Odatv Genel Yayın Direktörü Barış Pehlivan ve Odatv muharriri Muzaffer Ayhan Kara, 27’nci mevt yıl dönümünde İzmirlilere Uğur Mumcu’yu anlattı.
Konak Belediyesi’nin düzenlediği Uğur Mumcu’yu anma programı çerçevesindeki panelde konuşan Odatv Genel Yayın Direktörü Barış Pehlivan “Uğur Mumcu’nun tırnağı olabilirsek ne keyifli bize” dedi. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde İGC Lideri Misket Dikmen’in kolaylaştırıcılığını yaptığı, gazeteci kökenli CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, Bir Gün müellifi Barış İnce ve Barış Pehlivan’ın konuşmacı olduğu panel öncesinde fuayede Konak belediye Lideri Abdül Batur’ca Uğur Mumcu Fotoğrafları Standı açıldı.
“GAZETECİ OLMAK İSTEDİĞİMDE ÖNÜME UĞUR MUMCU ÇIKTI”
Konuşmasına “Uğur Mumcu öldürüldüğünde 10 yaşında olduğunu” vurgulayarak başlayan Pehlivan, “gazeteci olmak istediğinde de önüne Uğur Mumcu’nun çıktığını ve onun yazılarını, kitaplarını okumaya başladığını” belirtti.
İzmir’de çocuğunun gözü önünde öldürülen FETÖ itirafçısı ve AKP Vilayet Lider Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’un adalet hissini altüst eden hikayesini de paylaşan Pehlivan, Uğur Mumcu’nun 1987’de söylem etmeye başladığı PKK-MİT ortasındaki ilgiyi araştırdığı ve kitaplaştırmak istediği sırada bombalı taarruza uğradığına da dikkat çekerek kelamı Oslo sürecindeki iktidarın denetimindeki MİT-PKK diyaloguna getirdi. Pehlivan, bu noktada periyodun MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’in PKK yöneticilerine “Metropollerdeki tahkimatı, bombaları biliyoruz fakat artık bunları konuşmayalım tahlil sürecinin yürümesi adına” dediğini aktararak sonrasında yaşananları hatırlattı.
2014-16 yıllar ortasında Cumhuriyet tarihinin en çok polis alımı yapıldığını ve tarikat mensuplarının takımlara doldurulduğunu tabir eden Pehlivan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu, yakın vakitte Bitlis’te yaşanan Nakşibendi piri cinayetine ait iletisi üzerinden eleştirerek bunun kabahat oluşturduğunu belirtti ve kelamlarını şöyle tamamladı:
“Atatürk merasimlere indirgenemez… Atatürk, devrimcidir. Atatürk anti-emperyalisttir. Uğur Mumcu da Atatürk’ü bu türlü anlıyordu ve Uğur Mumcu’nun tırnağı olabilirsek ne memnun bize.”
“UĞUR MUMCU GAZETECİLİĞİ BİTMEZ”
Odatv müellifi Muzaffer Ayhan Kara da Karabağlar CHP İlçe Örgütü’nde verdiği “Uğur Mumcu Gazeteciliği Biter mi” başlıklı konferansın birinci kısmında “Uğur Mumcu Gazeteciliği”ne cevap aradı.
Uğur Mumcu’nun “Türkiye’nin gelmiş geçmiş en değerli araştırmacı gazetecisi” olduğunun altını çizen Kara kelamlarını özetle şöyle sürdürdü:
“Uğur Mumcu gazeteciliği fikir gazeteciliğidir, araştırmaya, soruşturmaya dayalıdır. Ülkesine ve halkına karşı sorumluluk duymayı, aydın olmayı, aydın namusu ve vicdanı taşımayı gerektirir. Uğur Mumcu gazeteciliği ‘majestelerinin’ çekim alanına girmeyi reddeder, özgür ve bağımsız bir yer ister. Uğur Mumcu gazeteciliğinde kalem asla satılmaz, gerekirse kırılır ancak satılmaz! Uğur Mumcu gazeteciliği yapılan gazetelerdeki köşe yazıları, değerli haberler, yazı dizileri kesilip saklanır; majestelerinin gazeteleri ise paket yapmaya, masaya sermeye fayda; sağda solda parasız dağıtılır. Uğur Mumcu gazeteciliğinde fincancı katırlarını ürkütmemek, zülfüyare dokunmamak yoktur; devlette yanlış işler varsa orta yere konur, çeteler, mafya deşifre edilir; tüyü bitmemiş yetimin hakkı gözetilir ve yolsuzlukların üzerine gidilir. Uğur Mumcu gazeteciliği ayrılıkçı hareketlere karşı durmayı ve gerisindeki emperyal planları açığa çıkarmayı gerektirir.”
Muzaffer Ayhan Kara, konuşmasının ikinci kısmında ise örnekler vererek Uğur Mumcu gazeteciliğinin bitmediğini ve bitmeyeceğinin altını çizerek, “Uğur Mumcu’nun yolundan yürüyen, âlâ araştırmacı, majestelerine boyun eğmeyen, kalemini asla satmayan ve gerekirse mahpusa girmeyi göze alan gazeteciler hayli Uğur Mumcu gazeteciliği bitmez” dedi ve kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bugün Odatv varsa, Cumhuriyet varsa, Sözcü, Tele1 varsa, diğer muhalif basın organları varsa; Kırmızı Kedi üzere yayınevleri varsa Uğur Mumcu gazeteciliği sürüyor demektir. Bugün Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu üzere kalemler varsa, Uğur Mumcu gazeteciliği sürüyor demektir. Onların haberleri, araştırma belgeleri ve kitapları Uğur Mumcu gazeteciliğine hoş bir örnektir. Uğur Mumcu’nun ‘Rabıta’sı vardı, Barış’ların da gözümüzü açtığı ‘Metastaz’ı var.”
Muzaffer Ayhan Kara, konuşmasının sonunda UM-AG’ı anlattı ve Mumcu’nun kitaplarından kelam ederek okunmasını, kütüphanelerde bulunmasını önerdi; 12 Eylül periyodunun demokrat ve hukukun üstünlüğüne saygılı askeri savcısı Nurettin Soyer’le konuşarak yazdığı “12 Eyül Adaleti” kitabından kelam etti.
Gamze İşler