Hürrem Elmasçı
Çocuklar size aslında CHP kulisi verecektim. Ancak etrafımdaki partililer gönül koyuyor, “14 Mayıs’a kadar dur artık” diyorlar. Duracağım biraz çocuklar, seçimler gelir geçer dostlarımı kaybedemem. Lakin yazsaydım; CHP kampanyasına tekrar bir Doğan Medya kümesi çalışanı eski bir bayan gazeteci katıldı, haberini verecektim. Neden “yine” dediğimi ETO takımını yazdığım yazılardan anımsayınız. Neyse, neyse burada nokta koyuyorum…
Ak Parti kulisi yazmam daha kolay oluyor benim için, pek reaksiyon gelmiyor. Sanki çocuklar Ak Parti çok yıl sonra medya yazıları konusunda daha mı olgunlaştı? Bizim etraf ne kadar sert o denli, aman Allah’ım…
APAR TOPAR ANKARA’YA GİTTİ
Çocuklar biliyorsunuz Maliye Bakanlığı, İktisat Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapan Sayın Mehmet Şimşek ile Sayın Erdoğan on gün evvel görüştü. Duyduğuma nazaran Sayın Şimşek teklif edilen milletvekilliği kabul etmedi.
İşte ne olduysa Sayın Şimşek bugün apar topar İstanbul’dan Ankara’ya gitti. Ankara’da herkes bu ikinci görüşmenin sebebini merak ediyor. Sayın Şimşek’in milletvekilliği için değil bakanlık için pazarlığa gittiği konuşuluyor.
Bu ihtimal üzerine bir iki haber kaynağımı yokladım. Zira, Sayın Erdoğan’ın bakanlık pazarlığı için Sayın Şimşek’i dinlemeyeceğini herkes biliyor.
Öyle ya Sayın Erdoğan ile kimsenin pazarlık yapamayacağını bilmeyen kaldı mı?
Tamam da on gün evvel reddedilen Sayın Erdoğan, Sayın Şimşek’i apar topar neden Ankara’ya çağırdı? Bu soru değerli çocuklar…
ABDULLAH GÜL FAKTÖRÜ
Bana gelen bilgiyi paylaşayım çabucak:
İktidara yakın medya ısrarla “Millet İttifakı yamalı bohça” diyor ya, bunun halkta pek karşılığı olmadığını Külliye anlamış görünüyor. Halkta “tek adam” figürü yerine “çok sesliliğin” ehemmiyet kazanmaya başladığı, yaptırdıklar kamuoyu araştırmasından çıkıyor. Hele Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın takımda bulunması havayı değiştirdi.
Yani çocuklar, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yedi Cumhurbaşkanlığı Yardımcısına halk soğuk bakmıyor, yapılan idare yanılgısının azalacağını düşünüyor. Bu araştırma sonucunu bana söylediklerinde, inanın çok şaşırdım çocuklar, demek halkımızın demokrasi şuuru gelişiyordu! Haydi hayırlısı…
Sayın Mehmet Şimşek’i ikinci sefer çağırmasının sebebi de işte buydu. Sayın Erdoğan seçim öncesi, yakın grubuna toplumda karşılığı olan isimleri alacaktı.
Sıkı durun bu isimlerden biri de kim dersiniz; Sayın Abdullah Gül!
Bakalım Sayın Gül, tekrar Ak Parti kurmaylarından-bakanlarında olacak mı? Dışişleri Bakanlığı olabilir mi? Sayın Hayrünnisa Gül buna der ben en çok bunu merak ediyorum..
ÜÇ BAKAN
Sanıyorum hatırlarsınız çocuklar, Sayın Erdoğan’ın “gölge kabine” hazırlayacağını yazdık. Güçlü bakan arayışı da bundan kaynaklanıyor.
Sayın Erdoğan şunu da bildiğini varsayım ediyorum.
Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu seçim çalışmalarında tabana “biz bakan olacağız” bildirisi veriyor. Türkiye’de bakanlık kıymetli çocuklar, iş aş demek. “Bakan” kelamını duyan seçmenin size ilgisi artar.
Ayrıca Saadet Partililer de “biz Cumhurbaşkanı idaresinde olacağız” diye heyecanlandığı bilgileri geliyor, hayli çalışkanlarmış…
Bu sebepler ile Sayın Erdoğan “bakanlar konseyini değiştireceğim” bildirisi veriyor, çocuklar.
Sayın Erdoğan’a bu değişimde üç bakan “ben milletvekili olmayım” dedi. Sayın Süleyman Soylu, Sayın Mehmet Ersoy, Sayın Fahrettin Koca…
Ersoy ve Koca Sayın Erdoğan’ı kıramadılar, milletvekili listesinde yer alacaklar. Büyük ihtimalle Sayın Ersoy İzmir’e, Sayın Koca ise Konya’ya gönderilecek. Sayın Soylu ise milletvekili olmak istemediğini ısrarla söylüyor. Kriz nasıl aşılacak bakalım?
Ben en çok Sayın Abdullah Gül’ün halini merak ediyorum…
Hürrem Elmasçı
Çocuklar size aslında CHP kulisi verecektim. Ancak etrafımdaki partililer gönül koyuyor, “14 Mayıs’a kadar dur artık” diyorlar. Duracağım biraz çocuklar, seçimler gelir geçer dostlarımı kaybedemem. Lakin yazsaydım; CHP kampanyasına tekrar bir Doğan Medya kümesi çalışanı eski bir bayan gazeteci katıldı, haberini verecektim. Neden “yine” dediğimi ETO takımını yazdığım yazılardan anımsayınız. Neyse, neyse burada nokta koyuyorum…
Ak Parti kulisi yazmam daha kolay oluyor benim için, pek reaksiyon gelmiyor. Sanki çocuklar Ak Parti çok yıl sonra medya yazıları konusunda daha mı olgunlaştı? Bizim etraf ne kadar sert o denli, aman Allah’ım…
APAR TOPAR ANKARA’YA GİTTİ
Çocuklar biliyorsunuz Maliye Bakanlığı, İktisat Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapan Sayın Mehmet Şimşek ile Sayın Erdoğan on gün evvel görüştü. Duyduğuma nazaran Sayın Şimşek teklif edilen milletvekilliği kabul etmedi.
İşte ne olduysa Sayın Şimşek bugün apar topar İstanbul’dan Ankara’ya gitti. Ankara’da herkes bu ikinci görüşmenin sebebini merak ediyor. Sayın Şimşek’in milletvekilliği için değil bakanlık için pazarlığa gittiği konuşuluyor.
Bu ihtimal üzerine bir iki haber kaynağımı yokladım. Zira, Sayın Erdoğan’ın bakanlık pazarlığı için Sayın Şimşek’i dinlemeyeceğini herkes biliyor.
Öyle ya Sayın Erdoğan ile kimsenin pazarlık yapamayacağını bilmeyen kaldı mı?
Tamam da on gün evvel reddedilen Sayın Erdoğan, Sayın Şimşek’i apar topar neden Ankara’ya çağırdı? Bu soru değerli çocuklar…
ABDULLAH GÜL FAKTÖRÜ
Bana gelen bilgiyi paylaşayım çabucak:
İktidara yakın medya ısrarla “Millet İttifakı yamalı bohça” diyor ya, bunun halkta pek karşılığı olmadığını Külliye anlamış görünüyor. Halkta “tek adam” figürü yerine “çok sesliliğin” ehemmiyet kazanmaya başladığı, yaptırdıklar kamuoyu araştırmasından çıkıyor. Hele Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş’ın takımda bulunması havayı değiştirdi.
Yani çocuklar, Sayın Kılıçdaroğlu’nun yedi Cumhurbaşkanlığı Yardımcısına halk soğuk bakmıyor, yapılan idare yanılgısının azalacağını düşünüyor. Bu araştırma sonucunu bana söylediklerinde, inanın çok şaşırdım çocuklar, demek halkımızın demokrasi şuuru gelişiyordu! Haydi hayırlısı…
Sayın Mehmet Şimşek’i ikinci sefer çağırmasının sebebi de işte buydu. Sayın Erdoğan seçim öncesi, yakın grubuna toplumda karşılığı olan isimleri alacaktı.
Sıkı durun bu isimlerden biri de kim dersiniz; Sayın Abdullah Gül!
Bakalım Sayın Gül, tekrar Ak Parti kurmaylarından-bakanlarında olacak mı? Dışişleri Bakanlığı olabilir mi? Sayın Hayrünnisa Gül buna der ben en çok bunu merak ediyorum..
ÜÇ BAKAN
Sanıyorum hatırlarsınız çocuklar, Sayın Erdoğan’ın “gölge kabine” hazırlayacağını yazdık. Güçlü bakan arayışı da bundan kaynaklanıyor.
Sayın Erdoğan şunu da bildiğini varsayım ediyorum.
Sayın Babacan, Sayın Davutoğlu seçim çalışmalarında tabana “biz bakan olacağız” bildirisi veriyor. Türkiye’de bakanlık kıymetli çocuklar, iş aş demek. “Bakan” kelamını duyan seçmenin size ilgisi artar.
Ayrıca Saadet Partililer de “biz Cumhurbaşkanı idaresinde olacağız” diye heyecanlandığı bilgileri geliyor, hayli çalışkanlarmış…
Bu sebepler ile Sayın Erdoğan “bakanlar konseyini değiştireceğim” bildirisi veriyor, çocuklar.
Sayın Erdoğan’a bu değişimde üç bakan “ben milletvekili olmayım” dedi. Sayın Süleyman Soylu, Sayın Mehmet Ersoy, Sayın Fahrettin Koca…
Ersoy ve Koca Sayın Erdoğan’ı kıramadılar, milletvekili listesinde yer alacaklar. Büyük ihtimalle Sayın Ersoy İzmir’e, Sayın Koca ise Konya’ya gönderilecek. Sayın Soylu ise milletvekili olmak istemediğini ısrarla söylüyor. Kriz nasıl aşılacak bakalım?
Ben en çok Sayın Abdullah Gül’ün halini merak ediyorum…