Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, “Koronavirüsün denizden bulaştığına dair hiçbir delil yok. Havuzda ise, klorlanma süreci kıymetlidir. Yeteri kadar klor varsa koronavirüsün burada yaşaması imkansızdır” dedi.
Kayseri Kent Hastanesi Başhekimi Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs günlük olay sayısında güzel bir yerde olduklarını söyledi. Prof. Dr. Çelik, “Açıklanan sayıların son derece düzgün olduğunu söyleyebilirim. Bir hadise olacak ve kesinlikle birilerine bulaştıracak. Aile kümelerini görüyoruz. Onları biz alıp tedavi ediyoruz yahut izole ediyoruz. Tez etmemek lazım. Zira koronavirüs durumu, bıçak üzere kesilmesini beklediğimiz bir olay değildir” diye konuştu.
“KURALLARA UYULMAZSA, VAKA SAYISINDA ARTIŞ BEKLEYEBİLİRİZ”
Koronavirüse karşı alınacak önlemlerin değerine dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, “Bundan sonraki etapta en kıymetli belirlenecek faktör, insanlarımızın davranışlarıdır. Beşerler toplumsal aralığa uymayıp, maskelerini takmazlar ve hijyen kurallarına gereken kıymeti göstermezlerse hadise sayılarında bir artış bekleyebiliriz. Bu çok doğal bir şeydir. Bulaşı engelleyecek adımlar atmamız gerekiyor. Tüm insanlarımızın ve vatandaşlarımızın buna çok dikkat etmesi gerekiyor. Tanımadığı bireylerden uzak durması, maskeli gezmeleri, yakın olacaklarsa 1,5 metre kuralını ihmal etmemeleri gerekir. Kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçınmalarını öneriyorum. Asıl olay artışını belirleyecek olan vatandaşlarımızdır. En değerli bahis budur” dedi.
“DENİZDEN VİRÜS BULAŞTIĞINA DAİR DELİL YOK”
Yaz tatilinde deniz kıyısına gitme kanısında olanlar için de değerli ikazlarda bulunan Prof. Dr. İlhami Çelik, “Koronavirüsün denizden bulaştığına dair hiçbir delil yok. Oradan bulaşabilecek öbür mikroorganizmalar var. Özellikle bakteriler var. Deniz suyunun pak olup olmadığını anlamak için koli basiline bakılır. Bu etapta koronavirüsün buradan bulaştığına dair bir delil yok. İnsanların teorik olarak bulaşmayacağını bilmesi gerekiyor. Havuzda ise, klorlanma süreci kıymetlidir. Yeteri kadar klor varsa burada koronavirüsün yaşaması imkansızdır. Beşerler bir oburunun tükürüğünü yutarlarsa yakın aralıktan eza olabilir. O açıdan toplumsal ara kurallarına uyulması gerekiyor. Deniz için bu türlü bir risk kelam konusu değildir. Bilhassa plajda yahut havuzda şezlonglarda yatarken şayet birbirlerine çok yakın duracaklarsa bunlardan kaçınmaları gerekiyor. Bilim Konseyi’nde bununla ilgili bir rehberlik yayımlandı. Tüm oteller tedbirlerini alıyorlar. Vatandaşlarımızın da bu kuralları bilmesi ve riayet etmesi en kıymetli faktörlerden biri olarak gözüküyor” sözlerini kullandı.
“HİJYENE ÇOK DİKKAT EDİLMELİ”
1 Haziran’dan sonra hizmet vermeye başlayacak restoran ve kafelere ait de Prof. Dr. Çelik, “Kalabalık ve kapalı ortamda duruyorsanız risk her vakit artar. O kapalı alanlarda mümkün mertebe işinizi çabuk bitirip, oradan ayrılmanız kıymet arz ediyor. Kesinlikle yemek yeme durumunda kalacaksanız toplumsal ara kurallarına uymanız gerekiyor. Masanın yan yana olmaması, öteki beşerlerle çok yakın uzaklıkta olmamanız değerlidir. Yemekler hijyenik ortamda hazırlandıktan sonra kasvet yok. Restoran ve kafelerde çalışan insanların hijyene çok dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
Odatv.com