Doğal hoşluğu, su altında ve etrafındaki tarihi kıymetlerinin yanı sıra tarım ve balıkçılık için yaşamsal paha taşıyan İznik Gölü’nün sanayi baskısı altında kuruma riskiyle karşı karşıya kalması, Meclis gündemine taşındı.
CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, “Kuruyup, yok olmakta olan İznik Gölü’nün çabuk önlemlerle kurtarılması ve tekrar tabiata kazandırılması” hedefiyle Anayasa’nın 98’inci, içtüzüğün 104 ve 105’inci hususları yeterince Meclis Araştırması açılması için önerge verdi.
Aydın, önergede İznik Gölü’nün son yıllarda yaşanan kuraklık, tarımda bilinçsiz kullanımın yanı sıra bölgede yer alan endüstrinin kurbanı olduğunu vurguladı.
Odatv’de yayınlanan “Yıkıyorlardı, yakıyorlardı, çakıyorlardı bu sefer kuruttular” başlıklı haberi alıntılayan Aydın önergesinde şu tabirlere yer verdi:
“İznik Gölü bugünlerde can çekişiyor, su ölçüsü epey düştü. Bunun bir nedeni kuraklık. Fakat en kıymetli nedeni özel Azot Fabrikası’nın resmi olarak gölden su çekmesi. DSİ ile yapılan protokolün de çok üstünde su çeken fabrika, yakınındaki Özgür Bölge’ye de su sağlıyor. Bölgedeki birçok firma gölün suyunu kullanıyor. Azot Fabrikası’ndan Cargill’e gölden su çeken çok sayıda fabrika İznik Gölü’nün etrafında bulunuyor. Gölün suyunu kullanan sanayi tesislerinin başında 20 yıl evvel, DSİ ile yapılan protokol gereği Gemlik’te bulunan, özelleştirmeden evvel TÜGSAŞ’ın olan şimdiki Gemlik Gübre Sanayi yer alıyor. 2017 yılında DSİ ile firma ortasında yaşanan uyuşmazlıklar hukukî yere taşınırken, 2005’ten bu yana firmanın yılda 18 milyon metreküp suyu İznik Gölü’nden çekmeye devam ettiği ve bedelini ödemediği gündeme gelmişti. ‘Su Altı Arkeoloji Müzesi’ olarak turizme kazandırılması planlanan bazilika, kuraklığın yanı sıra fabrikaların İznik Gölü’nden denetimsiz su çekmesi nedeniyle bu özelliğini kaybetme riskiyle karşı karşıya…”
Rabia Deniz