Soma maden katliamını protesto etmek için 2014 yılında Ankara İtimat Park'ta toplanan göstericilere polis tarafından yapılan biber gazlı müdahale, Anayasa Mahkemesi tarafından haksız bulundu.
BİBER GAZLI MÜDAHALEYE 20 BİN LİRA TAZMİNAT
Resmi Gazete'de yayınlanan kararda Anayasa Mahkemesi, Soma protestosuna katılanlara karşı polisin insan haysiyeti ile bağdaşmayan muamele yasağı ile Anayasal garanti altında bulunan toplantı ve şov yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiğine oy birliği ile karar verildi. Kararda ayrıyeten, emniyet güçlerinin muhalif fikirlere hürmet göstermesi gerektiği vurgulanırken, polisin biber gazlı müdahalesi sonucunda yaralanan Betül Öztürk Gülhan ve Sıla Koç'a devletin 20'şer bin Lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi.
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara münasebet olarak şunlar gösterildi:
“POLİS MÜDAHALESİ TEME HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ ZEDELEMEMELİ”
“Bireylerin söz hürriyetlerini kolektif olarak kullanmalarının farklı bir görünümü olan toplantı ve şovlara yapılan müdahaleler, kamu otoritesinin baskısını derinleştirme düzeneğine dönüşerek temel hak ve özgürlükleri zedeleyici bir karakter sergilememelidir.
“MUHALİF FİKİRLER HÜRMET İLE KARŞILANMALI”
Başvurucuların da içinde bulunduğu değişik sivil toplum kuruluşlarının yer aldığı şovla bu şahısların Soma maden kazasında personellerin mevt, yaralanma ve maden ocağında mahsur kalmalarını protesto etmek maksadıyla muhalif fikirlerini kolektif biçimde tabir etme gayreti demokratik bir toplumda hürmet ile karşılanmalıdır. Münasebetiyle kamuya açık alanda düzenlenen şovlar, günlük ömür sistemini belli bir derecede bozmakla birlikte bu üzere durumlarda kamu makamlarından daha hoşgörülü bir tavır takınması beklenmektedir. Birebir vakitte devletin sokaktaki yüzünü temsil eden kolluğun güç kullanımında bilhassa daha dikkatli ve profesyonel davranmalıdır.
“PROTESTO OLAĞAN KABUL EDİLMELİDİR”
2014 tarihinde Soma’da özel bir şirketin işlettiği maden ocağında 301 kişinin vefatı ve birçok madencinin de yaralanmasıyla neticelenen kazayla ilgili olarak Hükümetin özelleştirme siyasetini, maden ocaklarındaki elverişsiz çalışma şartlarını ve kontrollerdeki ihmalleri lisana getirmek, bu hususlarda kamuoyu oluşturmak gayesiyle sembolik kıymeti olan Ankara Olgunlar Sokak’taki Madenci Anıtı önünde toplama kararı verilmiştir. Kazadan bir gün sonra, olay şimdi gündemdeki sıcaklığını koruduğu sırada sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun değişik bölümlerinin kazanın bu kadar çok emekçinin mevt ve yaralanmasıyla sonuçlanmasını protesto etmek istemesi çoğulcu demokratik sistemde olağan kabul edilmelidir.
Somut olayda, müracaatçıların aksiyonlarının kamu sisteminin bozulmasına yol açtığı ya da bozulma tehlikesi doğurduğu idarece ortaya konulamamıştır.
BİBER GAZLI MÜDAHALEYİ HAKSIZ BULDU
AYM kararında polis tarafından göstericilere yapılan biber gazlı müdahaleyi haksız bulurken, “Başvurucular yaralanmalarının şovun barışçıl niteliğini bozucu bir davranışta bulunmadan Güvenpark’taki merdivenlerde oturdukları sırada, takriben bir metre aralıktan yüzlerine sıkılan biber gazından kaynaklandığını öne sürmüştür. Biber gazının rastgele bir araz bırakmamakla birlikte kimyasal etkisi yüzünden başvurucularda oluşturduğu acı -meydana gelen yaralanmanın kolay tıbbi müdahaleyle giderilebilir nitelikte olması durumunda bile bundan bağımsız olarak- başvurucularda ek bir endişe ve elem hissini yol alabilecek mahiyettedir. Müracaatçıların maruz kaldıklarını öne sürdükleri biber gazıyla yapılan müdahale Anayasa’nın 17. hususunun üçüncü fıkrasındaki taban eşiğin aşıldığının göstergesi olduğundan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı kapsamında inceleme yapılmasına karar verilmiştir” denildi.