ORDU’da, meskeninin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir ile tıpkı ismi taşıyan ve ona benzeyen toplumsal medya fenomeni Eskişehirli Ceren Özdemir, kendisine gelen başsağlığı iletilerinin akabinde, “Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve bildirilere, hayattayım demekten, çok şükür karşılıkları almaktan utandım” dedi.
Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Kısmı 3’üncü sınıf öğrencisi olan Ceren Özdemir, Özgür Arduç tarafından konutunun bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak katledilmişti. Türkiyeyi yasa boğan cinayetin ardından Eskişehir’de oturan ve birebir ismi taşıyan toplumsal medya fenomeni Ceren Özdemir’in toplumsal medya hesaplarına da başsağlığı bildirileri yağdı. Toplumsal medyada fotoğrafları paylaşılan Eskişehirli Ceren Özdemir’in görüntülerine da “Çok gençmiş Allah rahmet eylesin, Allah ailesine sabır, katiline bol cehennem ateşi nasip etsin. Rabbim yerini cennet etsin ışıklar içinde uyusun” yorumları yapıldı.
HAYATTAYIM DEMEKTEN UTANDIM
İsim ve yüz benzerliği nedeniyle, Ordulu Ceren ile karıştırılan Eskişehirli Ceren Özdemir, toplumsal medyadan, “Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve iletilere hayattım demekten çok şükür karşılıkları almaktan utandım bugün” diyerek, şunları yazdı:
“Videolarıma gelen bir sürü benzeri yorumlu uyandım. Artık diyorum ki hayattayım, üretiyorum ve hala yapabilecek çok şeyim var. Sizin için, tüm bayanlar ve beşerler için. Bugün birçok telefon ve ileti aldım, isim benzerliğinden kaynaklı. Her biri için içimden bir şeyler koptu. Lakin seninle yalnızca birebir ismi paylaşmıyoruz, ruhun ve çabanı o kadar âlâ hissediyorum ki. Huzurla uyu, çok üzgünüm. Telefonlara ve iletilere hayattayım demekten çok şükür cevapları almaktan utandım bugün.”
“CEREN ÖZDEMİR’İN MEVTİNİ ÇOK İÇSELLEŞTİRDİM”
Türkiyede işlenen bayan cinayetlerine çok üzüldüğünü ve bayanlar için bir şeyler yapmak istediğini tabir eden Eskişehirli Ceren Özdemir, DHA’ya şöyle konuştu.
“Ceren öldüğünde birinci kere, isim benzerliğinden sanırım ölebilirmişim üzere hissettim. Haberleri okumayan toplumsal medyadan bildirimler almaya başladım. Daima fotoğraf ve videolarıma, yerin cennet olsun, Allah rahmet eylesin üzere bildirimler geliyordu. Hesaplarımı kapatmayı düşündüm, bir sürü telefon alıyorum. Annemler, yakınlarım, öğretmenlerim, öğrencilerim, arkadaşlarım bana bir şey olduğunu düşündü, haberin ayrıntısını okumadan. O denli olunca da açıklama yapmam gerekiyor. Toplumsal medya hesaplarımı o nedenle kapatmadım. Çok garip hissettim. İnsanların, hayattasın çok şükür demelerinden utandım. Zira sevindiğim, arayanların da sevindiği bir şey olmadı. Çok üzgünüm, derin bir yas duyuyorum. Ceren Özdemir’in vefatını çok içselleştirdim.”
Özdemir, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Cerenin sanatçı olması, daima etrafını aydınlatan birisi olması, hepimizin başına gelebilecek duygusu hissettirdi. Haberlerin ayrıntılarını okudukça, kanım dondu. Kaygılanmaya başladım, bütün bayanlar, kız çocuklar ismine. Bununla ilgili gayret vermek istiyorum. O gün beşerler beni çok aradı. Yaşıyorum demeye utandım. Onların yaşıyorsun demelerine üzüldüm. Çok garip bir durum oluştu. Ölmedim diye açıklama yapmaya da çekindim. Yastayım, bu bana tahminen de ileti üzereydi. Daima etraftaki bayanların ölebileceğini, onlar için uğraş etmem gerektiğini düşünüyordum. Kendim için herkes için neler yapabilirim diye düşünmeye başladım.”
