Karar gazetesi müellifi İbrahim Kahveci, “Muhalefetin beklentisi” başlıklı yazısında, işsizlik sayılarını kıymetlendirdi.
İşsizlik sayılarını 12 Eylül darbesinden sonraki süreçten bile makûs olduğunu kaydeden Kahveci, “Millet aç kalmayı tercih ediyor. Kendisinin cebine para gireceğine 3-5 büyük müteahhittin cebine para girmesini daha çok istiyor” tabirlerini kullandı.
“TÜRKİYE SON 40 YILDA BU TÜRLÜ MAKÛS BİR İKTİSAT GÖRMEDİ”
İbrahim Kahveci şu sözleri kullandı:
“1980 sonrasının datalarına bakabiliyoruz. Buna nazaran; Darbe yılı 1980’de bile 15+ yaş işsizlik oranı 5,2 olmuş. Bugün ise (2019) bu oran 7,3. Türkiye son 40 yılda bu türlü berbat bir iktisat görmedi.
Tarihi bir işsizlik yaşanıyor. İşsizlik demek fakirlik demektir; yoksulluk, açlık, sefalet demektir. İşsizlik yüzünden ülke nüfusu gerilemeye başlayacak. Mülteciler olmasa zati düşüşe başlanmıştı bile.
15+ yaş nüfusun işsizlik oranı yüzde 5,0’e geldiğinde, hatta 5,1’e vardığında seçmen idaresi cezalandırıyordu.
Şimdi bu oran 7,3 fakat seçmen hala iktidar olan AK Parti ve ittifak ortağı MHP’ye yüzde 50 oy verdi. Hatta yüzde 51.0…
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener ‘Tencere affetmez’ diyor fakat olmuyor.
Tenceresi kaynamayan kesim daha çok oy veriyor.”
“AÇLIK SEFALET NE KADAR ÇOK OLURSA, İKTİDAR O KADAR SAĞLAM OLUYOR BU ÜLKEDE”
“Ülke tarihi işsizlik ve fakirlik içinde fakat sandığa yansıyan bir şey yok. ‘Aç kalırız yedirmeyiz’ söylemi nitekim işliyor.” diyen Kahveci yazısını şöyle sürdürdü:
“Millet aç kalmayı tercih ediyor. Kendisinin cebine para gireceğine 3-5 büyük müteahhittin cebine para girmesini daha çok istiyor. Millet yemiyor lakin yediriyor. Millet içmiyor lakin içiriyor.
Göz ışığı üzere, evladı üzere Hazine Garantili Müteahhitlerine bakıyor. Geçmediği yolun parasını ödüyor, kullanmadığı limanın kirasını ödüyor, gitmediği hastanenin masrafını karşılıyor.
Hiç itiraz etmiyor. Cebinde ne varsa ne yoksa çıkartıp siyasi liderliğine veriyor. Gerçi 25 kuruşluk poşet parasında biraz ses ettiler ancak, neyse.
Mesela Millet o kadar milliyetçi ki, gurbettekiler bile reislerine bayılıyor. İkili vatandaşlık seçiyorlar fakat reisçiliği de çok hoş oynuyorlar. Mesela dün KARAR Gazetesinin manşet haberinde vardı: AK Partili gençler bile Türkiye’den gitmek istiyorlar.
‘Ülkeden de gideriz fakat yedirmeyiz.’
Çok farklı bir durum var yani. Tencere ne kadar boş kalırsa sandık o kadar doluyor bu ülkede. Açlık sefalet ne kadar çok olursa, iktidar o kadar sağlam oluyor bu ülkede.”