Türkiye koronavirüs salgını ile uğraş ederken Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki TMSF idaresindeki Koza Altın İşletmeleri, hayat alanlarının tabanına yaklaşık 40 hektar alana 1 milyon 750 bin metreküplük, siyanürlü ikinci atık depolama tesisi yapılması için teşebbüs başlattı.
Salgın periyodunda projenin ÇED raporunun son halinin verildiğini duyuran Etraf ve Şehircilik Bakanlığı, siyanürlü göletin yapılacağı bölgedeki mahalle muhtarlarına itirazlar için 10 gün mühlet verdi.
Mahallelerinin tabanına yapılacak siyanür havuzunu istemeyen fakat salgın nedeniyle seslerini duyuramayan Kaymaz Mahallesi yaşayanlarına takviye çıkan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer “Tüm ülke koronavirüs salgını ile çaba ederken, binlerce Sivrihisarlının Eskişehirlinin ömrünü, hayvanlarının sıhhatini, doğayı, tehlikeye atacak bu siyanür havuzu için bu aciliyet neden? Havayı, toprağı, suyu, koyunu kuşu insanı zehirleyecek bu adımdan derhal vazgeçin” davetinde bulundu.
KAYYUM İDARESİNDEKİ ALTIN MADENİ İÇİN SALGIN DİNLENMEDİ
TMSF’ye bağlı kayyım idaresindeki Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin Kaymaz Altın ve Gümüş Madeni İkinci Maden Atık Depolama Tesisi projesi için Son Biçimi Verilen Çevresel Tesir Kıymetlendirme (ÇED)raporu yayınlandı. Eskişehir Etraf ve Şehircilik Vilayet Müdürlüğü COVİD salgınını ortasında bölgedeki mahalle muhtarlarına gönderdiği yazıyla toplam 40 hektar alan içinde 1 milyon 750 bin metreküp kapasiteli atık depolama göleti projesinin ÇED raporuna ait görüşlerini sordu. Mahallelerine yalnızca birkaç yüz metre uzaklıkta inşa edilecek dev siyanürlü atık göletine karşı çıkan Kaymazlılar imza toplamaya başladı.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer Sivrihisar’ın Kaymaz ilçesinde siyanürlü atık havuzunun yapılacağı alanı ziyaret ederek, Kaymaz Mahalle Muhtarı Bayram Canıgür ve mahalle sakinlerinden bilgi aldı. Mahalleye 1km uzaklıktaki ikinci siyanürlü atık havuzu hayata geçerse ömür alanlarının, insan ve hayvan sıhhatinin tehlikeye gireceğine dikkat çeken Çakırözer, “Ülke salgınla çaba ederken mahallenin tabanına ömür alanlarının ortasına siyanürlü atık havuzu kurmanın ivedisi ne? Hem de bunu kayyım eliyle yani devlet eliyle yapıyorlar” dedi.
23 YIL EVVEL KARAYOLUNU KAPATTILAR
Sadece Kaymaz’ın değil Sivrihisar ve Eskişehir’de yurttaşların büyük dert içinde olduğunu aktaran Çakırözer, “Altın madeninin siyanür ile temizlenmesinden sonra ortaya çıkan atıklar bu dev gölete bırakılacak. Bu göletin yapılacağı yer Kaymaz mahallemizin tabanı. Hayvanlarını otlattıkları yer. Baktığınızda meskenler gözüküyor.. Gittim gördüm, beşerler orada hayvanlarını otlatıyor. Kaymazlılar, Sivrihisarlılar ve Eskişehirliler büyük dert içinde. Aslında 23 yıl evvel bu maden buraya yapılırken de Sivrihisarlı hemşehrilerimiz büyük direniş sergilemişlerdi. Yolları kapamışlardı. O devir kimse dinlemedi. Lakin o bölgedeki köylerden çok sayıda yurttaş bu süreçte bilhassa kanserden hayatını kaybetti. Artık tekrar ikinci siyanür göletinin yapılması gündeme gelince yeniden birebir dert duyuluyor. Bu atık havuzun yalnızca Kaymaz, Sivrihisar değil Eskişehir’deki tüm canlı ve hayvan hayatı için bir tehlike oluşmakta” dedi.
MUHTAR: SALGIN YÜZÜNDEN HALKI BİLGİLENDİREMEDİK
Kaymaz Mahalle Muhtarı Bayram Canigür ise 12 Mart tarihinde Etraf ve Şehircilik Bakanlığı tarafından gönderilen ÇED bilgilendirme yazısının 31 Mart tarihinde kendisine ulaştığını söyledi. Muhtar Canıgür, “Koronavirüs ile gayret devrinde bu yazı bize geç geldi. Toplumsal izolasyon nedeniyle mahallemizde yaşayanları gerçek dürüst bilgilendiremedik bile” dedi.
ZEHİRE KARŞI İMZA KAMPANYASI
Kaymaz’da ve Sivrihisar’da atık havuzuna karşı imza kampanyasının başlatıldığına dikkat çeken Çakırözer, “Hem Kaymaz’da hem Eskişehir’de hemşehrilerimiz imza topluyor. Lakin salgından ötürü çok az insanımız bu atık havuzu için yayınlanan rapordan haberdar.Hemşehrilerimiz seslerini duyuramıyor” dedi.
SALGIN DEVRİNDE İVEDİSİ NE?
Ülke çok tehlikeli bir salgınla gayret ederken bu türlü tehlikeli bir adım atılmasından telaşını lisana getiren Çakırözer ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin korona salgını ile uğraş ettiği devirde bir hafta evvel Etraf ve Şehircilik Bakanlığı muhtara bu yazıyı gönderiyor. Tüm Türkiye odağını salgına vermişken, güya yangından mal kaçırır üzere, apar topar siyanürlü atık göleti gündeme getiriliyor. Vatandaş konutlarında karantinada iken raporlar halkın görüşüne sunuluyor. Bunu da anayasaya nazaran vatandaşın sıhhatini, doğayı çevreyi korumakla birinci sorumlu olan devletin kendisi yapıyor!” dedi.
BÜYÜKŞEHİR VE HALK KARŞI ÇIKACAK
Siyanürlü atık havuzu için ÇED raporuna güvenilemeyeceğine dikkat çeken Çakırözer,“Türkiye’nin dört bir yanında zehirli termik santrallerde, siyanürlü altın madenlerinde bu olumlu raporların aslında ne kadar güvenilmez olduğunu uzmanlar, mahkemeler gösterdi. Buraya bir siyanür göleti yapıldığında Kaymazlı hemşehrilerimizin hayatı tehlikeye girecek, tarım alanları yok olacak. Eskişehir’imizin beşerinin ve tüm canlılarının hayatını önemseyen, havasının, toprağının suyunun korunması için uğraş veren başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, etraf derneklerimiz, kent kurullarımız ve yaklaşık bir milyon Eskişehirli bu siyanürlü tehlikeye daima birlikte karşı çıkacağız” tabirlerini kullandı.
KAPIMIZIN TABANINA ZEHİR HAVUZU İSTEMİYORUZ
Mahalle sakinlerinden Erhan Aksu, madenin kurulmaması için çok fazla uğraş verdiklerinisöyleyerek “ÇED öncesi toplantıda bize dendi ki bu gölet size 2 km ötede. Size bir ziyan vermeyecek. Lakin çitleriyle birlikte Kaymaz’ın 500 metre tabanına kadar gelecekler. Penceremizin, kapımızın tabanına siyanür göletini yapıyorlar. Biz bunu istemiyoruz. Karşı çıkıyoruz. “ dedi.
İNSANLARIMIZ KANSERDEN ÖLÜYOR
Kaymaz Muhafaza Derneği yöneticilerinden Reha Önen ise son yıllarda bölgede insanların kanser yüzünden ömrünü yitirdiğine dikkat çekerek, “20 yıl evvel bizi dinlemediler. Bu tesisi yaptılar. Bizler zehirli havayı solumak zorunda kalıyoruz. Herkes elini vicdanına koysun. Kim konutunun kapısının önünde zehir solumak ister. Ne olur tabiatımız, meralarımız, tarlalarımız zehir olmasın. Hayvanlarımız, insanlarımız ölüyor. Yalnızca yüzde 1’i kendi eceliyle ölüyor. Gerisi daima kanserden. Biz elbette devlete karşı değiliz lakin kapımızın tabanına zehirli siyanür göleti yapılmasın” dedi.