Deprem bölgedeki sanayi kuruluşlarının yine faaliyetlerine başlaması, kentlerin alt yapı ve üst yapı çalışmaları devam ediyor.
Afet bölgesinde sarsıntı sonrası doğal gaz arzının sağlanması için çalışmalar başlatıldı. İkinci zelzelenin merkez üssü olan Elbistan’da hasarsız ve az hasarlı binalarda oturanların doğal gaz gereksinimini karşılamak için DOSİDER ile ARMATÜR (Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri) Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’lar dayanak verdi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in talimatıyla doğal gaz dağıtım şirketleri harekete geçti. Bu kapsamda BOTAŞ ve TEİAŞ’ın yanında elektrik ve doğal gaz dağıtım şirketleri de alanda çalışmalarına start verdi. Hasarsız ve az hasarlı binalarda vatandaşlara doğal gaz arzı sağlamak için çalışmalara dernekler ve STK’lar da takviye verdi.
Deprem gerçeğinin Türkiye’nin öncelikli hususlarından biri olması gerektiğini lisana getiren ARMATÜR Derneği İdare Konseyi Lideri Gökhan Turhan, Türkiye’nin bu süreçte “güçlü yapı, sağlam şehir” fikriyle tekrar inşa sürecine girmesi gerektiğini belirtti.
Yeniden imar sürecinde sistemsiz ithalatın önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Turhan, “TSE akreditasyonu olmayan, denetimsiz ve standart dışı eserler tercih edilmemeli, kontrollerin daha ihtimamlı ve sistemli olarak yapılması, standartları taşıyan materyaller ve üretimler kullanılmalı” dedi.
5 BİN DOĞAL GAZ ABONESİNE SÜRATLİ ÇÖZÜM
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) teknik merkezinin başlattığı çalışmada zelzelenin merkez üssü olan Elbistan’da 5 bin doğalgaz abonesinin kombileri ve kazanları fiyatsız servis sağlanarak onarıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gruplarının yaptığı denetimler sonrası, hasarsız ve az hasarlı binalarda vatandaşlara doğal gaz arzını sağlamak için süratle başlayan çalışmalara, Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği teknik merkezi GAZBİR – GAZMER uyumunda harekete geçen gruplar Türkiye’nin birçok noktasından takviye sağladı.
İlk 24 saat içinde Türkiye’nin çeşitli yerlerinden teknik servis işçileriyle bölgede çalışmaya başladıklarını aktaran GAZBİR – GAZMER Genel Müdürü Mustafa Ali Akman, DOSİDER (Doğal Gaz Aygıtları Endüstrici ve İş Adamları Derneği) ile ARMATÜR Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’ların takviye verdiğini belirtti. Akman, “10 gün içinde 10 yılda Elbistan’a takılmış tüm aygıtları yine denetim ederek inançlı bir biçimde kullanıma hazır hale getirdik. 10 günde 10 yıllık işi başardık. Öbür tüm servislerle tıpkı anda irtibata geçerek 24 saat içinde gerekli tüm ekipman ve yedek parçayı bölgeye sevk ettik” dedi.
EKONOMİK DEĞİL, SAĞLAM GEREÇ SEÇİLMELİ
ARMATÜR Derneği İdare Konseyi Lideri Gökhan Turhan, “Binlerce hayata mal olan, 85 milyonu etkileyen zelzele felaketi tüm dünyanın hissettiği acı oldu. Dünyanın çabucak hemen her bölgesinden gelen arama-kurtarma takımları, dayanak ve yardımlarla birlikte Türkiye, felaketin yaralarını sarmaya devam ediyor. Zelzelenin yarattığı yıkımın tesiri hayli fazla. Bu süreci daima birlikte atlatacağız. Fakat yine bu acıları yaşamamak ismine adımlarımızı hakikat atmamız gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin bu süreçte “güçlü yapı, sağlam şehir” fikriyle yine inşa sürecine girmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, “Kamu ve özel dalın birlikte çalışması gerekiyor. Jeoloji mühendisliğinden başlayarak, müteahhitlik, materyal üreticisi, yapı müsaadeleri ve kontrolleri dikkatle yapılmalı. Bu süreçte ekonomik eserleri değil, sağlam gereçleri seçmeliyiz” tabirlerini kullandı.
“TSE DAMGALI ESERLER KULLANILMALI”
İnşaat dalına yönelik yerli üreticilerin hem denetlenmesi hem de desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, “Hayatımız, kalitesiz ve inançsız eser kullanacak kadar ucuz olmamalı diye düşünüyoruz. Zelzelede dış imgesi hoş ve süslenmiş olmasına karşın yapıların ayakta kalamadığını daima birlikte gördük. İnsanımız, bir mağazadan yahut marketten eser aldığında yaptığı denetimi, kontrolü, itinası, yaşayacakları hatta hayatını kurtaran yapılara, konutlara, binalara da göstermeli. Kamu kurumları da bu sürecin öncüsü ve takipçisi olmalı. Yaşadığımız acı felaketlerde makyajlı yapıların değil; güçlü temele sahip, sağlam gereç kullanılan binaların ziyan görmediğine hepimiz şahit oldu. Yine imar sürecinde sistemsiz ithalatın önüne geçilmeli, TSE akreditasyonu olmayan, denetimsiz ve standart dışı eserler tercih edilmemeli, kontroller daha ihtimamlı ve sistemli olarak yapılmalı, standartları taşıyan gereçler ve üretimler kullanılmalı” değerlendirmesinde bulundu.
“GÖÇ DALGASI ÖNLENMELİ, ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ”
Deprem bölgesindeki 11 ilin toplamda Türkiye iktisadı içindeki hissesinin yüzde 9,75’e geldiğini, ihracatta kıymetli güce sahip olduğunu tabir eden Turhan, şöyle konuştu:
“Özellikle yaşanan göç dalgası yalnızca toplumsal yapıyı değil, ekonomik durumu da etkileyecek. Sarsıntı bölgesinde üretim yapan tesislerin istihdam sorunu yaşamasına neden olacak. Bölgede yer alan imalat firmaları; besin, dokumacılık, plastik, ambalaj, metal sürece, döküm, çimento, cam üzere geniş bir kesim yelpazesini oluşturmaktadır. Sanayi imalatının yanı sıra, yağlı tohumlar başta olmak üzere, bölge ziraî üretim ve hayvancılık alanında da büyük bir üreticidir. Vilayette süt eserleri, bitkisel yağ tesisleri, et sürece tesisleri ve un imalatını içeren tarıma dayalı sanayi gelişmiştir. Bu nedenle bölge Türkiye için karşılanamaz bir kıymete sahiptir. Göç etmeyen yahut dışarıdan gelecek işgücü için özel teşvik ve uygulamalar yürürlüğe girmelidir.”
Deprem bölgedeki sanayi kuruluşlarının yine faaliyetlerine başlaması, kentlerin alt yapı ve üst yapı çalışmaları devam ediyor.
Afet bölgesinde sarsıntı sonrası doğal gaz arzının sağlanması için çalışmalar başlatıldı. İkinci zelzelenin merkez üssü olan Elbistan’da hasarsız ve az hasarlı binalarda oturanların doğal gaz gereksinimini karşılamak için DOSİDER ile ARMATÜR (Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri) Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’lar dayanak verdi.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in talimatıyla doğal gaz dağıtım şirketleri harekete geçti. Bu kapsamda BOTAŞ ve TEİAŞ’ın yanında elektrik ve doğal gaz dağıtım şirketleri de alanda çalışmalarına start verdi. Hasarsız ve az hasarlı binalarda vatandaşlara doğal gaz arzı sağlamak için çalışmalara dernekler ve STK’lar da takviye verdi.
Deprem gerçeğinin Türkiye’nin öncelikli hususlarından biri olması gerektiğini lisana getiren ARMATÜR Derneği İdare Konseyi Lideri Gökhan Turhan, Türkiye’nin bu süreçte “güçlü yapı, sağlam şehir” fikriyle tekrar inşa sürecine girmesi gerektiğini belirtti.
Yeniden imar sürecinde sistemsiz ithalatın önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Turhan, “TSE akreditasyonu olmayan, denetimsiz ve standart dışı eserler tercih edilmemeli, kontrollerin daha ihtimamlı ve sistemli olarak yapılması, standartları taşıyan materyaller ve üretimler kullanılmalı” dedi.
5 BİN DOĞAL GAZ ABONESİNE SÜRATLİ ÇÖZÜM
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) teknik merkezinin başlattığı çalışmada zelzelenin merkez üssü olan Elbistan’da 5 bin doğalgaz abonesinin kombileri ve kazanları fiyatsız servis sağlanarak onarıldı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gruplarının yaptığı denetimler sonrası, hasarsız ve az hasarlı binalarda vatandaşlara doğal gaz arzını sağlamak için süratle başlayan çalışmalara, Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği teknik merkezi GAZBİR – GAZMER uyumunda harekete geçen gruplar Türkiye’nin birçok noktasından takviye sağladı.
İlk 24 saat içinde Türkiye’nin çeşitli yerlerinden teknik servis işçileriyle bölgede çalışmaya başladıklarını aktaran GAZBİR – GAZMER Genel Müdürü Mustafa Ali Akman, DOSİDER (Doğal Gaz Aygıtları Endüstrici ve İş Adamları Derneği) ile ARMATÜR Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’ların takviye verdiğini belirtti. Akman, “10 gün içinde 10 yılda Elbistan’a takılmış tüm aygıtları yine denetim ederek inançlı bir biçimde kullanıma hazır hale getirdik. 10 günde 10 yıllık işi başardık. Öbür tüm servislerle tıpkı anda irtibata geçerek 24 saat içinde gerekli tüm ekipman ve yedek parçayı bölgeye sevk ettik” dedi.
EKONOMİK DEĞİL, SAĞLAM GEREÇ SEÇİLMELİ
ARMATÜR Derneği İdare Konseyi Lideri Gökhan Turhan, “Binlerce hayata mal olan, 85 milyonu etkileyen zelzele felaketi tüm dünyanın hissettiği acı oldu. Dünyanın çabucak hemen her bölgesinden gelen arama-kurtarma takımları, dayanak ve yardımlarla birlikte Türkiye, felaketin yaralarını sarmaya devam ediyor. Zelzelenin yarattığı yıkımın tesiri hayli fazla. Bu süreci daima birlikte atlatacağız. Fakat yine bu acıları yaşamamak ismine adımlarımızı hakikat atmamız gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye’nin bu süreçte “güçlü yapı, sağlam şehir” fikriyle yine inşa sürecine girmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, “Kamu ve özel dalın birlikte çalışması gerekiyor. Jeoloji mühendisliğinden başlayarak, müteahhitlik, materyal üreticisi, yapı müsaadeleri ve kontrolleri dikkatle yapılmalı. Bu süreçte ekonomik eserleri değil, sağlam gereçleri seçmeliyiz” tabirlerini kullandı.
“TSE DAMGALI ESERLER KULLANILMALI”
İnşaat dalına yönelik yerli üreticilerin hem denetlenmesi hem de desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Turhan, “Hayatımız, kalitesiz ve inançsız eser kullanacak kadar ucuz olmamalı diye düşünüyoruz. Zelzelede dış imgesi hoş ve süslenmiş olmasına karşın yapıların ayakta kalamadığını daima birlikte gördük. İnsanımız, bir mağazadan yahut marketten eser aldığında yaptığı denetimi, kontrolü, itinası, yaşayacakları hatta hayatını kurtaran yapılara, konutlara, binalara da göstermeli. Kamu kurumları da bu sürecin öncüsü ve takipçisi olmalı. Yaşadığımız acı felaketlerde makyajlı yapıların değil; güçlü temele sahip, sağlam gereç kullanılan binaların ziyan görmediğine hepimiz şahit oldu. Yine imar sürecinde sistemsiz ithalatın önüne geçilmeli, TSE akreditasyonu olmayan, denetimsiz ve standart dışı eserler tercih edilmemeli, kontroller daha ihtimamlı ve sistemli olarak yapılmalı, standartları taşıyan gereçler ve üretimler kullanılmalı” değerlendirmesinde bulundu.
“GÖÇ DALGASI ÖNLENMELİ, ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ”
Deprem bölgesindeki 11 ilin toplamda Türkiye iktisadı içindeki hissesinin yüzde 9,75’e geldiğini, ihracatta kıymetli güce sahip olduğunu tabir eden Turhan, şöyle konuştu:
“Özellikle yaşanan göç dalgası yalnızca toplumsal yapıyı değil, ekonomik durumu da etkileyecek. Sarsıntı bölgesinde üretim yapan tesislerin istihdam sorunu yaşamasına neden olacak. Bölgede yer alan imalat firmaları; besin, dokumacılık, plastik, ambalaj, metal sürece, döküm, çimento, cam üzere geniş bir kesim yelpazesini oluşturmaktadır. Sanayi imalatının yanı sıra, yağlı tohumlar başta olmak üzere, bölge ziraî üretim ve hayvancılık alanında da büyük bir üreticidir. Vilayette süt eserleri, bitkisel yağ tesisleri, et sürece tesisleri ve un imalatını içeren tarıma dayalı sanayi gelişmiştir. Bu nedenle bölge Türkiye için karşılanamaz bir kıymete sahiptir. Göç etmeyen yahut dışarıdan gelecek işgücü için özel teşvik ve uygulamalar yürürlüğe girmelidir.”