Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Şurası üyesi Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Kâfi hakkında FETÖ üyeliği suçlamasıyla açılan davada verilen beraat kararına yaptığı itirazın münasebeti ortaya çıktı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine nazaran; Yeter’in örgütün zirve yöneticileriyle olan görüşmelerine dikkat çekilen itiraz münasebetinde, “Sanığın gerçek yüzünden haberdar olmasına karşın hiyerarşiye dahil olarak örgüt talimatlarına uygun hareket etmek suretiyle üzerine atılı hatası işlediği değerlendirilmiştir” denildi.
İTİRAZ GEREKÇELERİ
Mahkemenin verdiği beraat kararının kanuna karşıt olduğu belirtilerek şu münasebetlerle kararın bozulması talep edildi:
Organize etti: Bâtın şahidin kademelerde değişmeyen sözlerinde sanıkla Turgay Baz aracığıyla irtibat kurduğunu ve sanığın yönlendirdiği şahısların de kendisi örgüte müzahir konutlara yerleştirdiği anlatmıştır. Mehmet Turgay Baz’ın kapalı şahidi doğrulaması halinde kendisi açısında sorumluluk doğurabilecek durum oluşabilecek olması nedeniyle olayı bütün detayları ile anlatmasının da beklenilemeyeceği ortadır. Saklı şahit beyanlarında anlaşılacağı üzere sanığın örgüt üyelerinin irtibatlı olacağı bireyleri belirleme ve organize etme misyonunu ifa ettiği değerlendirilmiştir.
USAF’ı kurdu: Sanığın başkanlığı yaptığı derneğin örgüt önderinin talimatı ile kurulan sivil toplum kuruluşlarından biri olduğu da şahit beyanları ile ispatlanmıştır. FETÖ isimli örgütün örgütsel faaliyetlerini yürütmek niyetiyle hukuku bir kılıf olarak kullandığı fakat gerçek maksadın ülke idaresini ele geçirmek olduğu, sıhhat alanında da faaliyetlerini yürütebilmek ismine sanığın başkanlığını yaptığı USAF’ı kurduğu anlaşılmıştır.
15 Temmuz’dan sonra: Derneğin faaliyetlerini her ne kadar 15 Temmuz 2016’dan önce tabiatıyla sonlandırmış ise 2015’e kadar derneğin faaliyetlerini yürüttüğü kanıt ve beyanlarından anlaşılmaktadır.
‘İNDEYİM BEKLİYORUM, DEDİ’
Sanığın birçok zirve idarede bulunan bireyle görüşme kayıtları bulunduğu ve bunlardan Tuncay Delibaş ile yapılan görüşmeye Bülent Çanakçı’nın tanıklık ettiği, sanığın “İndeyim bekliyorum beyefendi gelecekmiş halıları serdik bekliyoruz” halinde konuşmayı da bu telefon görüşmesinde gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.