“Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır o bir kere olur”

“Her şeyden evvel HDP’de siyasi gayret yürüten tüm kısımlar partinin asli ögeleridir. Yani birileri konut sahibi, birileri de konuk değildir. Bileşenleri bağlayan ortak nokta ise parti programıdır. Kürt sorunu HDP programının temel başlığıdır ve tüm HDP’liler bilir ki, Kürt sorunu tahlil yoluna girmeden Türkiye’de demokratikleşme konusunda ara kat etmek imkansızdır. Emek, ekoloji, bayan özgürlüğü, sömürü, toplumsal meseleler, ekonomik sıkıntılar ve gibisi tüm problemlerin tahlili, radikal demokratik programların hayata geçirilmesiyle mümkündür. Bunun önündeki en büyük pürüz de devletin Kürt sıkıntısına yaklaşımındaki tekçi, otoriter, inkarcı ve birçok vakit faşizan yaklaşımıdır. HDP’li her yönetici buna inandığı için HDP çatısı altındadır. Bu nedenle, HDP yöneticilerine ve bileşenlerine haksızlık yapmamak lazım.”

BİR İKİ AÇIKLAMADAN YOLA ÇIKARAK HDP Yİ MAHKUM ETMEK YANLIŞSIZ OLMAZ

Sol bileşenler HDP ye hakim oldu baskın hale geldi tespiti hakikat değildir diyen Demirtaş, şunları kaydetti:

Parti idaresinin büyük çoğunluğu zati Kürt siyasetinden gelen arkadaşlardan oluşuyor Sayının çok kıymeti yok lakin bunu gözardı ederek tenkit yapmak da yanlışsız olmaz Kaldı ki parti bileşenlerinden sayısal çoğunluk kimde olursa olsun HDP çoğulcu yapısı ve radikal demokrasi anlayışı yeterince yalnızca çoğunluğu gözeten yahut çoğunluğun kanısı dışındaki niyetleri dışlayan değil bütün parti bileşenlerini kapsayan ve ortak noktada buluşturan bir konsensüsle uzlaşmayla karar alan ve uygulayan bir partidir O nedenle HDP de ülkenin demokratik sorun zincirinin ana halkası pozisyonundaki Kürt sıkıntısını gözardı etmek mümkün olmayacağı üzere programında yer alan bütün alanlara ve meselelere hakkıyla eğilmeye çalıştığını söyleyebilirim

Bir sefer daha vurgulamak gerekirse Kürt sorunu tüm bileşenler için geri plana itilmesi mümkün olmayan temel bir problemdir ve çözülene kadar bu türlü kalmaya devam edecektir Yeniden de parti idaresinin bu tenkitleri dikkate alarak oluşan bu algıya dair pratikte gözle görünür önlemler alması gerekir diye düşünüyorum Yanlış anlaşılmaya neden olan bir iki açıklamadan yola çıkarak HDP yi mahkum etmek hakikat olmaz Evet HDP yalnızca Kürtlerin partisi değildir bununla birlikte Kürt siyaseti her daim HDP nin en faal bileşeni olarak demokratik siyasetin merkezindedir

Sol bileşenler dahil HDP nin her bileşeni de Kürt halkının yoldaşı ve dostudur Tenkit olsun fakat yıpratma ve emeği hiçleştirme boyutlarına varıp da diğer gayeye hizmet etmesin diye düşünüyorum

SİNE İ MİLLET TARTIŞMASI

Demirtaş kendisine yöneltilen “HDP’ye yönelik baskıların arttığını ve baskılara karşı sine-i millete dönülmesi tartışmalarına” ait soruya şu karşılığı verdi:

“Sine-i millet sıkıntısında benim buradan bir şey demem hakikat olmaz. Sonuçta uğraşın bir taktiği olarak yapılıp yapılmayacağına parti idaresi, tabanın da görüşünü alarak kendisi karar verir. Lakin bu, hiçbir biçimde demokratik siyaset alanının tümden terk edilmesi olarak anlaşılmamalı, bu türlü tartışılmamalıdır.

Demokratik siyaset üzerindeki vahşet boyutlarına varan baskılar maalesef ki yeni değildir 1991 den bu yana ölümlerin katliamların içinden geçerek büyük fedakarlıklarla bugünü kazanımlar elde edildi Şu günlerdeki baskı periyodu de dirençle ve uğraşla kesinlikle aşılacak ve yeni kazanımların vesilesine dönüştürülecektir Ne bu zulümler yapanın yanına kar kalır ne de HDP geriletilebilir Elimizde direnmek dışında bir seçenek yok Bu da bedel ödemeden olmuyor maalesef Ümitsizliğe gerek yok Karamsar ve umutsuz olması gerekenler tükeniş yaşayan faşist bloktur

YÜZ YIL ÖNCESİNE DÖNMEYİ HİÇBİR ŞARTTA KABUL ETMEZLER

Demirtaş Barış Pınarı Harekatı na ait ise AKP nin savaş siyaseti olmadan bir ay bile iktidarda kalamayacağını söyledi “Savaş, AKP’nin varlık nedenidir. Fakat savaş, iki tarafı keskin bir bıçak üzeredir. Şayet sonuç alamazsanız döner sizi keser” diyen Selahattin Demirtaş, AKP’nin içeride ve dışarıda derin bir yalnızlık yaşadığını ileri sürdü.  

Savaş AKP yi kurtarmamıştır diyen Demirtaş, harekatın sonuçlarına ait şu fikirlerini aktardı:

Suriye ve Rojava da yeni denklemlerin oluşmasına yol açmış bunu tetiklemiş fakat Türkiye ye kazandırmamıştır TSK nın Suriye den şahsen Ruslar ve Amerikalılarca çıkarılacağını söyleyebiliriz Cenevre de sona yaklaştıkça Suriye de Türk askerine artık gerek yok diyerek tüm Suriye toprakları yabancı askerlerden arındırılacaktır Kürtlerin statüsünün ne olacağını ise alandaki direniş ve diplomasideki çok istikametli teşebbüsler ittifaklar belirleyecektir

Şu anda ortalık toz duman üzere görünse de bir müddet sonra yeni işbirlikleri yavaş yavaş şekillenince tablo daha net anlaşılır Lakin Kürtler bir kere daha kaybetmeyi yüz yıl öncesine dönmeyi hiçbir şartta kabul etmezler kesinlikle kazanacaklardır

Türkiye nin de iç ve dış siyasetini Kürt tersliğinden Kürtlerle iş birliğine dönüştürmesi herkesin faydasına olur Fakat şu andaki zihniyetle bu imkansız üzere Tansiyon bir mühlet daha devam edecek maalesef

AŞIRI MİLLİYETÇİ SAVRULMALARA YOL AÇARSA BUNUN KİMSEYE FAYDASI OLMAZ

Demirtaş kendisine yöneltilen “harekatla birlikte duygusal kopuş yaşandığına” ait soruya şöyle cevap verdi:

Bu periyotlarda Kürtlerde yaşanan duygusal kopuş çok milliyetçi savrulmalara yol açarsa bunun kimseye faydası olmaz Evet Kürtler öfkeli ve haklı olarak kırılmış yaralanmışlardır Bu yaraları sarmanın yolu her vakit hisle hareket etmek değildir Yeri geldiğinde aklımızı öne çıkararak kararlar almak zorundayız

Ancak hiç kimse bugünleri de unutmayacaktır elbette Günü geldiğinde kimse bağrına taş falan basmayacaktır o bir defa olur Barış isteyen halka özeleştiri sorumluluğu savaşın gerisinde hizalanan muhalefettedir Onların yerinde olsam Kürt halkını hafife almazdım Bugünden başlayarak kendimi affettirmek için pratikte ikna edici adımlar atardım Yoksa yarın geç kalınmış olabilir Kürtler kimsenin marabası kuyruğu ya da payandası değildir Bu savaşa şartsız dayanak sunanlar halka özeleştiri borçludurlar Kürtlere yalnızca savaşı ve vefatı reva görenleri Kürtler de günü geldiğinde tanımazlar

Selahattin Demirtaş mahallî seçimlerden evvel HDP tabanına davette bulunarak “gerekirse bağrınıza taş basın” demiş ve AKP-MHP adaylarının karşısındaki adaya oy verme daveti yapmıştı.

Demirtaş HDP nin içinde bulunacağı ittifaklara ait ise şunu söyledi

Dünyanın bütün güçleriyle görüşmeyi ve müzakere etmeyi legal sayıp sıra Kürtlerle diyaloğa gelince Teröristlerle görüşme yapılmaz diyen iktidarı da muhalefeti de Kürtler hatırlayacaktır Kürt siyaseti de ittifak siyasetini sürdürecekse halkın bu hassasiyetini dikkate almalıdır Bu kırılma giderilmeden uzaklık kat edilemez diye düşünüyorum

HDP her şartta demokrasi için uğraş etmeye devam eder Kaybeden de HDP ve demokrasi güçleri olmaz Barış yerine savaş siyasetlerini savunanların siyaseti iktidarın yanında olan herkese kaybettirir