Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 1 numaralı sanığın Muharrem Köse olduğu, 15 Temmuz devrinde Ulusal Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıklarında hakim, savcı ve isimli müşavir olarak vazife yapan isimlerin yargılandığı davada karar açıklanmak üzere…
Başkan Şuayıp Arslan, “En fazla 5 dakika” diyerek sanıklara son kelamlarını sordu. Sanıklar şunları söyledi:
“ALLAH SİZE UZUN ÖMÜR VERSİN VERSİN Kİ YAPTIKLARINIZIN HESABINI VERİN”
Muharrem Köse: 15 Temmuz şehitlerine rahmet diliyorum. 15 Temmuz’da azap ve insanlık kabahati işleyenlerin de Allah belasını versin. İnşallah Allah’ın belalarını verdiğini göreceğiz. Bu suça ortak olan yargı mensuplarının da belasını verecek. 15 Temmuz öncesi fişlendik, 15 Temmuz’da buna nazaran liste yapılıp, isimli makamlar yönlendirildi.
Dosyanın boş olduğu görülünce MİT devreye girdi, ankesörlü çizgi kumpası kuruldu. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bu bir tiyatroydu. Senaryoda yazılı mahkemenize düşen misyonlar vardı. Hulusi Akar’ı bile dinleyemediniz, zira senaryoda bu türlü bir vazife verilmemişti. Tek perdelik bir tiyatro olarak düşünüldü. Fakat 3 kısımdır.
Bugün birinci kısım bitiyor. Üçüncü kısmı ahirette göreceğiz. İkinci kısımda bu kumpası kuran, ortak olanlar, gerekli süreci yapmayanlar hukuk önünde yargılanıp, hesap verecek. Yalancı şahitleri anlattık. Hulusi Gül’ün kendisini kurtarmak için yalancı tanıklık yaptığını söyledik. Geçen hafta görüldü.
Tüm dünya Metin İyidil’in tahliyesini kimin engellediğini de gördü. Heyetinizi reddediyorum. Yiğit dediğim Ahmet Altan başta olmak üzere uzman çavuş, askeri öğrenci, kursiyerlerin cezaevinde yattığı bir devirde cezaevinde yatmaktan onur duyuyorum. Vereceğiniz kararın benim nezdimde hiçbir pahası yok.
Allah size uzun ömür versin. Versin ki, yaptıklarınızın hesabını verin. Teşekkür ederim.”
“SAVCI HER DURUŞMADA TAHLİYEMİ İSTEDİ SONRA O SAVCI GELMEZ OLDU”
Ali Müjdat Eski: Muharrem Köse’nin beyanlarına katılıyorum. Ne adil ne tarafsız ne de bağımsızdınız. Kararınız sizin bile vicdanınıza alışılmamış olacak. Ortada cürüm yok, terörist yok. Kararınızın tek bir fonksiyonu olacak; bunlar varmış üzere sanılacak.
Hayrettin Kaldırımcı: Lehinde en fazla kanıt olan kişi benim. Ben neden tutukluyum. Hukuk katliamıyla verilecek cezayı haketmedim. Düzgün adam olmanın bedeli çok ağır bu memlekette. Üzgünüm, kırgınım, mağdurum, fakat vicdanen müsterihim.
Oğuz Akkuş: Annemin ellerinden, çocuklarımın gözlerinden öpüyorum. Çiçek göndermeme müsaade vermediğiniz eşimi çok seviyorum. Bitecek inşallah bu günler. Ya sabır diyorum.
Mehmet Ali Almış: 2.5 yıldır söylenmesi gereken her şeyi söyledim.
Mehmet Emin Yapar: Mutlaka bir cürüm işlemedim. Şahitler dinlendikten sonra savcı her duruşmada tahliyemi istedi. Sonra o savcı gelmez oldu. Hatasızım.
Tutuklu sanıklardan sonra son kelamları alınan tutuksuz sanıklar beraatlerini talep etti. İsmail Karataş da, “Ben söyleyeceğim her şeyi söyledim. Son kelamı söyleyecek sizsiniz. İşinizin çok sıkıntı olduğunu biliyorum. Allah yardımcınız olsun” dedi.
Beyanlardan sonra karar için duruşmaya yarım saat orta verildi.
Ayrıntılar gelecek…