Van Gölü’nün endemik balık tipi ince kefali için üreme periyodunun gelmesiyle birlikte av yasağı da başladı. Av yasağı, 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri ortasında, üç ay boyunca devam edecek ve bu müddet zarfında ince kefali, üremek ve yumurtalarını bırakmak için tatlı su kaynaklarına göç edecek. Gazete Duvar’dan Kadir Yavuz’un haberine nazaran, son yıllarda tesirini artıran global ısınma nedeniyle akarsulardaki su düzeyleri düşmüş durumda.
Göle dökülen akarsulardaki su düzeyinin düşmesi ve kirlilik hem ince kefali hem de ekosistemdeki öteki canlıların hayatta kalmasını zorlaştırıyor. Öte yandan bu akarsuların üzerinde bulunan kum ocakları da suyun kirlenmesine ve balıkların doğal yumurtlama alanı olan mendereslerin tahrip olmasına sebep oluyor.
“DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KORUMAK İÇİN GAYRET SARF ETMELİYİZ”
Van Etraf, Tarihi Yapıtları Müdafaa ve Geliştirme Derneği Lider Yardımcısı Dilek Dinçer, Van Gölü’nün ekolojik istikrarını korumak için sürdürülebilir su idaresi siyasetlerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bu siyasetlerle, su kaynaklarının korunmasının ve kirliliğin azaltılmasının önüne geçmenin mümkün olduğunu söyleyen Dinçer, “Van Gölü’nün doğal zenginliklerinin ve bilhassa ince kefalinin hayatta kalması, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Dünya genelinde iklim değişikliği, su kıtlığı ve etraf kirliliği üzere problemlerle gayret ederken, mahallî olarak da doğal kaynaklarımızı korumak için gayret sarf etmeliyiz” dedi.
“DERELERİMİZ, ÇAYLARIMIZ GÖZ NAZARAN GÖRE YOK EDİLİYOR”
Dinçer, av yasağı periyodunun ince kefali’nin üremesi için kâfi olmadığını ve balıkların Zilan Deresi, Bendimahi Çayı, Akköprü Deresi, Deliçay, Karasu Çayı üzere akarsulara yanlışsız göç ederken şimdi göç yolunda kirlilikle çaba etmek zorunda kaldığını söylüyor. Dinçer, “Van Gölü’ne günde 56 bin metreküplük kanalizasyon suyu akıtılıyor. Derelerimiz, çaylarımız göz nazaran göre yok ediliyor. Balıkların lisanlara destan bu mucizevi ve kutsal yolcuğu vefatla sonuçlanıyor. Gölümüz de, derelerimiz de ranta kurban ediliyor” sözünü kullandı.
Dinçer, ince kefalinin üreme ve avlanma devrine daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini aksi halde hem ince kefalinin hem de Van Gölü’nün ziyan göreceğini vurguladı.
Van Gölü’nün endemik balık tipi ince kefali için üreme periyodunun gelmesiyle birlikte av yasağı da başladı. Av yasağı, 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri ortasında, üç ay boyunca devam edecek ve bu müddet zarfında ince kefali, üremek ve yumurtalarını bırakmak için tatlı su kaynaklarına göç edecek. Gazete Duvar’dan Kadir Yavuz’un haberine nazaran, son yıllarda tesirini artıran global ısınma nedeniyle akarsulardaki su düzeyleri düşmüş durumda.
Göle dökülen akarsulardaki su düzeyinin düşmesi ve kirlilik hem ince kefali hem de ekosistemdeki öteki canlıların hayatta kalmasını zorlaştırıyor. Öte yandan bu akarsuların üzerinde bulunan kum ocakları da suyun kirlenmesine ve balıkların doğal yumurtlama alanı olan mendereslerin tahrip olmasına sebep oluyor.
“DOĞAL KAYNAKLARIMIZI KORUMAK İÇİN GAYRET SARF ETMELİYİZ”
Van Etraf, Tarihi Yapıtları Müdafaa ve Geliştirme Derneği Lider Yardımcısı Dilek Dinçer, Van Gölü’nün ekolojik istikrarını korumak için sürdürülebilir su idaresi siyasetlerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bu siyasetlerle, su kaynaklarının korunmasının ve kirliliğin azaltılmasının önüne geçmenin mümkün olduğunu söyleyen Dinçer, “Van Gölü’nün doğal zenginliklerinin ve bilhassa ince kefalinin hayatta kalması, tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Dünya genelinde iklim değişikliği, su kıtlığı ve etraf kirliliği üzere problemlerle gayret ederken, mahallî olarak da doğal kaynaklarımızı korumak için gayret sarf etmeliyiz” dedi.
“DERELERİMİZ, ÇAYLARIMIZ GÖZ NAZARAN GÖRE YOK EDİLİYOR”
Dinçer, av yasağı periyodunun ince kefali’nin üremesi için kâfi olmadığını ve balıkların Zilan Deresi, Bendimahi Çayı, Akköprü Deresi, Deliçay, Karasu Çayı üzere akarsulara yanlışsız göç ederken şimdi göç yolunda kirlilikle çaba etmek zorunda kaldığını söylüyor. Dinçer, “Van Gölü’ne günde 56 bin metreküplük kanalizasyon suyu akıtılıyor. Derelerimiz, çaylarımız göz nazaran göre yok ediliyor. Balıkların lisanlara destan bu mucizevi ve kutsal yolcuğu vefatla sonuçlanıyor. Gölümüz de, derelerimiz de ranta kurban ediliyor” sözünü kullandı.
Dinçer, ince kefalinin üreme ve avlanma devrine daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini aksi halde hem ince kefalinin hem de Van Gölü’nün ziyan göreceğini vurguladı.