Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık zelzelelerde büyük yıkımın yaşandığı vilayetlerden biri de Hatay. Kentte hayatın olağana dönmesi için çalışmalar sürerken bir vatandaşın paylaştığı görüntü toplumsal medyada yankı uyandırdı.
Depremin akabinde birinci sefer konutuna giren vatandaş, tüm konutunun yağmalandığını gördü. Kapıyı söktükleri, beyaz eşyaları ve kombiyi çaldıklarını fark etti. Twitter’da “Tostoyevski” kullanıcı ismiyle paylaşım yapan vatandaş, şu kelamlara yer verdi;
“Hatay-Defne’deki konutumun son hali. Meskeni yağmalamışlar. Kapıyı tam söküp çalmışlar. Beyaz eşyaları, koltukları, çalmışlar. Kombiyi bile söküp çalmışlar. Buzdolabını bırakmışlar yalnızca. Sanırım onu da ağır olduğu için götürememişler.
Bir taşıma aracının aşağıda beklemesi ve en az birkaç kişinin de üstte bu çalışmayı yapması lazım. Bir meskenin eşyaları kaç saatte taşınır. Benim konutum girdikleri kaçıncı konuttur kim bilir…
Biz depremzedeler daha nelerle çaba edeceğiz? Acılarımızla mı? Alamadığımız cenazelerle mi? Gittiğimiz kentlerde 3-4 katına çıkan konut kiralarıyla mı? Hırsızlarla mı ? Çaresizlikle mi?
Enkaz altında kalan bütün anılarımız, geçmişimiz, “insanlığımız”, geleceğimiz… Ben tüm bunları alnımın teriyle, çocuğumun rızkından kısarak almıştım… Artık hangi “kurtarma ekibi” çıkarabilecek içimizdeki bu yaraları.
Hiçliğin tam ortasında hiç bir şeyim kalmadı canımdan diğer… Ölenler mi kurtuldu? Kurtulanlar mı öldü? Lütfen bana bunun yanıtını verin!”
Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık zelzelelerde büyük yıkımın yaşandığı vilayetlerden biri de Hatay. Kentte hayatın olağana dönmesi için çalışmalar sürerken bir vatandaşın paylaştığı görüntü toplumsal medyada yankı uyandırdı.
Depremin akabinde birinci sefer konutuna giren vatandaş, tüm konutunun yağmalandığını gördü. Kapıyı söktükleri, beyaz eşyaları ve kombiyi çaldıklarını fark etti. Twitter’da “Tostoyevski” kullanıcı ismiyle paylaşım yapan vatandaş, şu kelamlara yer verdi;
“Hatay-Defne’deki konutumun son hali. Meskeni yağmalamışlar. Kapıyı tam söküp çalmışlar. Beyaz eşyaları, koltukları, çalmışlar. Kombiyi bile söküp çalmışlar. Buzdolabını bırakmışlar yalnızca. Sanırım onu da ağır olduğu için götürememişler.
Bir taşıma aracının aşağıda beklemesi ve en az birkaç kişinin de üstte bu çalışmayı yapması lazım. Bir meskenin eşyaları kaç saatte taşınır. Benim konutum girdikleri kaçıncı konuttur kim bilir…
Biz depremzedeler daha nelerle çaba edeceğiz? Acılarımızla mı? Alamadığımız cenazelerle mi? Gittiğimiz kentlerde 3-4 katına çıkan konut kiralarıyla mı? Hırsızlarla mı ? Çaresizlikle mi?
Enkaz altında kalan bütün anılarımız, geçmişimiz, “insanlığımız”, geleceğimiz… Ben tüm bunları alnımın teriyle, çocuğumun rızkından kısarak almıştım… Artık hangi “kurtarma ekibi” çıkarabilecek içimizdeki bu yaraları.
Hiçliğin tam ortasında hiç bir şeyim kalmadı canımdan diğer… Ölenler mi kurtuldu? Kurtulanlar mı öldü? Lütfen bana bunun yanıtını verin!”