Eski Genelkurmay Lideri Orgeneral İlker Başbuğ Haber Küresel Eşit Yük programına konuk oldu. Erdoğan Aktaş sordu, 26. Genelkurmay Lideri İlker Başbuğ yanıtladı.
İlker Başbuğ, “2008-2010 sürecinde ben ‘Bugün bizsek amaç yarın siz olacaksınız’ dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl ikazda bulunabilirdim” sözlerini kullandı.
Başbuğ'un öne çıkan açıklamaları şöyle;
İLKER BAŞBUĞ NASIL FETÖ'NÜN AMACI OLDU?
Genelkurmay başkanlığı misyonuna geldiğimde birincisi aklımızdaki PKK'ya yönelik hedeflerdi. İkincisi ise Gülen örgütünün TSK içinde de tasa edilir bir boyuta geldiğinin farkındaydım. Bunların misyona geldiğimde ismen tespit edilmesinde elimde buna dair bilgi yoktu. Olsaydı silahlı kuvvetlerden ilişiğini keserdik.
28 Ağustos 2008 periyot teslim devrinde söylediğim bugün “Toplumun bir bölümü yeni bir kültürel kimlik ortaya çıkarılmasından rahatsız. Bu kaygıyı ciddiye almak lazım”. Toplumsal huzur için bu zorunluluktur.
Ekonomik güce erişmişse kadrolaşarak devletin çeşitli organlarına yerleşmişse bunun ileride siyasi güç olması kaçınılmazdır.
Karşımızda toplumsal bir olay var. Toplumsal olan olaya bilimsel yaklaşarak sonuç alabiliriz. Ne yazık ki bunu hükümetler yapamadı. Geçmişte yanlışlar oldu. 12 Eylül 1980 askeri müdahale olayı sonrası ortaya çıkan bir “türban” sıkıntısı oldu. Yapılan kusur 18 yaşını dolduran kızlarımızın üniversitede türban takmaması konusunda karşı çıkılması en büyük yanlıştı. Dönemin başbakanın eşi GATA'ya alınmaması mezuniyet merasimlerine alınmaması yanlıştı. Bu olaylar ne kadar yanlışsa şuan ilkokul çocuklarının türban takması da o kadar yanlış. Bu yanlışa kimse ses çıkarmıyor.
FETÖ İLE NASIL GAYRET ETTİ?
2002-2010 devri için MİT müsteşarlığından TSK'da şu FETÖ'cüdür diye isim istedim hiçbir istihbarat bilgisi gelmedi. Ne denildi; “Ete kemiğe (İsim) bürünmüş bilgi verilemedi” Ordu içindeki isimleri istemem FETÖ'yü rahatsız etti.
ENVER ALTAYLI'NIN FETÖ'YE MEKTUPLARI
2008 yılının son aylarında yazılan bir mektup. Mektupta dördüncü cümle olarak “Başbuğ-Bahçeli görüşmesini kıymetlendirmek gerek” sözleri yer aldı. Ben misyona başlar başlamaz parti başkanlarını ziyaret ettim. 1 Mart 2003'de tezkere, 10 Mart 2003'te ise Gülen kararı, 4 Temmuz 2003' Süleymaniye olayı. Bunların tesadüf denilmesine ben karşı çıkıyorum. Ben bu tarihlerde FETÖ bağı görüyorum.
ABD, 1999 yılında Öcalan'ı verip Gülen'i mi aldı?
Esasında ABD ikisini de aldı. Bize verdiği bir şey olmadı.
PKK ile gayrete ABD siyasal tahlil istiyor. Tahlili engelleyen kim Türk ordusu. Laik devlet anlayışında geri adımlar atılması isteniyor. Nedir bu “Siyasal İslam”. Laik devletin ortası olmaz. Ya Laiktir ya değildir.
MEKTUPTAKİ 7 GENERALİN TAKİBİ İSTENMESİ
Mektupta “Yeni vazifesine başlar başlamaz bana bir dostumun söylediği sayılarının 7 olduğu generalin takibe alınacağı söylendi” yazıyor.Burada yeni misyona başlayan benim. Bir izleme olayı var hakikatten başlattım. Lakin bu general değil albay. Bir kuşkulu hareketine denk gelmedik. Daha sonra bu albay savcılığa söz verdi. Savcı isim listesi gösteriyor. Albay ise “Okuduğunuz isimlerde yalnızca Nuri Pakdil'i tanıyorum. 6 ay ya da sene de bir kere ziyaretine giderdim” Bu olayın farklı tarafı bu cemaat içinde çabucak duyulmuş olması.
Bir öteki olay ise öteki bir albay ile ilgili bir duyum aldım dikkat edilmesi gerektiği konusunda. Burada o albayın vazife yerini değiştirdik. Biz uzaklaştırdık 2014'te terfi ettirildi.
15 Temmuz darbe teşebbüste benim vazife vaktimde olan tek bir general var.
“O DEVİRDE KİTAP YAZANLARDAN İĞRENİYORUM”
Bir terör örgütü yarattığınız vakit buna şiddet lazım. İstanbul'daki Sinagog baskını olacak sonra HSBC baskını bu bahis üzerinde düşünmek lazım. O devirlerde kitap yazanlardan iğreniyorum. Abdullah Gül'ün Terörle Gayret Yüksek Konseyi Lideri iken bu akınlara ait gidiliyor. Gül “Bunları ispatlayın süreci başlatalım” diyor.
Biz ekonomik gücü var siyaseti paylaşmak isteyecek dediğimizde bize denilen “Efendim lakin bunların silahı yok ki” diyenler artık “Yanıldık” dediler. Türkiye uçurumdan döndü. Bizim istediğimiz bir daha bu türlü şeyler yaşanmasın. O devirde bize siyasi dayanak gelseydi bu noktaya gelmeye bilirdik.
DÖNEMİN BAŞBAKAN'I ERDOĞAN'I UYARDIM: BUGÜN BİZE YARIN SİZE
2008-2010 sürecinde ben “Bugün bizsek maksat yarın siz olacaksınız” dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl ikazda bulunabilirdim. O vakit Başbakan Erdoğan'a “Bugün bize yarın size” cümlesine ait bir gazetecinin sorusuna Erdoğan “İlker Paşanın vazifede olduğu müddette söylediği bir şey vardı o da Bugün bize yarın size. Ben de bugün buna size söyleyeyim. İlker Paşa'nın bu kelamları manidardır” dedi. Bunları Erdoğan söyledi.
6 OCAK 2012'DE BAŞBUĞ'UN TUTUKLANMA SÜRECİ
O tarihte Erdoğan sıhhat sorunu yaşadı. O tarihi bile seçmişler. Başbakan Erdoğan o periyotta “Benim mesai arkadaşımdır. Şahsım ve partim tutuksuz yargılanmasını istiyor” dedi. Periyodun Cumhurbaşkanı Gül ise “Başbuğ Ulu Divan'da yargılanmalı” dedi.
Benim tutuklanmama kimse bir şey yapmayınca Cemaat yargı yoluyla hukuksuzluk yapacağını gördü. Güç sarhoşu olan cemaat Başbuğ'u tutuklanmasıyla düğmeye bastı.
15 TEMMUZ'DAN SONRA ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile darbe teşebbüsten sonra görüştüm.
FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMASI
FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin yükünü koyması lazım.
“26 HAZİRAN 2009'DAKİ KANUN TEKLİFİNİ GETİRENLER ARAŞTIRILSIN”
26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran'ı 26'sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009'daki toplantıda haberimiz oluyor.
Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği cürümlerde dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir sefer anayasaya alışılmamış. Bu büsbütün ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada “AK Parti ile cemaati bitirme planı” algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Kayseri'de biz bir olay yakalamıştık Hava İkmal Bölge Komutanlığı'nda astsubay yakaladık. Flaş bellek ayarlıyorlar. Burada sivillerden yardım alıyorlar. 14 Nisan 2009'da “FETÖ ile uğraş edicem” dedim. Bu kanun teklifini kim hazırladı büsbütün FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.
BAŞBUĞ AÇIKLADI: ABDÜLKERİM KIRCA
Jandarma Albay Abdülkerim Kırca, hem benim yanımda hem de jandarma istihbaratında çalıştı. Mardin'de Vilayet Jandarma Komutanlığı'nda terörle çabada vuruldu ve kötürüm kaldı. Kırca'ya MGK'da takımlı olarak çalışması için vazife verdim. Devrin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Devlet Madalyası verdi. Bu arkadaşım daha sonra faili meçhul cinayetlerle yargılandı. Daha sonra kendini vurdu ve kaldıramadı. Faili meçhulu uyduranlar kimler FETÖ.
15 TEMMUZ SONRASI
Genelkurmay Başkanlığı, Ulusal Savunma Bakanlığı'na bağlanabilir fakat kuvvetler yeniden Genelkurmay'a bağlı olsun. Son düzenlemelerde Genelkurmay'ın bir çok yetkisi elinden alındı. Münasebetiyle Genelkurmay başkanlığının tayin ve terfiler konusunda misyonu zayıfladı. Tayin ve terfilerle ilgili işçi gözünü daha öbür yere dikecektir. 15 Temmuz sonrası en çok ziyanı Deniz Kuvvetleri gördü. Bizim isteğimiz TSK'nın güçlü olması. Bu coğrafyada orduyu güçlü tutmak lazım. Her şeye karşın bu ordunun mayası sağlam ve kendilerine verilen vazifeleri en uygun formda yerine getirmeye çalışıyor.