Bilim ve Aydınlanma Akademisi, dikkat çeken bir adım attı.
Bilim ve Aydınlanma Akademisi, koronavirüs salgınına karşı oluşturulan Bilim Kurulu'nun üyelerine “istifa” çağrısında bulundu.
“Geçen vakit içinde Bilim Heyeti süratle iktidarın tesirli bir yönetişim aygıtı halini almaya ve iktidara salgın konusundaki yanlışlarını aklama imkanı sunmaya başlamıştır” denilen açıklamada, “Geldiğimiz etapta iktidar açısından sermayenin çıkarları öylesine öne çıkmıştır ki şuranın bugünkü yapısı ve işleyişinden bilimsel ve toplumcu tahliller çıkması olanaksızlaşmıştır” diye belirtildi.
Açıklamada, “Bilim Kurulu’ndaki bilim insanlarını bu şartlarda çabucak istifaya çağırıyoruz. Bugün istifa ederek bilimi ciddiye almayanlara manalı bir ihtar yapmış olursunuz” tabirlerine yer verildi.
Bilim ve Aydınlanma Akademisi'nin açıklaması şu halde:
“Bilim Konseyi üyelerinin tamamının salgını denetim altına almak, halk sıhhatine hizmet etmek niyet ve şuuruyla bu misyonu kabul ettiklerini düşünüyoruz.
Salgının bugün geldiği basamak ise son derece rahatsız edici ve önümüzdeki birkaç gün içinde ortaya çıkacak vahim gelişmeler konusunda uyarıcı niteliktedir.
Türkiye’nin günlük hadise sayısı birebir periyotta İtalya’da saptanan günlük olay sayısını geride bırakmıştır.
Hastanelerin bir kısmında daha şimdiden ağır bakım yatakları büsbütün dolmuştur.
Öte yandan sürecin bu noktaya geleceği daha başından belirliydi.
Hükümet kimi tedbirleri çok geç hayata geçirdi. Örneğin umre ziyaretleri birkaç gün öncesine kadar devam etti. Spor müsabakaları uzun mühlet iptal edilmedi. Kalabalık kafileler halinde turist girişine müsaade verildi. Salgın riskinin arttığı günlerde, hükümet Suriye konusunda Avrupa’yı tehdit etmek hedefiyle sığınmacıları kitleler halinde hudut kapılarına hareketlendirmekle meşguldü.
Kimi tedbirler ise hala hayata geçirilmemiş durumda. Örneğin, halka meskende kal daveti yapılıyor lakin üretim de bir yandan devam ediyor.
Bütün bunlar ortadayken, gerekenler yapılmamışken Bilim Kurulu’nun bilime bağlılık ve halka hizmet noktasında ödünsüz davranması gerekirdi.
Bilim mutlaka akılla hareket edilmesini, yaratıcılığı, şeffaflığı ve hamaseti gerektirir.
Geçen vakit içinde Bilim Heyeti süratle iktidarın tesirli bir yönetişim aygıtı halini almaya ve iktidara salgın konusundaki kusurlarını aklama imkanı sunmaya başlamıştır.
Geldiğimiz etapta iktidar açısından sermayenin çıkarları öylesine öne çıkmıştır ki heyetin bugünkü yapısı ve işleyişinden bilimsel ve toplumcu tahliller çıkması olanaksızlaşmıştır.
Bilim Kurulu’ndaki bilim insanlarını bu şartlarda çabucak istifaya çağırıyoruz.
Bugün istifa ederek bilimi ciddiye almayanlara manalı bir ikaz yapmış olursunuz.”