İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olduğu oturumda konuşan HDP’li Sırrı Süreyya Lider, Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” kelamının barış iletisi vermediğini belirtti.
Önder’e cevap Tarihçi Sinan Meydan’dan geldi.
Meydan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda Önder’e yönelik, “Söze “tarihçi değilim” diye başlayan Sırrı Süreyya Lider çok şeyi karıştırmış, birtakım şeyleri de çarpıtmış” tabirlerini kullandı.
Meydan devamında o kelam ve tarihi ile ilgili şunları yazdı:
1. Atatürk, kapitülasyonları kaldırmaya yanaşmayan Batıya ekonomik bağımsızlığa kararlı olduklarını, kapitülasyonları kabul etmediklerini göstermek icin Lozan kesintiye uğradığında İzmir İktisat Kongresini topladı. Kongre sonrası Lozan’a devam edildi ve kapitülasyonlar kaldırıldı.
2. Yani İzmir İktisat Kongresi, Batıya karşı taviz yahut teslimiyet değil tam aksine Lozan görüşmelerinde kapitülasyonları kaldırmaya yanaşmayan emperyalist, kapitalist Batıya karşı siyasi ve ekonomik bağımsızlık manifestosudur. Sonunda Lozan’da kapitülasyonlar kaldırılmıştır.
3. İzmir İktisat Kongresi düzenlenirken Misakı Milli’den taviz verilmemiş, Musul şimdi kaybedilmemişti. Türkiye, istekleri reddedilince Lozan’da masadan kalkmıştı. Musul’dan vazgeçilmiş değildi. Türkiye Lozan’ın ikinci periyodunda Musul ısrarını sürdürünce mevzu Lozan sonrasına bırakıldı.
4. Atatürk’ün, “Ortadoğu ile ilgilenmediği” savı da eski bayat bir argüman. İzmir İktisat Kongresi sırasında Musul sorunu gündemdeydi ve Atatürk Irak’la yakından ilgiliydi. Atatürk 1937’de İslam ülkeleri ile Sadabat Paktı’nı kurmuştu. Hatay nedeniyle gözü kulağı Suriye’deydi.
5. Atatürk,”Başlangıçtaki biz halini teke indirgedi” söylemi de klasik bir çarpıtma. Atatürk başından beri vatanın ve milletin parçalanamaz bütünlüğü için çaba etti. Biz derken farklı milletleri değil, din ve ırk farkı gözetmeksizin tüm ögeleri ile Türk Milletini kastediyordu.
6. “Yurtta sulh cihanda sulh sözü” mecburî olmadıkça savaş bir cinayettir yaklaşımının doğal sonucudur. Atatürk’ün haksız savaşı yoktu, “öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz” diyerek savaşmıştı. Ölmeden evvel cağının en büyük barış neslini kurmuş, Nobel’e aday gösterilmişti.
7. Yeni başlayanlar için;
Atatürk’e nazaran barışın ön şartı tam bağımsızlık
Yurtta barış dünyada barışın gerçek manası ve uygulamaları
Atatürk’ün barış paktları ve oluşturduğu büyük barış jenerasyonu
Atatürk’ün 7 unsurluk dünya barışını müdafaa formülü
8. “Kendi yağıyla kavrulma” söylemi yanlışsız. İzmir İktisat Kongresi toplanırken Türkiye yangın yeri üzereydi. Halkın %80’i köylerde yaşıyor, %70 hasta,%10’u bile okur-yazar değildi, ülke borçlu, her şey dışarıdan alınıyordu. Atatürk bu enkazı, tam bağımsız, çağdaş devlet kurarak kaldırdı.
9. “Kendi yağıyla kavrulmak” dünyadan kopmak da değildi. Atatürk tüm ülkelerle diplomatik alaka kurmuş, birçok ülkeyle dostluk antlaşması yapmış, Sovyet dostluğu, Türk-Yunan dostluğu,1932’de MC’ye üyelik, 1934 Balkan Antantı, 1937 Sadabat Paktı ile yeni Türkiye’yi dünyaya açmıştı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olduğu oturumda konuşan HDP’li Sırrı Süreyya Lider, Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” kelamının barış iletisi vermediğini belirtti.
Önder’e cevap Tarihçi Sinan Meydan’dan geldi.
Meydan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda Önder’e yönelik, “Söze “tarihçi değilim” diye başlayan Sırrı Süreyya Lider çok şeyi karıştırmış, birtakım şeyleri de çarpıtmış” tabirlerini kullandı.
Meydan devamında o kelam ve tarihi ile ilgili şunları yazdı:
1. Atatürk, kapitülasyonları kaldırmaya yanaşmayan Batıya ekonomik bağımsızlığa kararlı olduklarını, kapitülasyonları kabul etmediklerini göstermek icin Lozan kesintiye uğradığında İzmir İktisat Kongresini topladı. Kongre sonrası Lozan’a devam edildi ve kapitülasyonlar kaldırıldı.
2. Yani İzmir İktisat Kongresi, Batıya karşı taviz yahut teslimiyet değil tam aksine Lozan görüşmelerinde kapitülasyonları kaldırmaya yanaşmayan emperyalist, kapitalist Batıya karşı siyasi ve ekonomik bağımsızlık manifestosudur. Sonunda Lozan’da kapitülasyonlar kaldırılmıştır.
3. İzmir İktisat Kongresi düzenlenirken Misakı Milli’den taviz verilmemiş, Musul şimdi kaybedilmemişti. Türkiye, istekleri reddedilince Lozan’da masadan kalkmıştı. Musul’dan vazgeçilmiş değildi. Türkiye Lozan’ın ikinci periyodunda Musul ısrarını sürdürünce mevzu Lozan sonrasına bırakıldı.
4. Atatürk’ün, “Ortadoğu ile ilgilenmediği” savı da eski bayat bir argüman. İzmir İktisat Kongresi sırasında Musul sorunu gündemdeydi ve Atatürk Irak’la yakından ilgiliydi. Atatürk 1937’de İslam ülkeleri ile Sadabat Paktı’nı kurmuştu. Hatay nedeniyle gözü kulağı Suriye’deydi.
5. Atatürk,”Başlangıçtaki biz halini teke indirgedi” söylemi de klasik bir çarpıtma. Atatürk başından beri vatanın ve milletin parçalanamaz bütünlüğü için çaba etti. Biz derken farklı milletleri değil, din ve ırk farkı gözetmeksizin tüm ögeleri ile Türk Milletini kastediyordu.
6. “Yurtta sulh cihanda sulh sözü” mecburî olmadıkça savaş bir cinayettir yaklaşımının doğal sonucudur. Atatürk’ün haksız savaşı yoktu, “öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz” diyerek savaşmıştı. Ölmeden evvel cağının en büyük barış neslini kurmuş, Nobel’e aday gösterilmişti.
7. Yeni başlayanlar için;
Atatürk’e nazaran barışın ön şartı tam bağımsızlık
Yurtta barış dünyada barışın gerçek manası ve uygulamaları
Atatürk’ün barış paktları ve oluşturduğu büyük barış jenerasyonu
Atatürk’ün 7 unsurluk dünya barışını müdafaa formülü
8. “Kendi yağıyla kavrulma” söylemi yanlışsız. İzmir İktisat Kongresi toplanırken Türkiye yangın yeri üzereydi. Halkın %80’i köylerde yaşıyor, %70 hasta,%10’u bile okur-yazar değildi, ülke borçlu, her şey dışarıdan alınıyordu. Atatürk bu enkazı, tam bağımsız, çağdaş devlet kurarak kaldırdı.
9. “Kendi yağıyla kavrulmak” dünyadan kopmak da değildi. Atatürk tüm ülkelerle diplomatik alaka kurmuş, birçok ülkeyle dostluk antlaşması yapmış, Sovyet dostluğu, Türk-Yunan dostluğu,1932’de MC’ye üyelik, 1934 Balkan Antantı, 1937 Sadabat Paktı ile yeni Türkiye’yi dünyaya açmıştı.