Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu haftaki Cuma Hutbesin’de Bunalmış bir insanın çaresizliğini şiddete dönüştürmesi bayan ve Maltepe Escort çocuklardan öfkesini çıkarması zulümdür Hiçbir meşakkat uyuşmazlık ya da buhran bayana şiddeti reva gören bir zihniyetin mazereti olamaz Zorluklar karşısında kişinin kendisine ya da ailesine ziyan vermesi asla tahlil değildir İstanbul Escort denildi
Başkanlığın Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Musibetlere Karşı Müminin Tavrı başlıklı bu haftaki Cuma Hutbesi’nde kadına ve aileye şiddet zorluklar karşısında kişinin kendisine ve ailesine zarar vermesi mevzularına Anadolu Yakası Escort yer verildi
Bu dünyanın imtihan dünyası olduğu belirtilen hutbede Hayatın akışı içerisinde her birimizin yaşadığı zorluklar zahmet ve ıstıraplar maddi ve manevi dertler olması mukadderdir Zira bu dünya ismi üstünde ‘imtihan dünyası’dır Başa çıkmak için uğraştığımız imtihanlardan çok daha fazlasını Resûlullah s a s yaşamıştır O daha doğmadan babasını şimdi altı yaşındayken annesini kaybetmiş yetim ve öksüz olarak büyümüştür Can yoldaşı eşini ve altı çocuğunu kendi elleriyle toprağa vermiştir Mekke de bir avuç müminle birlikte müşriklerin amansız baskı ve azaplarına kısıtlama ve dışlamalarına maruz kalmıştır Bütün bu problem ve musibetlere karşın Peygamber Efendimiz asla ümidini ve inancını kaybetmemiş ebediyen Rabbine sığınmış ve O ndan yardım istemiştir Şiddetten değil merhametten yana hal almış ve hiçbir vakit Allah ın razı olmayacağı tahlillere tevessül etmemiştir denildi
SİZİ SINAYACAĞIZ
Ayette Andolsun ki sizi biraz endişe ve açlıkla mallardan canlardan ve eserlerden eksiltmekle sınayacağız Sabredenleri müjdele denildiği hatırlatılan hutbede sabra ve metanetli olmaya dikkat çekilerek Elbette hiçbirimiz zorluklarla müsabakayı dilek etmeyiz Lakin müminler olarak biliriz ki hayatın hoş anları kadar dertli vakitleri da dünya imtihanımızın birer modülüdür Cenab ı Hak insanı bazen elindekileri alarak bazen de ziyadesiyle nimet vererek imtihan eder Bu yüzden musibet karşısında isyan etmek kırıp dökmek ya da makûs kelam söylemek yerine öncelikle sabırlı ve metanetli olmaya çaba gösteririz Sağduyu ve akl ı selim ile hareket ederiz Badireyi aşmak için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiririz Bizler her musibetten dünyamıza ve ahiretimize yönelik dersler çıkartırız Benzeri kasvetlere maruz kalmamak için yanılgı ve ihmallerimizi gözden geçiririz İlim sahibi deneyimli insanlardan yardım alır ondan sonra da Rabbimize tevekkül ederiz denildi
KİŞİNİN KENDİNE VE AİLESİNE ZİYAN VERMESİ ASLA TAHLİL DEĞİLDİR
Hutbede güzel günde olduğu kadar berbat günde de hayata tutunmak ve Rab ile aradaki bağdan güç almanın imanın hoşluğundan olduğu belirtilerek Bunalmış bir insanın çaresizliğini şiddete dönüştürmesi bayan ve çocuklardan öfkesini çıkarması ise zulümdür Hiçbir badire uyuşmazlık ya da buhran bayana şiddeti reva gören bir zihniyetin mazereti olamaz Zira şiddet kul hakkı çiğnemektir acı ve nefret tohumlarıyla aileyi zehirlemektir Hâlbuki mümin elinden ve lisanından merhamet yayılan etrafına itimat ve huzur aşılayan kimsedir Zorluklar karşısında kişinin kendisine ya da ailesine ziyan vermesi asla tahlil değildir Dinimiz ne kendinin ne de oburunun ıstırabını dindirmek maksadıyla bile olsa Allah ın emaneti olan canına kıymaya katiyen müsaade vermez Zira keder varsa kederlere derman olan Allah vardır “O ne hoş Mevlâ, ne hoş yardımcıdır!”[4] Problem varsa, zahmetlere elbirliği ile tahlil bulacak dostlar, komşular, akrabalar vardır. “Müminler fakat kardeştir” denildi.
ACILARI İSYANA VE ZULME DÖNÜŞTÜRMEYİN
Hutbenin sonunda ise acıların isyana ve zulme dönüştürmemesi istenerek şöyle denildi
Yaşadığımız zorluklar karşısındaki metanetli tutumumuzun Allah katında kaç kolaylığın müjdecisi olacağını unutmayalım Bizler bu dünyaya inanmak ve uygun işler yapmak için geldik Peygamberimizin umut ve teselli vadeden şu hadisini hatırlayalım ‘Vücuduna batan bir diken bile olsa başına gelen her türlü musibet karşısında Müslüman ın günahları affolunur Rabbimizin yardımından ve rahmetinden ümidimizi kesmeyelim. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in duasıyla Ulu Rabbimize niyaz edelim: “Biz Allah’a aidiz ve O’na döneceğiz. Allah’ım! Başıma gelen musibetin mükâfatını senden bekliyorum, bundan ötürü bana ecir ihsan et, benim için onu daha güzeliyle değiştir.”