’den yana kullanacaklar.
Oy kabinlerinde hiç umulmadık eller hiç umulmadık oy tercihlerinde bulunacağını iddia etmemek için hiç siyaset bilmemek gerek…
İNCE ŞİDDETLİ YOL
Bakın çocuklar, şayet Sayın İnce, kendisine yönelik artarak sürecek baskı ve prestij lincine karşı öfkesini denetim edebilir ve yeterli bir kampanya süreci yönetirse hem kıymetli bir politik figür haline gelecek ama daha da kıymetlisi CHP’ye çöreklenmiş organize kötülük örgütünün de yok edilmesini sağlayacak.
Çünkü artık herkes, perde gerisinden cambazlık yapanları biliyor çocuklar.
Genel merkezin asansör kapısına bile “Kendine Güven” yazan CHP, neden Sayın İnce’den bu kadar korkuyor?
Memleket Partisi kendine güveniyor ve iyi/kötü başına geleceklerin sorumluluğunu almış görünüyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na verilen geniş tabanlı dayanak demek Sayın İnce’ye verilse şimdiden kabineniz bile açıklamış olurdu!
Özgüven kaide, her şey mühendislik değildir. Yaşayarak göreceğiz…
Çocuklar, bunları yazdığım için kiminiz bana kızabilirsiniz lakin gerçekler acıdır. Sonucu “çantada keklik görmek” büyük kusurlara yol açacak. İstiyorum ki, aklı selim ile, sağduyuyla siyasi adımlar atılsın…
Hele kimse kimseyi kırmasın ki, ikinci çeşitte oy isteyecek yüzünüz olsun.
Hürrem Elmasçı
Çocuklar dikkatinizi çekti mi, pazartesi günü farklı bir gelişme oldu ve ama pek de konuşulmadı. Hatırlatayım; CHP’ye yakın internet siteleri “Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi ziyaret edecek” diye haber girdi. Yarım saat geçmeden CHP genel merkezinden “Böyle bir görüşme takvimi yoktur” bilgisi yayıldı…
Tıpkı, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Liderlerinin UYGUN Parti önderi Sayın Meral Akşener’i ziyareti öncesi WhatsApp kümesine atılan o uğursuz bildiri gibi! Buluşmayı engelleyen bildiri yani çocuklar…
Belli ki CHP genel merkezinde bir küme yapan olmaya çalışıyor lakin karşılarına daima öteki bir yıkıcı odak çıkıyor.
Bu kırıcı odak kimlerden oluşuyor daha evvel yazdım: ETO ve reklamcı uzantıları.
Çocuklar aşikâr seyretmişinizdir; Habertürk TV’de dün gece de Muharrem İnce açık açık anlattı aslında. İsimlerin baş harflerini verdi: ETO!
Peki, bu takım bunu neden yapıyor?
Memleket Partisi üzere iki yıllık bir partiye, yüzyıllık CHP neden ayrımcılık uyguluyor?
Yıllarını CHP’ye harcamış Sayın Muharrem İnce neden “hain”, “bölücü” ilan edilmeye çalışılıyor?
BASKI-TEHDİT-LİNÇ KÜLTÜRÜ GELİŞTİ
Gelelim asıl sıkıntıyı anlamaya…
Bakın çocuklar etrafımda kıymetli arkadaşlarım var, Sayın Kılıçdaroğlu için daima birebir kişiyi hatırlatıyorlar; Abraham Lincoln! Aday olduğu çeşitli seçimleri 11 defa kaybedip 12’ncisi Amerikan Lideri olmuştu! İşte bunu onu anımsatıyorlar. Tarihte ne arıyorsan karşılığını bulursunuz çocuklar. Lakin seçimlerin sonucu hiç muhakkak olmaz; o denli olmasa, 2. Dünya Savaşı’nın kahramanı Başbakan Churchill savaş sonrası seçim kaybetmezdi!
Bugünün dünyasında tüm gerçek bilgilerle yüzleşmek mümkün. Yani illa seçim gecesi bir sonucun ortaya çıkmasını beklemeye gerek yok çocuklar…
Mesela tablo bugün çok net:
Sayın İnce’ye yapılan ağır atağın nedeni; iki yıllık Memleket Partisi’nin ve 2018’in kaybedeni Muharrem İnce’nin bu 2023 seçiminde görece muvaffakiyet gösterme tasası…
Bu kaygının realitesi var çocuklar..
Nasıl Sayın Mansur Yavaş ve Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı adaylığı malum odak tarafından “ayak oyunları” kullanılarak bertaraf edilmişse, artık bu tıpkı odak Sayın İnce’yi maksat yaptı. Çok sevdikleri linç kültürü ile Sayın İnce hakkında onlarca karalama kampanyası oluşturdular. Niçin mi? Zira, CHP’nin kelamda kurnazları çok huzursuz.
Bakın çocuklar şöyle izah edeyim:
KORKUNUN ASIL SEBEBİ
Normalde 24 Haziran 2018 gecesinden sonra, bir daha dönmemek üzere siyaset sahnesinden silinmesi gereken bir siyasetçi, bugün tehdit olarak görünüyorsa ortada kocaman bir CHP beceriksizliği, başarısızlığı yok mudur?
Öyle ya çocuklar CHP neyi yapamamıştır da, Sayın İnce kendi küllerinden doğmuştur? Tüm aklı başında anketlerde CHP’nin oy oranı maalesef yüzde 23-24 çıkıyor. Yani beş yıl evvelki genel seçimden beri partide yaprak kımıldamamış çocuklar!
Oysa görüyorsunuz, yaşıyorsunuz ülke yangın yeri. 2018’in en büyük kaybedeni, yeni oy kullanacak 7 milyon seçmenden Memleket Partisi CHP kadar oy topluyor. Keza, AK Parti ve Uygun Parti’den seçmen kazanıyor. Memnuniyetsizlerin, kararsızların, sandıkla ilgisi olmayanların oylarına mesken sahipliği yapıyor Sayın İnce…
Cumhur ve Millet İttifakları’nın lider adaylarına oy vermeyecekleri kendine çekiyor.
Yorumlar okuyorum; “İnce, CHP’ye gel!” Gelse bile bu seçmen kitlesini getirebileceğini sanmıyorum çocuklar… Çok acıklı, Memleket Partisi alacağı oylar bile tahlil edilemiyor.
Çocuklar, Sayın Muharrem İnce başardığı için mi “hain” “bölücü” oldu?
Ama İnce’nin becerdiğini beceremeyen CHP birleştirici o denli mi?…
Aklımızla dalga geçiyorlar farkında mısınız?
“HDP TAKVİYESİ İLE BİRİNCİ TIPTA ZAFER GARANTİ”
Bugün HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararını duyduk. Takviye adresi muhakkak. Buna nazaran seçmen kümelerine yalnızca sayısal data olarak yaklaşan CHP idaresi haklıysa birinci çeşitte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50’yi rahat geçmesi gerekir.
Çünkü 24 Haziran 2018’de, Sayın İnce’nin, Sayın Akşener’in, Sayın Demirtaş’ın ve Sayın Karamollaoğlu’nun oyları toplamı yüzde 48’di. Bu takıma artık Deva ve Gelecek Partisi de katıldı.
Deva-Gelecek ve Sayın Fatih Erbakan’ın Tekrar Refah Partisi herhalde CHP seçmeninden değil, Ak Parti’den oy alacaktır. Tüm bunların üzerine beş yıllık Sayın Erdoğan ve Cumhur İttifakı yıpranmasını da eklersek birinci tıpta Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçimi alamaması büyük skandal olur.
Oysa gerçekler bu türlü değil çocuklar. Seçim, matematikle kazanılmıyor.
CHP’nin “siyasal mühendis” kümesini kara kara düşündüren şu:
-Yukarıda Sayın İnce’nin oy kitlesini saydım lakin dahası var. Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu’na yapılanları görenler ve kalbi kırık gençler, masadan kalkınca kırıcı odak ETO kaynaklı lince maruz kalan Sayın Akşener’i sevenler de seçimde tercihlerini Kılıçdaroğlu’ndan değil, Muharrem İnce’den yana kullanacaklar.
Oy kabinlerinde hiç umulmadık eller hiç umulmadık oy tercihlerinde bulunacağını iddia etmemek için hiç siyaset bilmemek gerek…
İNCE ŞİDDETLİ YOL
Bakın çocuklar, şayet Sayın İnce, kendisine yönelik artarak sürecek baskı ve prestij lincine karşı öfkesini denetim edebilir ve yeterli bir kampanya süreci yönetirse hem kıymetli bir politik figür haline gelecek ama daha da kıymetlisi CHP’ye çöreklenmiş organize kötülük örgütünün de yok edilmesini sağlayacak.
Çünkü artık herkes, perde gerisinden cambazlık yapanları biliyor çocuklar.
Genel merkezin asansör kapısına bile “Kendine Güven” yazan CHP, neden Sayın İnce’den bu kadar korkuyor?
Memleket Partisi kendine güveniyor ve iyi/kötü başına geleceklerin sorumluluğunu almış görünüyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na verilen geniş tabanlı dayanak demek Sayın İnce’ye verilse şimdiden kabineniz bile açıklamış olurdu!
Özgüven kaide, her şey mühendislik değildir. Yaşayarak göreceğiz…
Çocuklar, bunları yazdığım için kiminiz bana kızabilirsiniz lakin gerçekler acıdır. Sonucu “çantada keklik görmek” büyük kusurlara yol açacak. İstiyorum ki, aklı selim ile, sağduyuyla siyasi adımlar atılsın…
Hele kimse kimseyi kırmasın ki, ikinci çeşitte oy isteyecek yüzünüz olsun.