Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nde danışman olan Taner Coşkun, akciğer kanserine yenik düşerek hayatını kaybetti.
Dün, CHP Genel Merkezi'nde Coşkun için bir cenaze merasimi düzenlendi. Merasime, CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere partinin birçok değerli ismi katıldı.
“KULLANDILAR ÇOCUĞU ÇARESİZLİĞİNİ KULLANDILAR YAZIKLAR OLSUN HEPİNİZE”
Taner Coşkun'un hayatını kaybetmesinin akabinde, CHP'nin danışmanlarından Kamil Canbaz, toplumsal medya hesabından tartışılacak bir bildiri yayımladı.
Canbaz, Taner Coşkun'un vefatıyla ilgili şunları kaydetti:
“Bir periyot birlikte çalıştığımız, pahalı kardeşim Taner Coşkun”u kaybetmenin ıstırabını ve şaşkınlığını yaşıyorum… Çocuk kaygısından ıstırabından üzüntüsünden kahrından gitti… Ordu Milletvekili İdris Yıldız'ın danışmanıydı. Açıktan atama, kurumu yoktu… İdris beyefendi seçilemeyince aylarca işsiz güçsüz kaldı. Ne parti ne öteki birileri sahip çıkmadı. Seyit Torun'un yanında çalışırken de rastgele bir fiyat almadı. Kullandılar çocuğu. Çaresizliğini kullandılar. Yazıklar olsun hepinize.
Sıcak koltuklardan kıçınızı sakın kaldırmayın. Parti sizlere babalarınızdan kaldı ya, bu partinin emektarlarını dışlayın hatta içeri dahi almayın. Parasız pulsuz çalıştırınız. Umutlarını çalıp çaresizliğini kullandınız… Yazıklar olsun size… Koca koca unvanlarınız vardı meğer ki… Eski Belediye Lideri… Genel Lider Yardımcısı. Eski Milletvekili.. İçim yanıyor. Beş para etmezmişsiniz… Hiç birinize hakkını helal etmedi ve o denli gitti… İçim yanıyor… Işıklar içinde uyu hoş kardeşim… Bölümün daim olsun…”
“SEKRETERİNİZE TALİMAT VERİP ODA ANAHTARLARINI VE GENEL MERKEZ GİRİŞ KARTLARINI İSTEDİĞİNİZDE KEŞKE YAŞADIĞI ACIYI DURUMUNU GÖREBİLSEYDİNİZ”
Taner Coşkun, daha sonra yaptığı paylaşımda, kendisine yaptığı paylaşımı silmesi için telefonlar geldiğini ileri sürerek şunları kaydetti:
“Dilerim Taner’den uzun yaşamaz, onun çektiği acıları çekersiniz.. Paylaşımını kaldır diye telefonlar alıyorum.Hiç bir güç bunu bana yaptıramayacak.
Timsah gözyaşları vardır. Timsah hem yavrusunu yer hem ağlar.
Taner ile 4 yıl bitişik odalarda çalıştık. O sayın İdris Yıldız'ın danışmanıydı. Meclise açıktan atamayla girmiş, bir çok danışman arkadaşımız üzere takımı yoktu. Dünya tatlısı ikiz 2 kızı vardı. İdris beyefendi seçilemeyince Taner açığa çıktı.
Doğru bir devir Seyit beyin yanında Genel Merkezde misyon yaptı. Lakin resmi bir sıfatı hiç olmadı. Resmi görevlendirilmedi. Beş kuruşsuz vazife yaptı. Tahminen bir yerde görevlendirme alırım diye. Hakikat, çalıştırıldı. Lakin ne karşılığında…
Sadece umudunu kullandılar. Çaresizliğini kullandılar. Artık paylaşımlara bakıyorum. Cenazesi Genel Merkeze götürülmüş. Herkes tabutunun başında. Ya bu pahası sağken neden vermediniz. Kendisiyle dahi muhatap olmayacağınızı söyleyip sekreterinize talimat verip, oda anahtarlarını ve Genel Merkez giriş kartlarını istediğinizde keşke yaşadığı acıyı, durumunu görebilseydiniz. Bu durum karşısında Taner'in nasıl ağlayarak bu durumu bir kaç arkadaşıyla paylaştığını biliyor musunuz?
Ama daha değerli işler vardı alışılmış ki… Eşler Belediye özel kalemlerinde torba takıma geçirilip müdür olması sağlanacak, sürücüler, kardeşler Belediye Meclis Üyesi yapılıp, eşler belediye şirketlerinde idare heyeti üyesi yapılacak… Taner' e sıra gelir miydi? Yol arkadaşı, can dostmuş o denli mi? Ha bir arkadaşının şirketinden sigortasını yatırtmak vefa ise, o vefayı da, o yol arkadaşlığını da, o can dostluğunu da alın başınıza çalın…”