Aksakal, AA muhabirine 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Devir Milletvekili Genel Seçimi’ne ait değerlendirmelerde bulundu.
İnançlı, dininin gereklerini yerine getirmeye çalışan bir insanın solcu olabileceğini, buna bir pürüz bulunmadığını, herkesin vatanını sevmek zorunda olduğunu söz eden Aksakal, şunları söyledi:
“Her ne kadar ‘Bugünkü siyaset düzleminde sağ-sol mu kaldı?’ diye topluma bir algı yaratmaya çalışan bölümler olsa da biz DSP olarak sol ve sağ kavramının emek ve sermaye var olduğu surece sonsuza kadar var olacağına inananlardanız. Biz emekten yanayız, partimizin kuruluşu da esasen emekten yana olanların hak ve menfaatlerini muhafazaya yönelik bir münasebete dayanıyor.”
Cumhur İttifakı’na katılarak AKP’den milletvekili adayı gösterilmesi üzerine kendisine birtakım tenkitler yöneltildiğini hatırlatan Aksakal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başta CHP taraftarları seviyesinde bu reaksiyon bize yönelik olarak yükseltilmeye çalışılıyor. Herkes kendisini Ecevitçi olarak tanımlama uğraşına girdi. Bugüne kadar DSP’nin kapısından geçmeyen, oy vermeyenlerin artık hepsi Ecevitçi oldu. DSP’nin bu türlü bir kararı neden aldığını eleştirir noktaya geldi. Şayet sahiden bu kadar Ecevitçi vardıysa geçtiğimiz seçimlerde niçin bunun onda biri kadar oy aldık? Bu, değerlendirmeye muhtaç. Bizim gözlemlediğimiz kadarıyla bu manipülasyondur. DSP’nin parlamentoda yer alması sonrasında oluşabilecek handikapları tedbire maksadıyla, kendi açılarından söylüyorum bunu, o kaygının tezahürüdür. Yoksa DSP sonuç prestijiyle seçimlere katılmak ve ülkeyi yönetmek hedefiyle kurulmuş, üç kez devlet yönetmiş bir siyasi partidir.”
DSP’nin bundan sonra da seçimlere katılarak ülke menfaatlerini koruyan siyasetlerini sürdüreceğini söz eden Aksakal, “Özünde Demokratik Sol Partili olmayan çevrelerin ağır bir baskısı kamuoyuna yansıyor. Yoksa bizim örgütlerimizde bu manada olumsuz bir yaklaşım yok.” dedi.
Aksakal, “Demokratik Sol Parti, milliyetçi, vatansever, emekten yana sol bir partidir. Vatanın ayrılamaz bütünlüğü, milletin birliği konusu, Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’in asli kıymetleridir. Biz her şeyi bunun bir kenarından tutarız, bir kelam vardır ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.’ diye, bizim için milliyetçilik, vatanseverlik birinci önceliktir.” sözlerini kullandı.
“HATALI UYGULAMALARI ELEŞTİRDİK”
DSP’nin muhalefet partisi olarak hükümetin yanlış kararlarını, kusurlu uygulamalarını her fırsatta eleştirdiğine işaret eden Aksakal, “Doğru yapılan süreçleri, bilhassa ülkenin ve milletin faydasına olan kararları, uygulamaları, yatırımları desteklemek mecburiyetimiz var. Bu ülke hepimizin, bu devlet hepimizin, güzel yapılan şeylere olağan ki uygun diyeceğiz. Bu seçimlerin içeriğinde bizim AK Parti’yle bir işbirliğimizden ya da onların siyasetlerine takviye vermemizden çok seçim sisteminin dayattığı bir metotla ittifak yapısı içerisinde AK Parti listelerinden parlamentoya taşınma hadisesi gündemde.” biçiminde konuştu.
Aksakal, bilhassa dış siyasette Kıbrıs, terörle gayret, Karabağ, Yunanistan’la bağlar, Akdeniz’deki mutabakatlar konusunda DSP’nin siyaset ve telaffuzlarıyla birebir örtüşen uygulamaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayata geçirildiğini vurgulayarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz bu duruşumuzdan yalnızca seçimlerde bir başarıyı elde etmek ismine yalpalamış ya da çizgimizi değiştirmiş olmadık hiçbir vakit. Dik duruşumuzu gösterdik, muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı da bundan etkilenerek bizlerle bu türlü bir bağlantıya geçme gereksinimi hissetti. Bize geldiklerinde de bu dik duruşumuzdan bahisle Demokratik Sol Partinin kesinlikle bu görüşleriyle parlamentoda temsil edilmesinin kıymetli olduğuna vurgu yaparak bu çağrıyı yaptılar.”
Türkiye için en büyük tehdidin enflasyon değil, ülkenin bekasına yönelik tehditler olduğunu söyleyen Aksakal, “Enflasyon, ekonomik ve toplumsal sorunlar, toplumsal olarak yaşadığımız kimi günlük meşakkatler, bunların hepsi gelip geçicidir, kesinlikle tahlil bulunur. Türkiye çok güçlü ve güçlü bir ülke.” diye konuştu.
Önder Aksakal, geçmiş devirlerdeki koalisyonlar devrinde de ekonomik meşakkatler yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Terör örgütlerinin talep ettiği, bunlara fikri ya da lojistik takviye veren ABD’nin istediği bir aday tarifi var. Onun da karşısında vatanı ve milletiyle parçalanamaz bir Türkiye’yi sahiplenmeye çalışan bir aday tarifi var. Demokratik Sol Parti elbette bu adayın yanında yer alma kararını bunun için vermiştir. Bizim için değerli olan devletin bekasıdır.”
Aksakal, Türk iktisadına katkı verecek projelerini Meclis gündemine taşıyacaklarını belirterek, bunun için hazırlıklarını yaptıklarını söyledi.
Aksakal, AA muhabirine 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Devir Milletvekili Genel Seçimi’ne ait değerlendirmelerde bulundu.
İnançlı, dininin gereklerini yerine getirmeye çalışan bir insanın solcu olabileceğini, buna bir pürüz bulunmadığını, herkesin vatanını sevmek zorunda olduğunu söz eden Aksakal, şunları söyledi:
“Her ne kadar ‘Bugünkü siyaset düzleminde sağ-sol mu kaldı?’ diye topluma bir algı yaratmaya çalışan bölümler olsa da biz DSP olarak sol ve sağ kavramının emek ve sermaye var olduğu surece sonsuza kadar var olacağına inananlardanız. Biz emekten yanayız, partimizin kuruluşu da esasen emekten yana olanların hak ve menfaatlerini muhafazaya yönelik bir münasebete dayanıyor.”
Cumhur İttifakı’na katılarak AKP’den milletvekili adayı gösterilmesi üzerine kendisine birtakım tenkitler yöneltildiğini hatırlatan Aksakal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başta CHP taraftarları seviyesinde bu reaksiyon bize yönelik olarak yükseltilmeye çalışılıyor. Herkes kendisini Ecevitçi olarak tanımlama uğraşına girdi. Bugüne kadar DSP’nin kapısından geçmeyen, oy vermeyenlerin artık hepsi Ecevitçi oldu. DSP’nin bu türlü bir kararı neden aldığını eleştirir noktaya geldi. Şayet sahiden bu kadar Ecevitçi vardıysa geçtiğimiz seçimlerde niçin bunun onda biri kadar oy aldık? Bu, değerlendirmeye muhtaç. Bizim gözlemlediğimiz kadarıyla bu manipülasyondur. DSP’nin parlamentoda yer alması sonrasında oluşabilecek handikapları tedbire maksadıyla, kendi açılarından söylüyorum bunu, o kaygının tezahürüdür. Yoksa DSP sonuç prestijiyle seçimlere katılmak ve ülkeyi yönetmek hedefiyle kurulmuş, üç kez devlet yönetmiş bir siyasi partidir.”
DSP’nin bundan sonra da seçimlere katılarak ülke menfaatlerini koruyan siyasetlerini sürdüreceğini söz eden Aksakal, “Özünde Demokratik Sol Partili olmayan çevrelerin ağır bir baskısı kamuoyuna yansıyor. Yoksa bizim örgütlerimizde bu manada olumsuz bir yaklaşım yok.” dedi.
Aksakal, “Demokratik Sol Parti, milliyetçi, vatansever, emekten yana sol bir partidir. Vatanın ayrılamaz bütünlüğü, milletin birliği konusu, Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’in asli kıymetleridir. Biz her şeyi bunun bir kenarından tutarız, bir kelam vardır ‘Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.’ diye, bizim için milliyetçilik, vatanseverlik birinci önceliktir.” sözlerini kullandı.
“HATALI UYGULAMALARI ELEŞTİRDİK”
DSP’nin muhalefet partisi olarak hükümetin yanlış kararlarını, kusurlu uygulamalarını her fırsatta eleştirdiğine işaret eden Aksakal, “Doğru yapılan süreçleri, bilhassa ülkenin ve milletin faydasına olan kararları, uygulamaları, yatırımları desteklemek mecburiyetimiz var. Bu ülke hepimizin, bu devlet hepimizin, güzel yapılan şeylere olağan ki uygun diyeceğiz. Bu seçimlerin içeriğinde bizim AK Parti’yle bir işbirliğimizden ya da onların siyasetlerine takviye vermemizden çok seçim sisteminin dayattığı bir metotla ittifak yapısı içerisinde AK Parti listelerinden parlamentoya taşınma hadisesi gündemde.” biçiminde konuştu.
Aksakal, bilhassa dış siyasette Kıbrıs, terörle gayret, Karabağ, Yunanistan’la bağlar, Akdeniz’deki mutabakatlar konusunda DSP’nin siyaset ve telaffuzlarıyla birebir örtüşen uygulamaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayata geçirildiğini vurgulayarak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz bu duruşumuzdan yalnızca seçimlerde bir başarıyı elde etmek ismine yalpalamış ya da çizgimizi değiştirmiş olmadık hiçbir vakit. Dik duruşumuzu gösterdik, muhtemelen Sayın Cumhurbaşkanı da bundan etkilenerek bizlerle bu türlü bir bağlantıya geçme gereksinimi hissetti. Bize geldiklerinde de bu dik duruşumuzdan bahisle Demokratik Sol Partinin kesinlikle bu görüşleriyle parlamentoda temsil edilmesinin kıymetli olduğuna vurgu yaparak bu çağrıyı yaptılar.”
Türkiye için en büyük tehdidin enflasyon değil, ülkenin bekasına yönelik tehditler olduğunu söyleyen Aksakal, “Enflasyon, ekonomik ve toplumsal sorunlar, toplumsal olarak yaşadığımız kimi günlük meşakkatler, bunların hepsi gelip geçicidir, kesinlikle tahlil bulunur. Türkiye çok güçlü ve güçlü bir ülke.” diye konuştu.
Önder Aksakal, geçmiş devirlerdeki koalisyonlar devrinde de ekonomik meşakkatler yaşandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Terör örgütlerinin talep ettiği, bunlara fikri ya da lojistik takviye veren ABD’nin istediği bir aday tarifi var. Onun da karşısında vatanı ve milletiyle parçalanamaz bir Türkiye’yi sahiplenmeye çalışan bir aday tarifi var. Demokratik Sol Parti elbette bu adayın yanında yer alma kararını bunun için vermiştir. Bizim için değerli olan devletin bekasıdır.”
Aksakal, Türk iktisadına katkı verecek projelerini Meclis gündemine taşıyacaklarını belirterek, bunun için hazırlıklarını yaptıklarını söyledi.