Olay, 6 Aralık 2020’de Kurtuluş Mahallesi Fabrika Önü Sokak Özbağ 3 Sitesi’nde meydana geldi. İhbarla adrese giden polis, girdikleri konutta üç bayanın tabanca ile vurulduğunu gördü.
Gülçin Karabıyık ile kızı Cansu Arslan’ın öldüğü, Burçin Arslan’ın ise yaralandığı tespit edildi. Hastaneye kaldırılan Burçin Arslan da hayatını kaybetti.
Polis, kaçan baba Raci Arslan’ı sokakta yakaladı. Silahla intihara kalkışan Arslan, vurularak yaralı yakalandı. Bir mühlet hastanede tedavi gören Raci Arslan, gözaltına alınıp, tutuklandı.
Raci Arslan hakkında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Arslan için eski eşini öldürmekten müebbet, kızları Burçin ve Cansu Arslan’ı öldürmekten ise 2 kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Son duruşmada pişman olduğunu belirten Raci Arslan, şöyle dedi:
“Eşimden ayrılmıştım lakin evlilik birliğimiz devam ediyordu. Kahvaltı sırasında meskendeki kirliliği sorduğumda, eşim ve kızlarım tarafından tehdit edildim. Ellerinde bıçak ile saldırmaya başladılar. Konutta silah vardı. Eşim silaha hakikat koştu lakin o almadan ben aldım. O anda kızlar odalarına kaçmışlardı ve ben de silahla vurdum. Kızlar da daima konuttan kaçıyorlardı. Kızlar, anneleri ile beni 2 kez zehirlemeye çalıştılar. Hayatımdan bıkmıştım. Utandığımdan birtakım şeylerin üzerini kapatmaya çalışıyordum. Gururumu beş paralık ettiler. Cürmüm, günahım yoktu. Yalnızca konutun kirlenmesini söyledim. Olaydan sonra da kendimi kaybettim. Nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyorum.”
“BABAM YAPMASAYDI BEN YAPACAKTIM”
Son duruşmada, öteki bir hatadan cezaevinde bulunan çiftin oğlu Anıl Arslan (22) da SEGBİS aracılığı ile tabir verdi. Babasından şikâyetçi olmadığını belirten Arslan, “Silahı aldıktan 1 gün sonra ablam beni şikayet etti ve cezaevine girdim. Ablamın davranışları daima birebirdi. Annemi değil de kardeşlerimi vuracaktım. Babam yapmasaydı; bu işi ben yapacaktım” dedi.
Adli Görüşme Odası’ndan (AGO) duruşmaya bağlanıp, söz veren çiftin başka oğlu E.A. (17) da babasından şikâyetçi olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Annem ile ablalarım, babama hakaret etti. Babamı sakinleştirirken annem bıçak ile geldi ve hakaret etmeye devam ediyordu. Babam konuttan çıkarken annem gelip, bir şeyler söyledi. Sonra annem tabancaya gerçek giderken babam evvelce aldı ve vurdu. Annem ile kardeşlerim daima babama hakaret ediyorlardı.”
AGO’dan duruşmayı izleyip, söz veren F.A. (15) ise annesi ile ablalarının babalarına küfür ettiğini tez ederek, “Ablamlar, babama iftira atıyorlardı. Annem de elinde bıçak ile geldi ve tartışmaya başladılar. Annem sonra silahı alarak, babama yöneltmişti. Babam da silahı alarak onları vurdu. Babamı istemiyorlardı ve çayına fare zehri bile koymuşlardı. Babamdan şikayetçi değilim” diye konuştu.
İfadelerin akabinde mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Sanığa ‘tahrik indirimi’ uygulayan heyet, Raci Arslan’ı alt soyu olan kızlarının öldürmekten 48 yıla, eski eşini öldürmekten ise 18 yıl mahpusa mahkum etti. Toplamda 66 yıl mahpus cezası alan Arslan’ın mahkeme kararı, Yargıtay’a gönderildi.
Olay, 6 Aralık 2020’de Kurtuluş Mahallesi Fabrika Önü Sokak Özbağ 3 Sitesi’nde meydana geldi. İhbarla adrese giden polis, girdikleri konutta üç bayanın tabanca ile vurulduğunu gördü.
Gülçin Karabıyık ile kızı Cansu Arslan’ın öldüğü, Burçin Arslan’ın ise yaralandığı tespit edildi. Hastaneye kaldırılan Burçin Arslan da hayatını kaybetti.
Polis, kaçan baba Raci Arslan’ı sokakta yakaladı. Silahla intihara kalkışan Arslan, vurularak yaralı yakalandı. Bir mühlet hastanede tedavi gören Raci Arslan, gözaltına alınıp, tutuklandı.
Raci Arslan hakkında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Arslan için eski eşini öldürmekten müebbet, kızları Burçin ve Cansu Arslan’ı öldürmekten ise 2 kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Son duruşmada pişman olduğunu belirten Raci Arslan, şöyle dedi:
“Eşimden ayrılmıştım lakin evlilik birliğimiz devam ediyordu. Kahvaltı sırasında meskendeki kirliliği sorduğumda, eşim ve kızlarım tarafından tehdit edildim. Ellerinde bıçak ile saldırmaya başladılar. Konutta silah vardı. Eşim silaha hakikat koştu lakin o almadan ben aldım. O anda kızlar odalarına kaçmışlardı ve ben de silahla vurdum. Kızlar da daima konuttan kaçıyorlardı. Kızlar, anneleri ile beni 2 kez zehirlemeye çalıştılar. Hayatımdan bıkmıştım. Utandığımdan birtakım şeylerin üzerini kapatmaya çalışıyordum. Gururumu beş paralık ettiler. Cürmüm, günahım yoktu. Yalnızca konutun kirlenmesini söyledim. Olaydan sonra da kendimi kaybettim. Nereye gittiğimi ve ne yaptığımı bilmiyorum.”
“BABAM YAPMASAYDI BEN YAPACAKTIM”
Son duruşmada, öteki bir hatadan cezaevinde bulunan çiftin oğlu Anıl Arslan (22) da SEGBİS aracılığı ile tabir verdi. Babasından şikâyetçi olmadığını belirten Arslan, “Silahı aldıktan 1 gün sonra ablam beni şikayet etti ve cezaevine girdim. Ablamın davranışları daima birebirdi. Annemi değil de kardeşlerimi vuracaktım. Babam yapmasaydı; bu işi ben yapacaktım” dedi.
Adli Görüşme Odası’ndan (AGO) duruşmaya bağlanıp, söz veren çiftin başka oğlu E.A. (17) da babasından şikâyetçi olmadığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Annem ile ablalarım, babama hakaret etti. Babamı sakinleştirirken annem bıçak ile geldi ve hakaret etmeye devam ediyordu. Babam konuttan çıkarken annem gelip, bir şeyler söyledi. Sonra annem tabancaya gerçek giderken babam evvelce aldı ve vurdu. Annem ile kardeşlerim daima babama hakaret ediyorlardı.”
AGO’dan duruşmayı izleyip, söz veren F.A. (15) ise annesi ile ablalarının babalarına küfür ettiğini tez ederek, “Ablamlar, babama iftira atıyorlardı. Annem de elinde bıçak ile geldi ve tartışmaya başladılar. Annem sonra silahı alarak, babama yöneltmişti. Babam da silahı alarak onları vurdu. Babamı istemiyorlardı ve çayına fare zehri bile koymuşlardı. Babamdan şikayetçi değilim” diye konuştu.
İfadelerin akabinde mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Sanığa ‘tahrik indirimi’ uygulayan heyet, Raci Arslan’ı alt soyu olan kızlarının öldürmekten 48 yıla, eski eşini öldürmekten ise 18 yıl mahpusa mahkum etti. Toplamda 66 yıl mahpus cezası alan Arslan’ın mahkeme kararı, Yargıtay’a gönderildi.