Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk Demokrasi Vakfı Türk-Rus Araştırmaları Merkezi Yöneticisi ve Medya Günlüğü müellifi Aydın Sezer’e Rusya ile alakalar konusunda yaptığı açıklamalar Rus medyasında geniş yankı yarattı.
Resmi Rossiyskaya gazetesi haberinin başlığında, “Türkiye cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu: Rusya ile alakalarda sınamalar mümkünlüğü düşük” dedi. Gazete, “Cumhurbaşkanı adayı, Türk muhalif siyasetçi Kemal Kılıçdaroğlu, seçimleri kazanması halinde Moskova ile bağlantıları geliştireceğini söyledi” diye yazdı.
Devlete ilişkin TASS Ajansı haberinde, “Kılıçdaroğlu, Ankara-Moskova bağlantılarında hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanıyor… Kılıçdaroğlu, Moskova’nın Sovyet devrinden bu yana Ankara’ya çok yardımcı olduğunu hatırlattı” dedi.
Argumentı i Nedeli gazetesi, “Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rakibi Kılıçdaroğlu, Moskova ile Ankara ortasındaki ilgilerin değişmesi için hiçbir nedenin olmadığını söyledi” yorumunda bulundu.
Tsargrad TV kanalı , “Erdoğan’ın seçimlerdeki rakibi olan Türk muhalefet siyasetçi, Ankara ile Moskova ortasında iş birliği planlarını açıkladı. Washington, Kılıçdaroğlu’nun kelamlarını beğenmeyecek” değerlendirmesini yaptı.
Resmi Ria Novosti Ajansı haberini, “Kılıçdaroğlu’na nazaran Türkiye ile Rusya ortasındaki bağlarda en değerli öge inanç olmalı” diye duyurdu.
Moskovski Komsomolets gazetesi, “Kılıçdaroğlu, seçimler de dahil olmak üzere ülkelerin birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınması gerektiğini vurguladı” diye yazdı. Öbür kimi medya sitelerindeki haber başlıkları şöyle:
Diğer birtakım medya sitelerindeki haber başlıkları şöyle:
Vestnik Kavkaza Ajansı: “Erdoğan’ın rakibi Rusya ile alakaları güçlendirme kelamı verdi.”
RBK gazetesi: “Erdoğan’ın seçimlerdeki rakibi, Rusya ile alakalarda yeni imtihanlar mümkünlüğünü dışladı.”
5.Kanal TV: “Türkiye’de Rusya ile münasebetlerinin geleceği değerlendirildi.”
İzvestiya gazetesi: “Türk cumhurbaşkanı adayı Moskova ile Ankara ortasındaki münasebetlerin geleceğini kıymetlendirdi.”
Ren TV kanalı: “Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Türkiye’nin değerli ortağı ve komşusu olduğunu söyledi.”
Haber yaklaşık 50 Rus haber sitesinde yer aldı.
Fuad Safarov, Moskova
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Medya Günlüğü muharriri Aydın Sezer, Kılıçdaroğlu’na millet ittifakı iktidarında Rusya’yla mümkün bağları sormuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiği taktirde Rusya’yla ‘istikrar’ ve ‘güven’e dayalı alaka sürdüreceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun ‘Rusya ile ilişkiler’ açıklamalarından öne çıkanlar başlıklar şöyleydi:
Bu ortak coğrafyada barış ve istikrarın karar sürmesinde kimi vakit ortak anlayışa dayalı işbirliği de yapılabiliyor. Kıymetli olan da bu zaten! Örneğin Montrö’nün statüsü uzun yıllardan beri meselesiz bir biçimde uygulanıyor. Birbirimizin iç işlerine karışmayan, karşılıklı hürmet ve itimada dayalı ilgileri sürdürmek her iki tarafın da faydasınadır. Ben Türk-Rus bağlarına bu anlayışla bakıyorum ve Rusya ile bağlantılarda dönemsel olmayan, dengeli siyasetlere dayanan uzun erimli, istikrarlı bir anlayışı önemsiyorum.
Devlet liderleri kurumsal seviyede varılan mutabakatları onaylayan en üst seviye makamlardaki şahıslardır. Mutabakat sağlanamadan kendilerine getirilen mevzularda da tahlil ve uzlaşıya yardımcı olurlar. Bu süreçlerde rastgele bir değişiklik olması beklenmemelidir. Kâfi ki, hükümetlerin süreksiz, devletlerin baki olduğu temeline nazaran karşılıklı inanç temelinde alakalara yaklaşalım.
UKRAYNA SAVAŞI DEĞERLENDİRMELERİ
“Rusya bölgemizde değerli bir komşu, gerektiğinde de iş birliği ortağıdır. Bölgesel barış ve istikrarın sağlanmasında birlikte hareket ettiğimiz üzere, bazen farklı düşündüğümüz durumlar da olabilir. Bu hükümran bir devlet olmanın doğal bir sonucudur. Türk dış siyasetinde Rusya’nın pozisyonu aşikardır. Rusya açısından da Türkiye hakkında belirli bir pozisyon tarifi var. Karşılıklı hürmet aslı içinde bu durumun değişmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Bilakis, yeni sınamalarla karşılaşmak yerine mevcut pozisyonların daha da pekiştirileceğine inanıyorum.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri harekatı tasvip etmiyoruz. İki bağımsız, hâkim ve komşu ülkenin bugün birbirleriyle savaş halinde olmaları Karadeniz bölgesinden başlayacak halde bilhassa Avrupa’yı etkilemektedir. Biz Karadeniz havzasının barış ve istikrar içinde bir iş birliği bölgesi olmasını dilek ederiz. Bunun için de askeri harekatın başından beri Montrö’nün getirdiği kuralların uygulanması ve Montrö’nün aşındırılmaması konusunda ısrarlı bir gayret içerisinde olduk.
İki ülke ortasındaki bu durumun düzelmesi, barışın tesis edilmesi, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, egemenliği ve bağımsızlığına hürmet gösterilmesi gerekir. Şahsî beklentilerle değil; Türkiye Cumhuriyeti’nin diplomasi birikiminin kullanılması yoluyla mevcut sorunun tahliline ait elimizden gelen katkıyı yapmak isteriz.
Türkiye’nin ehil takımlarıyla sıkıntıların tahlilinde kolaylaştırıcı olma potansiyeli evvelden beri vardır, var olmaya da devam edecektir. Türkiye’nin yaptırımlara ait bakış açısı belirlidir. BMGK kararları çerçevesinde alınan her karara hürmet duymanın milletlerarası hukuka uygun olacağını düşünüyorum. Bunun dışında alınan kararlara ait ise elbette ülkelerin kendi dinamikleri devreye giriyor.”
Putin’in Türkiye seçimlerinde yükünü iktidardan yana kullanmakta olduğuna dair değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Bu değerlendirmeleri duyuyorum lakin gerçeği yansıtmadığına inanmak istiyorum. Türkiye ile Rusya ortasındaki ilgilerin en kıymetli ögesinin itimat olması gerekir. Karşılıklı olarak iç işlerine karışmamak, hele seçim üzere hususlarda taraf tutan ya da o denli yorumlanan davranışlarda bulunmamak gerekir.” demişti.
“Bizim anlayışımız böyledir. Rusya da ülkelerin içişlerine müdahalelerden duydukları rahatsızlıkları sıkça lisana getiren ve bu istikametteki adımların vahametinin şuurunda olan bir ülke. Tersine bir davranış karşılıklı itimadı yıpratır, ortadan kaldırır. Buna sebep vermemek gerekir.”