Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ‘100 bin toplumsal konut’ projesinin tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu’nu gaye aldı.
Erdoğan “Çıkmış belediye liderleri diyor ki, Kanal İstanbul buraya uymaz. Sen otur işine bak. Nasıl uyduğunu göreceksin, bütün bunların çalışmalarını pek güzel yaptık. Üniversiteleri kendi gruplarımızı çalıştırdık. İnşallah en kısa vakitte ihalesini yapmak suretiyle Kanal İstanbul’a da başlayacağız” dedi.
Erdoğan’ın projenin yapılacağı İstanbul’un belediye liderine “sen işine bak” demesi dikkat çekti.
“HAYATLARINDA BUNLAR BEŞ KOYUN GÜTMEMİŞLER”
Erdoğan konuşmasında ayrıyeten şu sözleri kullandı:
“İstanbul’da Yavuz Sultan Selim köprüsünü yaptık. Bunlar karadan ulaşamadılar, denizden gelip şovları yaptılar. Marmaray’ı yaparken bu işi mahkemelere taşıdılar. Artık Marmaray’dan milyonlarca vatandaşımız denizin altından gidiyor. Birebir formda Avrasya, buradan da denizin altından araçlar gidiyor, geliyor. Bütün bunlar Türkiye’nin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Artık muasır medeniyetler düzeyinin üstüne çıktık.
Şurada biliyorsunuz bir Arifiye Tank Palet sorunu var. Yatıyor kalkıyor bu tank palet fabrikasını ‘yabancılara sattılar’ diyor. Burada satış diye bir şey yok. Tank palet fabrikası; ziyanda olan bir yer, teknolojisi ileri değil. Ve BMC firması, üç firma katılıyor, BMC ihaleyi alıyor. Ne ihalesi bu? Satış değil, kiralama işletme. Ve buraya da 50 milyon dolarlık bir yatırım koşuluyla burayı alıyor. Ne kadarlığına 25 yıllığına. Bunların işletme kabiliyeti yok ve hayatlarında bunlar beş koyun gütmemişler, esasen de güdemezler. Bakın SEKA, Kocaeli’nde ziyanına bitmiş, batmış bir fabrikaydı. Biz geldik, geldiğimizde de dedik ki biz SEKA’yı kapatacağız. Ve özel kesim kağıdını üretsin, gazeteler vesaire oralardan alsın. E ne yapacaksınız? Makinelerin olduğu kısmı müze haline dönüştüreceğiz ve SEKA’nın olduğu bu alanı da Kocaeli halkına hizmet veren dev bir Millet Bahçesi haline dönüştüreceğiz ve fabrikada çalışanlara Kocaeli belediyesinde istihdam ettik. Şu anda SEKA bir müze, bütün etrafı adeta millet bahçesi. Orada bakıyorsunuz ki Kocaeli’nin sakinleri; anneler, çocuklar daima birlikte yürüyüşlerini o alanlarda yapıyorlar. Buradan kar mı edeceğiz, ziyan mı edeceğiz? Biz kar etmenin yolundayız. Bazen bu sosyolojik manada kara dönüşüyor, ziyan etmektense etmemek daha evladır diyerek yola devam ediyorsunuz. Yaptığımız bu.
“İNSANIMIZIN SIHHATİ NOKTASINDA GEREKİRSE ZİYAN DA EDERİZ”
İstanbul Havalimanı… Buradan bile bizi vazgeçirmeye çalıştılar. Dünyanın birinci üç havalimanından bir tanesi bizim havalimanımız. Almanlar 17 yıldır Berlin havalimanını bitiremediler. Artık alman hükümetine diyorlar ki, Türk müteahhitlere verin gelsinler bu havalimanını bitirsinler. İstanbul Atatürk Kültür Merkezi projesini rafa kaldırmak için yapmadıklarını bırakmadılar. Şu anda süratle imali devam ediyor. Taksim’deki AKM tıpkı vakitte Türkiye’nin çok çok farklı bir projesi olarak, opera binası olarak bitecek. Kısa bir müddet sonra lansmanını da inşallah yerinde yapacağız.
Şehir hastaneleri… İkide bir çıkmış ziyan ediyor diyor. Evet; bu türlü bir şey yok da, insanımızın sıhhati noktasında gerekirse ziyan da ederiz. Var mı diğer diyeceğin? Biz farklı bir kültürden geliyoruz. Biz sağlıklı nefese, devletini feda eden bir kültürden geliyoruz. Artık burada şunu düşünmek lazım. Ya sen bu ülkede SSK’nın genel müdürlüğünü yaptın. SSK’nın genel müdürlüğünü yaptığın vakit vatandaşımıza verilecek ilaç yoktu ya ilaç. Afedersin hastaların odalarına girdiğin vakit oda değil koğuştu. Hepsinden öte, serum şişeleri, çöplük… Bu türlü bir rezalet içerisinde, röntgen için gün alacaksın 7 ay sonraya. Kimdi SSK’nın başında? Sen. Sen SSK’yı yönetemedin ya. Artık biz kent hastaneleri üzere dev hastaneler yapıyoruz. Bizim için tek özellik şu, daha çok tabip yetiştireceğiz. Bütün bu hastanelerimizde inşallah tabip noktasında, hemşire noktasında, sıhhat memuru noktasındaki gereksinimlerimizi da gidermek suretiyle bu hastanelerimizde hasta başına hemşire, tabip vesaire bunlarda da çok daha rahat pozisyona geleceğiz.
“KANAL İSTANBUL’A EN YAKIN VAKİTTE BAŞLAYACAĞIZ”
Çıkmış belediye liderleri diyor ki, Kanal İstanbul buraya uymaz. Sen otur işine bak. Nasıl uyduğunu göreceksin, bütün bunların çalışmalarını pek düzgün yaptık. Üniversiteleri kendi takımlarımızı çalıştırdık. İnşallah en kısa vakitte ihalesini yapmak suretiyle Kanal İstanbul’a da başlayacağız.
Kanal İstanbul nedir biliyor musunuz? Boğazı çok önemli bir felaketten müdafaa projesidir. Aklımda kaldığı kadarıyla 7 ay romen tankeri orada yanmıştı, vakit zaman yalılara bindiren gemiler… Artık burası yapıldığında bu işin yalnızca çevrecilik tarafından kurtuluşu değil, bunun yanında çok daha bir siyasi boyutu olacak ki bunu artık kullanmıyorum. Vakti saati geldiğinde onu da kullanırız. O siyasi boyutuyla da Kanal İstanbul dünyada çok önemli bir sükse yapacak.
Böylesine stratejik ehemmiyette projeyi engellemek için her yolu deniyorlar. Biz kimlere hangi iletilerin verilmek istendiğini pek düzgün biliyoruz. Birileri başlarını okşayacak efendilerine diyet borcu ödeyecek diye bu projeyi biz rafa kaldırmayız. Dün olduğu üzere bugün de CHP’nin takoz siyasetine boyun eğmeyiz. CHP’nin kendi çapsızlığının bedelini milletimizin ödemesine mutlaka istek göstermeyiz.
Son günlerde gerisi arkasına yaşadığımız zelzeleler bize kaliteli konutun kıymetini tekrar hatırlatmıştır. Dünyaya örnek olarak bu modeli geliştirerek devam ettireceğiz. Arnavutluk’ta yaşanan zelzelesi duydunuz. Sayın liderin bizden ricaları oldu. Biz aslında kızılayımızla Arnavutluk’ta olduk. Kendilerine 500 konut kelam verdik. Oradaki kendilerine dilek ettiği bir yere Türk milleti olarak 500 konut inşa edeceğiz. Her açıdan inançlı konutları, ekonomik gücü yerinde insanlarımızın yanında ülkemizin her bir ferdi için hayata geçirmekte kararlıyız. İnsanlık onuruna uygun bir biçimde yaşayabilecekleri konutlara kavuşturmak için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.
100 bin toplumsal konut projemiz de işte bu amacımız doğrultusunda atılmış bir adımdır. Kampanyada emeği ve katkısı bulunan bilhassa Etraf, Şehircilik Bakanlığımıza, Hazine Maliye Bakanlığımıza, TOKİ yönetimimize, mimarlarımızdan mühendislerimize kadar bir defa daha teşekkür ediyorum. Ülkemizin her kentindeki dar gelirli vatandaşlarımızı bu kampanyadan istifade etmeye çağırıyorum. Hepinizi sevgiyle, hürmetle selamlıyorum.”