Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi, 16 Nisan referandumu ile cumhurbaşkanının tarafsızlığının hukuken ortadan kalktığını belirtti.
K.D. isimli bir vatandaş, 24 Haziran 2018'deki seçimlerin akabinde toplumsal medya hesabında “Elindeki asker ve polis gücüyle… YSK ve devletin bütün kurumları ile… Gece rakiplerini tehdit ettirip kumpas yapmalarla ve halkın çoğunluğu seni istemiyorken… Al seçim senin olsun i…s” üzere tabirler içeren bir paylaşım yaptı. Şikayet üzerine soruşturma başlatan Ankara Başsavcılığı, K.D hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” kabahatinden dava açtı. Ankara 46. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada K.D., paylaşımı yaptığını kabul etti.
Sözcü’den Asuman Aranca’nın haberine nazaran; yargılama sonucu mahkeme K.D.'yi 4 yıla kadar mahpusu öngören “Cumhurbaşkanına hakaret” kabahatini düzenleyen TCK'nın 299. hususu kapsamında değil, “hakaret” hatasını düzenleyen 125. hususu kapsamında 5 ay mahpusa mahkum etti. Kararın gerekçesinde, 16 Nisan referandumu ile cumhurbaşkanının partili olduğu ve tarafsızlığının hukuken ortadan kaldırıldığı belirtilerek, şe değerlendirmeler yapıldı:
SİYASİ KİŞİLİK: Ne Cumhurbaşkanlığının ne de yürütme organının seçimle ilgili bir yetkisi yoktur. Burada sanık, katılanın parti lideri olarak seçime hile karıştırdığını düşünerek i…s demiştir. Siyasi bir kişilik olarak parti lideri sıfatıyla yapmış olduğunu düşündüğü haksız hareketlerinden ötürü hakaret etmiştir.
AĞIR TENKİT DEĞİL: Davalı, Cumhurbaşkanlığı ya da yürütmenin başı olarak yaptığı icraatlarından ötürü değil, siyasi kişilik olarak parti lideri sıfatıyla yapmış olduğunu düşündüğü haksız hareketlerinden ötürü hakaret etmiştir. Bu kelam direkt doğruya kişinin sıfatına ait soyut bir nitelendirme olduğundan, ağır tenkit sonları dışındadır.