Hükümete yakın Yeni Akit gazetesi muharriri Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında “Teröre cansuyu ve kurşun olan eserleri kullanırken hiç de bir rahatsızlık duymayız. Lego, Starwars, Nike, Joker, Avatar, Barby bebek, yediğiniz, içtiğiniz, izlediğiniz, baktığınız, oyun-oyuncak, şov, belgesel, roman, çizgi sinema, müzik, güldürü, her yerde tıpkı yüzü göreceksiniz” dedi.
“Yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin. İntihar ediyor olabilirsiniz. İntihara giden yolu döşeyenler aslında sizin yüzünüze gelen, paranızla beslediğiniz teröristlerdir. Sakın celladınızın bıçağını bileyen biri olmayalım” diyen Dilipak, şöyle devam etti:
“Evde, okulda, sokakta daima terörist yetiştiriyoruz. Sonra da terörden şikayet ediyoruz. Meskende annesi babasından dayak yiyen bir çocuk terörist olmaya daha yakındır.”
Dilipak, yazısında ayrıyeten şunları söyledi:
“Ve bizler farkında olmadan teröre can suyu ve kurşun olan eserleri kullanırken hiç de bir rahatsızlık duymayız. Lego, Starwars, Nike, Joker, Avatar, Barby bebek, yediğiniz, içtiğiniz, izlediğiniz, baktığınız, oyun-oyuncak, şov, belgesel, roman, çizgi sinema, müzik, güldürü, her yerde birebir yüzü göreceksiniz. Her yerde onlar var aslında. Alkol, fuhuş, kumar, cümbüş, uyuşturucu kesiminde onlar var. Yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin. İntihar ediyor olabilirsiniz. İntihara giden yolu döşeyenler aslında sizin yüzünüze gelen, paranızla beslediğiniz teröristlerdir. Sakın celladınızın bıçağını bileyen biri olmayalım.”
‘Aileyi amaç alan hücumların gerisinde da birebir güç olduğunu’ da sav eden Dilipak, “Ama unutmayın ki, Şeytanın varlığı günah işlememizin münasebeti ve mazereti değildir ve olamaz” dedi:
“Bakın biz meskende, okulda, sokakta daima terörist yetiştiriyoruz. Sonra da terörden şikâyet ediyoruz. Meskende annesi babasından dayak yiyen bir çocuk terörist olmaya daha yakındır. Ya da annesi babasına ihanet eden yahut gelin – kaynana, kayınpeder – damat hengamesi yetişen konut bir ‘terör serası’ üzeredir.
Bir terörist bir kişiyi öldürdüğünde aslında ölen iki kişidir. Bir ‘insan’ ve bir ‘insanlık’ birebir anda ölmüştür. Yaşayan insanlıktan çıkmış ‘hayvandan da aşağı’ bir mahluka dönüşmüştür o. Ve o kendi aksiyonunu kutsamaya, meydan okumaya devam edebilir. Şeytan cehennemin yollarını onlar için uygun niyet taşları ile döşemiştir. Onlara sorarsanız onlar ‘ıslah ediciler’ olduklarını söyleyeceklerdir. Düzgün bilin ki, onlar ‘bozguncular’ın tâ kendileridirler. Şeytan onları, dinle, mezheple, ideoloji ve siyaset palavraları ile kandırmıştır.”