Kanal İstanbul projesi siyasetin gündeminde geniş yer tutuyor. Projenin ekonomik ve uluslar ortası ilgiler boyutu tartışılırken uzmanların ise görüşleri gündemde tesirli yer bulamıyor.
Habertürk müellifi Fatih Altaylı, bugünkü yazısında Kanal İstanbul’la ilgili kaptan görüşlerine yer verdi.
Fatih Altaylı, “Kanal İstanbul ile ilgili olarak uzun yol kaptanları ile konuştum” diyerek şöyle devam etti:
“Ne de olsa yapılması halinde bu kanaldan geçecek olan gemileri onlar kullanacaktı ve fikirleri değerliydi.
Konuştuğum tüm kaptanlar, misal şeyler söylediler.
Birkaç başlıkta toplamak gerekirse Kanal İstanbul ile ilgili fikirleri şöyle:
– 25 metrelik derinlik çok yetersiz. Bugün tanker sınıfları kıyı tankerleri hariç asgarî 20 metre su kısmına sahip. Daha net söylemek gerekirse en büyük tanker sınıfı olan ULCC’lerin draftı 35 metre, VLCC’lerin draftı 28 metre, Suezmax’ların 23 metre. Bugün petrol nakliyatının büyük kısmı bu tankerlerle yapılıyor. Boğaz’da tehlike yaratacak büyüklükte olan tankerler bunlar ve 25 metrelik derinlikteki bir kanaldan bu tankerler geçemez. Herhalde bu kanalı kum taşıyan kosterler için yapmayacaklar.
– Kanal Karadeniz suyunu Marmara’ya taşıyacak. Yani kanaldaki su az tuzlu Karadeniz suyu olacak. Bu suyun kaldırma kapasitesi daha düşük olduğu için, 25 metrelik derinlik düzgünden uyguna az gelecek. Zira bu suda gemiler daha fazla suya gömülür.
– Bu tankerlerin uzunlukları 245 metre ile 415 metre ortasında değişiyor. Kanalda tek bir tanker arıza yapsa yahut kaza yapsa, kıyıya çarpsa 200 metre genişlikteki kanal tıkanır. Bu kadar dar bir kanalda tankerlerin hareket yapması çok lakin çok güç olur.
– İstanbul Boğazı’nda Karadeniz’den Marmara’ya hakikat olan yüzey akıntısının suratı genelde 3-4 knot civarındadır. Yer yer daha hızlanır, yer yer yavaşlar ve aksi döner. Kuvvetli poyraz fırtınalarında 7-8 knota kadar çıkar. Bu yüzden kaptanlar Karadeniz’den Marmara’ya hakikat olan gidişi sevmezler. Bu akıntı suratı gemiyi rotada tutmayı zorlaştırır. Bir manada yokuş aşağı gidiştir ve geminin denetimi zordur. Kanalda ise akıntı suratı Karadeniz’den Marmara’ya hakikat yaklaşık 10 knot olacak. Hiçbir gemi kaptanı bu hızla aşağı gerçek inmek istemez. Akılalmaz derecede sıkıntı bir seyirdir. Gemiyi denetim altında tutamazsınız. Bunu engellemek için kıyıdan gemileri bağlayarak aşağı hakikat indirmeniz gerekir. Bu durumda dolu gemiler bu yolu kullanmayacak, Boğaz’ı tercih edecektir. Yani tehlike arz eden gemiler yeniden İstanbul’un içinden geçecektir.
– Şu anda Boğaz’ı geçmek için bekleme mühleti çok uzun değil. 24 saati aşan pek yok. Çok büyük gemiler için hava şartları uygun olmadığı vakit bekleme oluyor lakin bu da genelde 3-4 günü aşmıyor.
Anlayacağınız, Kanal İstanbul’un muhtemel kullanıcılarına da kulak asmak gerek. Ve söyledikleri pek iç açıcı değil.”