AKP Vilayet Teşkilatları lle evvelki gün telekonferans sistemiyle bayramlaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “seçim” talimatı vermişti. Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hazmedemeyenlerin insanımızı zehirlemesine müsaade vermeyeceğiz. 2023 seçimlerine kadar ağır çaba içinde olmalıyız” demiş, böylelikle “erken seçim” tezlerini da yalanlamıştı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki ise, Karar gazetesindeki bugünkü köşesinde, “Baskın seçim değilse sebep ne?” başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. 3 yıl sonraki seçimler için bugünden talimat verilmesini sorgulayan Beki, “Eski bir tabirle 'Deli ayvaz Kürdistan'a sarfiyat gibi' apar topar bir baskın seçime gitmiyormuşuz demek ki. Öyleyse bu neyin hazırlığı?” diye sordu.
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Deva ve Gelecek partilerine milletvekili transferine de değinen Beki, “İktidar bunu ahlaksız teklif olarak kıymetlendirdi. Yeni partileri sandığa sokturmamak için seçim takvimiyle oynamak, iktidar avantajlarını kullanmak çok ahlaklı, faziletli bir siyasetmiş üzere. MHP'nin teklifiyle bu türlü bir dayanağın verilmesini engelleyecek düzenlemeye baş yoruyor şu an AK Parti. Baskın seçimi akıllarından bile geçirmiyorlarsa neden?” dedi.
Beki ayrıyeten, “3 yıl sonra gününde yapılacaksa, baskın seçim zorlanmayacaksa CHP de yeni partilere milletvekili transfer etmeyecektir. Öyleyse bu hazırlık niye” diye de sordu.
Akif Beki'nin yazısının ilgili kısmı şu biçimde:
Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Önümüzde daha 3 yıl var” dedi. Bunu da seçim kazanma çalışmaları için partisini talimatlandırırken söyledi.
Eski bir tabirle “Deli ayvaz Kürdistan'a masraf gibi” apar topar bir baskın seçime gitmiyormuşuz demek ki.
Öyleyse bu neyin hazırlığı?
Kılıçdaroğlu, gerekirse DEVA ve Gelecek partilerine küme kurabilmeleri için milletvekili transfer dayanağı teklif etti. Ancak gerekirse, yani kaideli dayanak…
Bir baskın seçim dayatılırsa…Henüz seçime girme yeterliliğini karşılamadan hazırlıksız yakalanırlarsa…Yarış dışı bırakılacakları bir plana maruz kalırlarsa…
İktidar bunu ahlaksız teklif olarak kıymetlendirdi. Yeni partileri sandığa sokturmamak için seçim takvimiyle oynamak, iktidar avantajlarını kullanmak çok ahlaklı, faziletli bir siyasetmiş üzere.
MHP'nin teklifiyle bu türlü bir dayanağın verilmesini engelleyecek düzenlemeye baş yoruyor şu an AK Parti.
Baskın seçimi akıllarından bile geçirmiyorlarsa neden?
Seçime girmelerini engellemek üzere bir hesap yoksa, engellenmeleri ihtimaline karşı taktik geliştirilmesine niçin kızarlar?
Sandık dışı yollarla önlerini kesmeye hiç niyetleri yoksa önlerini kestirmeme formülünü neden yasaklamaya kalksınlar ki?
3 yıl sonra gününde yapılacaksa, baskın seçim zorlanmayacaksa CHP de yeni partilere milletvekili transfer etmeyecektir.
Öyleyse bu hazırlık niçin?
Milletvekillerinin bir partiden başkasına geçmelerine AK Parti, oldu muhtemel makûs gözle baktığı için mi? Haydi canım siz de!
Daha ocak ayında, davul zurnayla transfer dönemi açan CHP miydi?
AK Parti Küme Başkanvekili Bülent Turan, muştuyu şöyle vermişti: “Başlıyoruz, her hafta her partiden birer, toplam 5 belediye liderimiz merasim ile AK Parti'ye katılacak. 100'e yakın belediyeden AK Parti'ye iştirak olacak. Birileri arbede ederken AK Parti'nin nasıl büyüdüğünü bir arada göreceğiz…”
Başladılar da…
Bir partiden seçilip başkasına geçmek siyaset ahlakına ters ve seçmen iradesine saygısızlık demediler.
İlk küme toplantısında CHP, ÂLÂ Parti ve Saadet'ten seçilmiş 5 lideri, daha birinci yıllarını doldurmadan, rozet takarak saflarına kattılar.
Sandık sonuçları, parti tercihini değiştirmek isteyip istemediği vatandaşa sorulmadan değiştirilmiş oldu.
Başka partilere verilen oylar, fiilen AK Parti hanesine geçirildi. Seçimde kaybettikleri yerleri, seçimsiz kazanmış sayıldılar.
Muhalefet belediyelerinin parti değiştirmeye zorlandığı sav edildi. Borç kıskacına alındıkları söylendi. İktidar gücünün berbata kullanıldığı tenkitlerine aldırmadılar bile.
Bunları yapan bir parti, artık üste çıkıp da CHP'ye laf ederse 'hem hatalı hem güçlü, dön de evvel kendine bir bak' demezler mi?
Üstelik CHP, icabında demokratik yarışın önünü açmak için bir taktikten kelam ediyor.
Uğradığı antidemokratik müdahaleler, dayatma ve engellemelerse daima AK Parti'ye yaramış. Millet, tercihlerinin sonlandırılmasını hiç güzel karşılamamış. Siyaset mühendislikleri daima karşıt tepmiş. İktidar, bunu deneyimle biliyorken bir de…
Ne iştir?