Anne, baba ve üç çocuktan oluşan Fidan ailesi, 2018’de yurt dışı seyahatinde elektrikli araçları görünce hem etraf dostu hem de fosil yakıtlara nazaran gücü daha ucuz olduğu için bu arabalarla ilgili araştırma yapmaya başladı.
Benzinle çalışan aracı elden çıkaran aile tıpkı sene elektrikli araba sahibi oldu. Sonraki yıllarda iki elektrikli araç daha satın alan Fidan ailesi, şarj problemini çözmek gayesiyle meskenlerinin garajına 3 arabanın bataryasını da birebir anda doldurabildikleri sistem kurarak kullanmaya başladı.
İş yerlerine ve yakın uzaklığa ulaşımlarını buradan aldıkları güçle sağlayan aile bireyleri, vilayet dışı seyahatlerinde ise elektrikli şarj istasyonlarından yararlanıyor.
Yüksek lisans öğrencisi Emin Fidan, küçük yaşlardan itibaren arabalara karşı tutkusunun olduğunu söyledi.
Elektrikli araçları birinci defa annesi, babası ve kardeşleriyle 5 yıl evvel çıktıkları yurt dışında gördüğünü aktaran Fidan, şöyle devam etti:
“2018 yılında birinci elektrikli arabası, 2019’da ikincisini, 2020’de de uzun yolda kullandığımız üçüncü aracı aldık. Şu anda garajımızda üç elektrikli araç mevcut. Birinci aracımızı İstanbul’dan aldığımızda Bilecik’e gelene kadar tek tek istasyon aramak zorunda kaldım. Altyapıyı hazırlayarak 2023’te konutta sistemimizi kurduk. Tüm araçları konutta şarj edebiliyoruz. Yalnızca uzun yola gittiğimiz vakit dışarıdaki şarj istasyonlarını kullanıyoruz. Uzun yola çıktığımızda gereksinimimiz oluyor lakin onun dışında katiyen gece yatarken takıyoruz, sabah uyandığımızda araçlar doluma ulaşmış oluyor. Bize bu şarj, kent merkezinde kâfi oluyor.”
Elektrikli araçların 220 volt prizden rahatlıkla şarj edilebildiğini lisana getiren Fidan, köye gittiklerinde bile uzatma kablosuyla bataryayı doldurabildiklerini anlattı.
Fidan, garajlarına kurdukları şarj sisteminin maliyetinin 40 bin lira olduğunu belirterek, “380 voltluk sistem kurulduğunda hiçbir halde kasvet yaşanmaz. Örneğin bir aracımız tek şarjla 300 kilometrelik menzile sahip. Şu an konutta şarj maliyeti 60 lira civarında. Konutta şarj ettiğimiz vakit 60 liraya 300 kilometre yol gidebiliyoruz. Meskende şarj edeceğiniz için elektrikli araç şu anda mantıklı. Biz artık 5 yıldır akaryakıt kullanmıyoruz.” diye konuştu.
Togg sahibi olmak için de müracaat yaptıklarını aktaran Fidan, ekim ayında teslim alacaklarını tabir etti.
“BUNLAR ÇOK DAHA DÜŞÜK ÖLÇÜDE HAVA KİRLİLİĞİNE SEBEP OLUYOR”
Bilecik Pir Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Etraf Teknolojileri Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Edip Avşar da elektrikli araçların bilhassa çevreci olmalarına dikkati çekti.
Bu araç kullanımının etraf üzerinde birçok olumlu tesirinin olduğunu vurgulayan Avşar, şunları kaydetti:
“Elektrik dolumu yaparken termik santrallerden elde edilen elektrik de kullanılabiliyor ancak araçların kilometre başına ünite tüketimleri ve karbon emisyonları fosil yakıt kullanan araçlara nazaran daha düşük. Bunlar çok daha düşük ölçüde hava kirliliğine sebep oluyor. Ülkemizde de kullanımın bu formda artması etraf tarafından değerli. Güneş gücünden elektrik üretimi sayesinde çevreci formda elektrik üretilmesi, depolanıp araçların şarj edilmesiyle ilgili çalışmalar ve altyapı da daima ilerliyor. Bu halde kullanımların artmasıyla bunların çevresel tesirleri de çok daha düşük mertebelere inecek.”
Anne, baba ve üç çocuktan oluşan Fidan ailesi, 2018’de yurt dışı seyahatinde elektrikli araçları görünce hem etraf dostu hem de fosil yakıtlara nazaran gücü daha ucuz olduğu için bu arabalarla ilgili araştırma yapmaya başladı.
Benzinle çalışan aracı elden çıkaran aile tıpkı sene elektrikli araba sahibi oldu. Sonraki yıllarda iki elektrikli araç daha satın alan Fidan ailesi, şarj problemini çözmek gayesiyle meskenlerinin garajına 3 arabanın bataryasını da birebir anda doldurabildikleri sistem kurarak kullanmaya başladı.
İş yerlerine ve yakın uzaklığa ulaşımlarını buradan aldıkları güçle sağlayan aile bireyleri, vilayet dışı seyahatlerinde ise elektrikli şarj istasyonlarından yararlanıyor.
Yüksek lisans öğrencisi Emin Fidan, küçük yaşlardan itibaren arabalara karşı tutkusunun olduğunu söyledi.
Elektrikli araçları birinci defa annesi, babası ve kardeşleriyle 5 yıl evvel çıktıkları yurt dışında gördüğünü aktaran Fidan, şöyle devam etti:
“2018 yılında birinci elektrikli arabası, 2019’da ikincisini, 2020’de de uzun yolda kullandığımız üçüncü aracı aldık. Şu anda garajımızda üç elektrikli araç mevcut. Birinci aracımızı İstanbul’dan aldığımızda Bilecik’e gelene kadar tek tek istasyon aramak zorunda kaldım. Altyapıyı hazırlayarak 2023’te konutta sistemimizi kurduk. Tüm araçları konutta şarj edebiliyoruz. Yalnızca uzun yola gittiğimiz vakit dışarıdaki şarj istasyonlarını kullanıyoruz. Uzun yola çıktığımızda gereksinimimiz oluyor lakin onun dışında katiyen gece yatarken takıyoruz, sabah uyandığımızda araçlar doluma ulaşmış oluyor. Bize bu şarj, kent merkezinde kâfi oluyor.”
Elektrikli araçların 220 volt prizden rahatlıkla şarj edilebildiğini lisana getiren Fidan, köye gittiklerinde bile uzatma kablosuyla bataryayı doldurabildiklerini anlattı.
Fidan, garajlarına kurdukları şarj sisteminin maliyetinin 40 bin lira olduğunu belirterek, “380 voltluk sistem kurulduğunda hiçbir halde kasvet yaşanmaz. Örneğin bir aracımız tek şarjla 300 kilometrelik menzile sahip. Şu an konutta şarj maliyeti 60 lira civarında. Konutta şarj ettiğimiz vakit 60 liraya 300 kilometre yol gidebiliyoruz. Meskende şarj edeceğiniz için elektrikli araç şu anda mantıklı. Biz artık 5 yıldır akaryakıt kullanmıyoruz.” diye konuştu.
Togg sahibi olmak için de müracaat yaptıklarını aktaran Fidan, ekim ayında teslim alacaklarını tabir etti.
“BUNLAR ÇOK DAHA DÜŞÜK ÖLÇÜDE HAVA KİRLİLİĞİNE SEBEP OLUYOR”
Bilecik Pir Edebali Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Etraf Teknolojileri Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Edip Avşar da elektrikli araçların bilhassa çevreci olmalarına dikkati çekti.
Bu araç kullanımının etraf üzerinde birçok olumlu tesirinin olduğunu vurgulayan Avşar, şunları kaydetti:
“Elektrik dolumu yaparken termik santrallerden elde edilen elektrik de kullanılabiliyor ancak araçların kilometre başına ünite tüketimleri ve karbon emisyonları fosil yakıt kullanan araçlara nazaran daha düşük. Bunlar çok daha düşük ölçüde hava kirliliğine sebep oluyor. Ülkemizde de kullanımın bu formda artması etraf tarafından değerli. Güneş gücünden elektrik üretimi sayesinde çevreci formda elektrik üretilmesi, depolanıp araçların şarj edilmesiyle ilgili çalışmalar ve altyapı da daima ilerliyor. Bu halde kullanımların artmasıyla bunların çevresel tesirleri de çok daha düşük mertebelere inecek.”
