Atatürk’ü Hitler’e benzeten bir belgesele yer veren Alman devlet televizyonu ARD’ye reaksiyonlar sürüyor.
Söz konusu belgeselde, “Atatürk, Hitler döneminde Almanya’dan zehirli gaz aldı” iddiaları büyük reaksiyonlara neden olmuştu.
Atatürkçü Niyet Derneği (ADD) ise, “Haddinizi bilin” başlıklı dikkat çeken yazılı bir açıklama yaptı. ADD, kelam konusu tezler için, “Asılsız, utanç verici” dedi.
ADD’nin açıklamasında, “Dersim olaylarında gaz kullanıldığına dair bir evrak, rapor yoktur. ARD Televizyonunun uydurmasıdır. Bugüne kadar bu türlü bir sav yokken bugün ortaya atılması üzerinde düşünülmelidir. Bu kelamda belgeyi (!) Almanya’ya servis edenler de iddiayı ortaya atanlar kadar onursuzdur” derken, “Atatürk’e akın emperyalist devletlerin Türkiye’yi parçalamaya yönelik planlarının bir parçasıdır” diye belirtti.
ADD, “Alman televizyonunun berbat benzetmesini ve provokasyonunu şiddetle kınıyoruz” diye de ekledi.
ADD’nin açıklaması şu formda:
“Almanya’nın Devlet Televizyonunun Atatürk’e saldırısı manidardır.
ARD Televizyonu, yayınladığı bir belgeselde, ‘Atatürk’ün Almanya’dan satın alınan zehirli gazı Dersim’de Alevilere karşı kullandığı ve “Atatürk’ün Nazi Almanya’sıyla birlikte çalıştığı” argümanları temelsiz, utanç verici iftiralardır.
Atatürk ve Cumhuriyet Türkiye’si 2. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarını, aydınlarını ülkesinde barındırarak özgür ve refah içinde bir ömür sürmelerine vesile olmuştur. Bahsi geçen aydınlar ve kaçları, Nazi Almanya’sının azap, baskı, zulüm ve vefat tehdidinden kurtulmuş, aydın fikirlerini Türkiye Cumhuriyeti’nde yeşertmiştir.
O devrin Türkiye Cumhuriyeti özgürlük, eşitlik ve kardeşlik fikrini temel prensip edinmiş bir Cumhuriyettir. Hukuka olan inancıyla birlikte güçler ayrılığı ile hümanist ve aydınlanmış bir devlet fikri ile bağnazlığa, gericiliğe ve feodal sisteme son vermiştir. Farklı ırklara, dinlere hücum Atatürk Cumhuriyeti’nin siyaseti değildir. Kelam konusu devirde yabancı istihbarat elemanları Anadolu da kol gezmektedir. Hiçbir istihbarat raporunda ARD kanalının savlarına dair bir doküman yayınlanmamıştır. Tarih literatüründe bu türlü bir tarih kaydı yer almamaktadır. Dersim olaylarında gaz kullanıldığına dair bir doküman, rapor yoktur. ARD Televizyonunun uydurmasıdır. Bugüne kadar bu türlü bir sav yokken bugün ortaya atılması üzerinde düşünülmelidir. Bu kelamda belgeyi (!) Almanya’ya servis edenler de iddiayı ortaya atanlar kadar onursuzdur. Bunlar biliyorlar ki Ortadoğu’da tek laik ve ulus devlet olan Türkiye’nin Atatürk ile bağları koparılabilirse, bir biçimde bulunduğu bölgenin de denetimi kontrolleri altına alınmış olacaktır.
Atatürk’e, Cumhuriyet’e akınların asıl gayesi budur.
Türkiye 21’inci yüzyılda emperyalist devletlerin tek ve ortak maksadı haline dönüşmüştür. Bu nedenle geçmişte gösterdikleri efordan çok daha ağır ve sinsi bir atak ile Atatürk’ü ortadan kaldırma planları yaptıklarını cumhuriyet ihtilallerini aşındırmak istemektedirler.
Ulus Devlet’e karşı global güçler tarafından açılan ve karşı devrimci işbirlikçiler tarafından hayata geçirilen gayrette maksat, Ulus Devlet’i, Atatürk’ü yok edip çok kimlikli, çok dinli, çok ırklı, Ölçülü İslam modeli ile kökten dinciliği dönüştürme projesini uygulamaya koymaktır. Atatürk’e atak Emperyalist devletlerin TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMAYA YÖNELİK PLANLARININ BİR PARÇASIDIR”
UNESCO’nun doğumunun 100.yılını, yani 1981’i ATATÜRK YILI ilan ettiği gerçeği ortada iken Alman televizyonunun yaptığı tam bir algı operasyonu uğraşıdır.
Bu çarpıtma; “Tarih yazanların yapanlara sadık kalmaları” gereğine dikkat çeken Atatürk’ün haklılığı ortaya koymaktadır. Atatürk’e lisan uzatmak bütün Türk halkına lisan uzatmaktır.
Cumhuriyet’i ilan eden, her seferinde seçilerek Cumhurbaşkanlığı makamına oturan, Ortadoğu ve Balkanlar barış getiren Atatürk ile parlamentosunu feshederek, führerliğini ilan, eden soykırımcı Adolf Hitler’in isimlerinin tıpkı cümlede kullanılması dahi büyük bir saygısızlıktır.
ADD Genel İdare Konseyi ve tüm yurda yayılmış şubeleri olarak Alman televizyonunun berbat benzetmesini ve provokasyonunu şiddetle kınıyoruz.
Yaşasın Atatürk! Yaşasın Barış! Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!”