Sevgili çocuklar birtakım bahislere çok meraklıyımdır. Mesela 1990’larda MHP, çok ilgimi çekiyordu. İki güçlü kanat vardı; biri cezaevinde Siyasal İslam ile tanışan genç jenerasyon, başkası Başbuğ’un Atatürk soslu milliyetçiliği benimseyen yaşlı kuşak…
İlgi sebebim siyasi değildi çocuklar, bir yakın akrabam merhum Muhsin Yazıcıoğlu takımı içindeydi. Sonra bunlar sebeplerinin detayına girmeyeyim, merhum Türkeş’ten koptular.
Önce, 1 Ekim 1992 tarihinde Yazıcıoğlu’nu buyruğuyla Nizam-ı Alem Ocakları’nı kurdular. Birinci lider Sayın Servet Avcı idi. Ben, iki yıl sonra bu misyona gelen Buyruk Kuşdemir’i gençliğinden tanırdım. Dedim ya çocuklar yakın akrabam bu örgüt içindeydi. Bosna’ya savaşmaya filan gittiler. Savaşçı ruhlarına uygun “Alperen” diye mecmuaları vardı, oralarda yazarlardı. Neyse, o girift mevzulara girmeyeyim…
Yavuz Ağıralioğlu bizim Mülkiye’de okudu. Mezun olunca Nizam-ı Alem Ocaklarına lider oldu, yıl 1995 idi. 23 yaşındaydı Yavuz Bey… Daha sonra Büyük Birlik Partisi idaresine girdi.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu 2009 yılındaki o gizemli helikopter kazasında can verince partide sular durulmadı. Evvel Sayın Yaşar Topçu sonra Sayın Mustafa Destici genel lider oldu.
Sayın Ağıralioğlu, 2011 yılındaki parti kongresinde Sayın Destici’ye karşı genel başkanlığa aday oldu. Fakat imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi mezunu Sayın Destici geçerli sayılan 639 oydan 628’ini alarak genel lider seçildi. Sayın Ağıralioğlu partiden koptu. Türkiye İnisiyatif Merkezi diye dernek kurdu, başkanlığını yürüttü.
Ve çocuklar, Yavuz Beyefendi 2018’de Yeterli Parti’ye katıldı ve Haziran ayında da milletvekili seçildi. Akabinde partisinin meclis küme başkanvekili oldu. Sonra partinin sözcülüğüne getirildi. Ne süratli yükseliş değil mi?
Çocuklar bu bilgileri vermem gerekiyordu, zira yazacaklarım anlaşılamayabilir…
TOPLANTILARDA NE OLDU
Takip edenleriniz bilir çocuklar, Âlâ Parti içinde son günlerde “Yavuz Ağıralioğlu sorunu” var. Bugün açıklamalarını da okumuşsunuzdur:
– “50+1 anlayışı siyaseti kirletti” dedi.
-“Biz umut olarak kurulmuş bu masada, ümitlerine pusu kurulmuş bir partiyiz” dedi.
Çok uzun konuştu Yavuz Beyefendi, ayrıntılarına giremem. Beni ilgilendiren Yavuz Beyin bu çıkışı neden yaptığı sorusu…
Dediğim üzere bu topluluğa uzak biri değilim, geçtim telefonun başına “Yavuz Beyin lisanının altında ne var” diye sordum. Aldığım karşılıklar beni şaşırttı:
-Genel Lider Meral Hanım masaya dönmek için 6 Martta evvel Divan’ı topladı, akabinde Genel Yönetim Şurasını topladı. Yavuz Beyefendi bu iki toplantıda da bugün söylediklerini söylemedi, oylamada farklı tutum almadı.
Çocuklar şaşırdım kaldım, zira Meral Hanım masaya döndükten sonra Yavuz Beyefendi daima ezasını üstü kapalı sözlerle tekrar edip durdu.
Hatta öğrendiğime nazaran:
MERAL HANIM ÇAĞIRIYOR
Önceki gün Sayın Akşener, Yavuz Beyefendisi çağırmış “derdini söyle” demiş ve ama Yavuz Beyefendi yeniden kamuoyu önünde söylediklerini anlatmamış!
Bunları duyunca daha da kuşkulandım çocuklar. Yavuz Beyefendi ne anlatmak istiyor bizlere?
Artık politikayı bırakmış bu topluluğa yakın dostum dedi ki, “Yavuz’un kelamları seçim sonrasına yöneliktir!”
Nasıl yani?
-“Hürrem Hanım seçimden sonra Cumhur İttifakı kaybedince ne olur? Ak Parti ve MHP genel liderleri yerinde kalır ancak BBP’de taşlar yerinden oynar. Mustafa Destici o koltukta kalamaz. Yavuz Beyin aklı daima BBP genel başkanlığındadır. Oraya yönelik demeçlerdir bunlar…”
Bu kelamlar nedeniyle girişte Nizam-ı Alem Ocakları hakkında o kadar bilgi verdim çocuklar. Sağ cenahta duygusallık kıymetlidir. Yeniden de yakın arkadaşımın anlattığı yanlışsız mudur bilemem…
Yavuz Beyin çıkışı milletvekili listesine nasıl yansıyacak? Zira, Yavuz Beyefendi hala milletvekilliği aday adaylığı için başvurmuş değil, bakalım Cuma günü mesai bitimine kadar başvuracak mı? Bir kanat, “başvuru yapmayacağını” söyleniyor. Öteki kanat “liste savaşı için çıkış yaptı” diyor. Göreceğiz…
Evet çocuklar, Yavuz Beyin son periyottaki çıkışlarına yönelik edindiğim bilgiler bunlar.
Hürrem Elmasçı
Odatv.com