Europol’ün hazırladığı ”Avrupa Birliği Uyuşturucu Pazarı” isimli raporda Türkiye kökenli organize hata örgütlerinin son yıllarda büyük ilerlemeler kaydettikleri ve dünyadaki elebaşılar ortasına girdikleri açıklandı.
KOKAİNDE ATILIM
Raporda esrar, eroin, kokain ve sentetik uyuşturucular olarak kısımlara ayrılan Avrupa uyuşturucu pazarında eroin konusunda yıllardır liderliği kimseye kaptırmayan Türkiye kökenlilerin son yıllarda başka kollarda da şaşırtan bir atılım yaptıkları anlatılıyor.
Ankara’nın Kolombiya üzere Güney Amerika ülkeleriyle bağları geliştikçe kimi “aileler” Bogota’ya yerleşmiş ve Türkiye hata örgütleri üreticiden tüketiciye direkt servise bile başlamışlar.
OSMANLI COĞRAFYASININ UYUŞTURUCU LİDERİ
Örgütler esrar konusunda Türkiye’de ve taşaron kullandıkları Arnavutluk ve Karadağ’da ektikleri kenevir ve uyuşturucusu bol kenevir yağı ile piyasada sükse yapmışlar. Öbür değerli bir bilgi de “cihat hapı” olarak bilinen “Tramadol” konusunda Türkiye kaynaklı örgütlerin eski Osmanlı coğrafyasındaki teröristler arasında tartışılmaz başkan durumunda bulunduğu.
Sadece Avrupa Birliği’nde uyuşturucu pazarının en az 30 milyar avroluk bir genişliğe sahip olduğu sanılıyor. Europol’a nazaran bunun yüzde 39’u esrar, yüzde 31’i kokain, yüzde 25’i eroin ve geri kalanı da kimyasalların satışından elde ediliyor. Lakin Türkiye cürüm örgütlerinin tek pazarı Avrupa değil, ayrıyeten tek faaliyetleri de direkt uyuşturucu değil. Örneğin haşhaş kabuğunun çizilmesiyle elde edilen baz morfinin eroine dönüşmesi için Avrupa’da üretilen asetik anhidrid kullanılmakta. Türkiye örgütleri bu işe de girmişler. Avrupa-Afganistan ortası çift istikametli çalışarak kârlarını katlamaktalar.
Bu ortada kimi tertipler Arnavut mafyasını kullanarak Balkan ülkelerinde laboratuarlar kuruyor ve kimyasal maliyetini düşürüyorlarmış. Türkiye’nin Balkanlarda tesirini arttırması ve kimi örgütlerin o ülkelere taşınması bu eğilime sürat vermiş.
KARADENİZ GÜRCÜ BAĞLANTISI
1990’lı yıllarda yalnızca İran’dan gelip Bulgaristan’a uzanan ve “Kürt bağlantısı” olarak bilinen eroin yolu geri kalmış onun yanına son yıllarda yenileri eklenmiş. Bunlardan en kıymetlisi Gürcistan’a getirilen “malın” Batum limanından gemilerle Ukrayna ve Romanya’ya ulaştırılmasıymış. Son 15 yılda parlayan “Doğu Karadeniz bağlantısı” imiş.
Gürcü yolunun avantajı hem Batı Avrupa gençlerini, hem Rusları zehirlemesiymiş. Üçüncü bir yol ise Özbekistan,Kazakistan üzerinden kurulan “Kuzey bağlantısı” imiş.
Europol raporuna nazaran Mersin limanından Ortadoğu ve Afrika’ya açılım yapılmış. Coptagon,tramadol üzere uyarıcı haplar yanında bu yörelere eroin sevkiyatında da büyük artış var. Öte yandan Batı Avrupa’da dini derneklerde ve hemşerilerin bir ortaya geldiği spor kulüplerindeki mafya tertipleri İtalyan, Faslı, Hollandalı, Yunanlı, Korsikalı, İspanyol, Alman, Sırp, Arnavut birçok diğer ülkelerin mafyalarıyla birlikte çalışarak onların paralarını aklarmış.
KARA PARA İSLAMCILARI
Europol’ün “hawala” olarak isimlendirdiği havale sisteminde Avrupa’da parasını belli esnafa yatıran şahıslar tıpkı ölçüdeki parayı tıpkı anda Türkiye yahut rastgele bir Ortadoğu ülkesinde işletilen dükkan ya da dernekten temin edebiliyor. Bu halde para resmi bankacılık sisteminin dışında rahatça dolaşıyor. Birçok ülkede gayrımenkul ve lüks eser alımında para kaynağı sorulmuyor ya da gelen döviz hayal şirketlere transfer oluyor. Bu yolla terör örgütlerinin de finanse edildiği bilinen bir gerçek.
Derneklerde mafya tarafından örgütlenen bilhassa İslami bölümden Türk gençlerinin “dark web” adı verilen ve özel programlarla girilebilen alanlarda internetten perakende uyuşturucu sattıkları da söyleniyor. Europol raporunda açıklandığına göre “dark web”deki uyuşturucu pazarlarından birisi epey enteresan ve Türkiye’ye hiç de yabancı olmayan birinin ismini taşıyor: Berlusconi Market.
KOKAİNİ VER EROİNİ AL
Türkiye cürüm örgütlerinin İtalyanlarla birlikte geliştirdikleri değişik bir prosedürle eroin karşılığında kokain alınıyor ve bu halde bu kıymetli eser giderek genişleyen Türk pazarına ve oradan Rusya ile Ortadoğu’ya ulaşıyormuş.
Rapora nazaran, Hollandalılarla birlikte çalışan Batı Avrupa’daki Türkiye mafyası onlardan öğrendiği bilgilerle terör örgütlerine yönelik cüret hapı ve Arap pazarı için cinsel uyarıcı hap üretimine sürat vermiş. Suriye İdlib’de ve İslamcı muhalefetin bulunduğu yerlerde güvenlik kaosu yaşandığı için bu çeşit laboratuvarların bu bölgelerde çoğaldığı da biliniyor.
SİYASET-MAFYA-TERÖR ÜÇGENİ
Europol raporunda dikkat çeken öbür bir nokta Libya’nın uyuşturucu ve mafya örgütleri açısından stratejik değeri üzerinde uzun uzun durulması. Geçtiğimiz hafta İtalya’nın Brindisi kentinde ortaya çıkarılan ve İtalyan savaş gemilerinin yer aldığı Libya kökenli uyarıcı hap ve sigara kaçakçılığındaki temaslar bunun yeni bir delili üzere görünüyor.
Suriye, Irak, Libya üzere ülkelerde yıllarca ısrarla sürdürülen istikrarsız ortamlar bu mevzularda yapılmış tüm araştırmalarda belirtildiği üzere siyasetçilerin mafya ve terörle birleştiği noktadır. Bunlar birbirlerinin varlık nedeni adeta. Tıpkı 90’lardaki üzere nerede vatan, millet ve terörle uğraş konusunda nutuk enflasyonu varsa bunun üstü kazındığında ortaya daima tıpkı gerçek çıkıyor. Türkiye’de kabahat örgütlerinin global çapta gösterdiği gelişme “Batı bizi kıskanıyor” denilerek sevinilecek değil üzerinde acı acı düşünülecek bir gerçektir.
Kayahan Uygur