CHP, 116 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümünün form bakımından Anayasa’ya ters olduğunu ileri sürerek Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.
Anayasa Mahkemesi, 116 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümünün hal bakımından Anayasa’ya alışılmamış olmadığına hükmederek iptal talebini reddetti.
Yüksek Mahkeme’nin münasebetinde, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin tümünün hal bakımından kontrolünün kapsamının ve prensiplerinin 13 Aralık 2022’de verilen kararla belirlendiği hatırlatıldı.
Bu karardaki tespitlere yer verilen münasebette, şunlar kaydedildi:
“Dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi metninin Cumhurbaşkanının ismi, soyadı, unvanı belirtilerek Resmi Gazete’de yayımlandığı görülmektedir. Öteki yandan dava dilekçesinde de kelam konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılmadığı istikametinde bir teze yer verilmemiştir. Bu prestijle Cumhurbaşkanı tarafından çıkarıldığı anlaşılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin maddi olarak varlık kazanabilmesi için gerekli ögeleri taşıdığının kabulü gerekir. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümü form bakımından Anayasa’nın 104. unsuruna ters değildir. İptal talebinin reddi gerekir.”
CHP, 116 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümünün form bakımından Anayasa’ya ters olduğunu ileri sürerek Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.
Anayasa Mahkemesi, 116 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümünün hal bakımından Anayasa’ya alışılmamış olmadığına hükmederek iptal talebini reddetti.
Yüksek Mahkeme’nin münasebetinde, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin tümünün hal bakımından kontrolünün kapsamının ve prensiplerinin 13 Aralık 2022’de verilen kararla belirlendiği hatırlatıldı.
Bu karardaki tespitlere yer verilen münasebette, şunlar kaydedildi:
“Dava konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi metninin Cumhurbaşkanının ismi, soyadı, unvanı belirtilerek Resmi Gazete’de yayımlandığı görülmektedir. Öteki yandan dava dilekçesinde de kelam konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılmadığı istikametinde bir teze yer verilmemiştir. Bu prestijle Cumhurbaşkanı tarafından çıkarıldığı anlaşılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin maddi olarak varlık kazanabilmesi için gerekli ögeleri taşıdığının kabulü gerekir. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin tümü form bakımından Anayasa’nın 104. unsuruna ters değildir. İptal talebinin reddi gerekir.”