İsmail Tokalak’ın yeni çalışması “Sağlık ve Şuur Topraktan Başlar” Ataç Yayınları’ndan çıktı.
“Sağlık ve Şuur Topraktan Başlar” isimli kitapta, insanın tabiata verdiği ziyanlar incelendir arım ve Etraf Bakanlığı’nın bilgilerine nazaran, Türkiye’de ziyanlı böcek öldürücü (pestisit) tarım ilacı kullanımı 2014 yılından itibaren 2018 yılına kadar ki beş yıl içinde yüzde elli arttığını belirten Tokalak, toprak başta olmak üzere tabiatın daha uygun tanınması ve korunması gerektiğini tabir etti.,
“Kendimizi, toprağımızı, canlıları her geçen gün daha çok zehirliyoruz” diyen Tokalak, Sürdürülebilir bir hayat için toplumun her kesitin etraf konusunda bilinçlenmesi yeni bir etraf ve tarım siyasetleri oluşturulması gerektiğini söz etti.
Kitabın “Kepekli Ekmek Sıhhate Yararlı mı” başlıklı kısmında, kepekli ekmeğin sıhhate faydası olduğu kadar ziyanının olduğu anlatıldı. Bu kısımda, sağlıklı diye tavsiye edilen kepek ekmeğinin yüzde 70-90’ı sıhhatsiz beyaz undan yapıldığı söz edildi. Müellif, kepek ekmeğinin içerisinde bulunan fitik asidin oluşturduğu aksiliklere dikkat çekti.
İşte “Kepekli Ekmek Sıhhate Yararlı mı” kısımda anlatılanlar:
“Teknolojinin süratle ilerlemesi ve son devirde yapılan çalışmalar daha evvel gerçek diye bildiklerimizin bir kısmının yanlış olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye’de kepekli ekmek sıhhate yararlı diye sunuluyor, ancak kepek unu içindeki tahıl, baklagil ve (yağlı tohumlarda bulunan fosforun deposu) fitik asidin sıhhate faydası olduğu kadar ziyanı da var.
Fitaz enzimi beşerde bulunmadığı için tahıl, baklagil, yağlı tohumlarda bulunan fitik asit, fitat ve lektin, sindirim kanalında parçalanamaz ve sindirilemez. Son periyotlarda fitatlar, fitik asit ve lektinin üzerinde bu kadar durulmasının asıl nedeni, minerallerin emilimindeki negatif tesiridir. 2 gram tahıl ununda bedenin bütün çinko emilimini kesecek kadar fitik asit vardır. (Bugün yetişkinlerde %23-45 ortasında çinko eksikliği var.) Fitik asir, buğdayın gözetici dış kalkanı, vitamin ve mineral (özellikle demir, çinko) açısından epeyce varlıklı olan kepeğinde de vardır. Hamur fermantasyonu, fitik asitin bir kısmını parçalamakla birlikte tamamını etkisiz hâle getiremez, böylece kepekli ekmeğin pişirikme sürecinde fitik asit parçalanmaz. Bu nedenle, kepek oranı yüksek ekmeklerin ve tahıl kaynaklı öteki besinlerin uzun mühlet tüketilmesi, bedende demir üzere çeşitli minerallerin vakit içinde eksilmesine yol açabilir.
Bütün bunların yanında fitik asitin enflamasyonu azalttığı bedene ziyanlı hür radikalleri bloke ederek bedenin antioksidan potansiyelini güçlendirdiği, kan glikozunu azalttığı, bağırsakları toksinlere karşı koruduğu, yeterli kolesterolü (HDL) arttırdığı, kanın içinde bir yağ çeşidi olan trigliseridleri düşürdüğü, hatta kanser çeşitlerinin tedavisine yardımcı olabileceği gözlemlenmiştir.
Fitik asitin olumlu taraflarını inkar edemeyiz, ancak şu bir gerçek ki sağlıklı diye tavsiye edilen kepek ekmeğinin %70-90’ı sıhhatsiz beyaz undan yapılmaktadır. Bu yüzden fitik asitin yarattığı aksilikler da göz arkası edilmemelidir.”