Sözcü gazetesi müellifi Uğur Dündar Gıda teröründe rekor başlıklı bir yazı kaleme aldı
Dündar yazısında Escort belek hileli eserlerdeki artışa değindi
Sözcü muharriri Dündar şu tabirleri kullandı
Adam bakmış devede kulak kalan cezadan diğer hiçbir yaptırım yok basmış gaza
2002’de yalnızca 1 hileli eser imal ederken 2012’de Belek escort bu sayıyı 43’e çıkarıvermiş
Son 1 yılda ise Türkiye genelinde hileli besin üretimi yapan firma sayısında ürkütücü oranda patlama olmuş
Hilekâr firma sayısı 173’den 618’e fırlamış
Şimdi sıkı durun Tekrar Belek escort Bayan birebir periyotta hileli yani besin terörü gayeli eser sayısındaki tırmanış inanılmaz boyuta ulaşarak 282’den 1211’e varmış Bunlar tespit edilebilenler
TAKLİT VE TAĞŞİŞLİ BESİNLER CENNETİ TÜRKİYE
Tespit edilemeyenlerin de olduğunu söyleyen Uğur Dündar yazısını şöyle sürdürdü
Edilemeyenler de var Merdivenaltı tabir edilen kayıt dışı üretim yerleri resmi sayılara dahil edilmemiş Onları da hesapladığımızda ortaya çıkan tablo için maalesef şunu söyleyebiliriz
Taklit ve tağşişli içine diğer bir hususun karıştırıldığı besinler cenneti Türkiye
Uzmanlara nazaran besin terörü dudak uçuklatan boyutlara iki nedenle çıkıyor Birincisi cezaların caydırıcı olmaktan uzak bulunması başkası ise kâfi seviyede ve faal kontrolün yapılmaması
Örneğin taklit ve tağşişi alışkanlık haline getiren firmalara verilen ceza yalnızca 22 bin 742 lira
Bu cezayı ödüyorlar ancak daha sonra hileli eser sayısını artırarak sürümden kazanıyorlar
Ya da isim değiştirip faaliyetlerine motamot devam ediyorlar
Cezaların ve kontrollerin yetersizliği nedeniyle taklit ve tağşişle birlikte hepimiz kanserojen hususların açık amacı haline geliyoruz Hususun kaygı verici bir diğer istikameti de denetlenen besin terörü eserlerindeki kanserojen unsur çeşit ve oranlarının hiçbir vakit açıklanmaması
Oysa dünyada stokları bile imha edilen topraktan 60 yılda çıkabilen bir zehir olan DDT türevlerinin ülkemizde hala özellikle semt pazarlarında tezgah altından satıldığını biliyoruz
Yurt dışına gönderilen fakat zirai uğraş ilacı pestisit kalıntısı tespit edildiği için iade olunan eserlerin akıbeti de meçhul kalıyor
Bunların imha mı edildikleri yoksa iç piyasaya mı sürüldükleri bilinmiyor Zira resmi makamlar açıklama yapmadıkları üzere imha edildiklerini gösteren imgeleri de yayınlamıyorlar
SAĞLIĞIMIZIN ALLAH’A EMANET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Dündar yazısını şöyle noktaladı
TMMOB Besin Mühendisleri Odası İstanbul Şube Lideri Zafer Şenyurt Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada ‘2018 sonu prestijiyle Türkiye’de kayıtlı ve onaylı işletme sayısı 674 bin 409. Bu işletmeleri yılda 1 kere denetlemekle vazifeli olanların sayısı ise; sırf 6 bin 825. Bu takımda besin mühendislerinin hissesi 2 bin 250 civarında. Meğer on binlerce mühendis işsiz. Denetçi sayısı, mevcudun en az iki katı olmalı, kontrol kriterleri ivedilikle yine ele alınmalı’ diyor.
Sözün özüne gelirsek Kanser çeşitlerinin yüzde 60’ı beslenmeye bağlı olarak gelişiyor
Bu ürpertici tablo tüketicilerin besin terörüne karşı gereğince korunmadığını ve sıhhatimizin Allah’a emanet olduğunu gösteriyor